Ak Partili Milletvekilleri Ve Ak Parti İl Başkanı Türk İş Bölge Temsilciliğini Ziyaret Etti

AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, " Muhalefet partileri Anayasa değişikliğinden haberleri olmadığını ifade ediyorlar. Mısırdaki sağır sultan bile duydu."şeklinde konuştu.

Ak Partili Milletvekilleri Ve Ak Parti İl Başkanı Türk İş Bölge Temsilciliğini Ziyaret Etti
Ak Parti Sakarya Milletvekilleri Ayhan Sefer Üstün, Şaban Dişli, Recep Yıldırım ve Hasan Ali Çelik ve AK Parti İl Başkanı Recep Uncuoğlu, Türk İş Bölge Temsilcisi Cemal Yaman ve Türk İşe bağlı sendika başkanlarını ziyaret etti. Ziyaret de konuşan Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, 12 Eylül referandumu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, Muhalefet partilerinin değişiklik paketine destek vermediğini öne sürdü. Üstün, "Mevcut Anayasamız 12 Eylül Anayasasıdır ve " bir darbe Anayasası"dır. Askerlerin yaptığı anayasanın milletimize, ülkemize dar geldiği yönünde ortak bir görüş vardı. CHP, MHP, ANAP ve DP dahil olmak üzere siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin anayasanın değişmesi noktasında görüşleri vardı. Barolar Birliği, TOBB da bu görüşteydi. AK Parti de bu görüşteydi, bunu deklare etti ve " sivil, yeni, demokratik bir anayasa yapacağım" dedi. Bu temel bir sözdü. Ben de bunu seçim kampanyası yaparken sözünü verdim. Komisyon kurduk ve Sapanca'da çalışmalar yürüttük. AK Parti'yi kapatma süreci geldi. Anayasa yapma iklimi ortadan kalktı ama anayasa değişikliği ihtiyacı vardı. CHP'ye gelin bunu birlikte yapalım dedik. Komisyona üye vermediler. "Bu meclis anayasa yapamaz, değiştiremez" dediler. MHP ise " Anayasa için geliyorlarsa çay içip giderler" dedi. Bağımsızlardan bile destek istedik. Değişikliği ortak yapmak istedik, kimse yanaşmayınca biz yapmaya giriştik" dedi.
Üstün, "Anayasa paketi ile memurlara toplu sözleşme hakkı getiriyoruz. Bu çok önemli bir devrimdir. Bu, yıllarca sol partilerin söylemi olmuştur. Ama yapamamışlardır. Muhafazakar demokrat bir parti olan AK Parti yapıyor. Memura bu pakette neler var diyorlar, işte size toplu sözleşme hakkı. Çocuk istismarı yapılmasın diyoruz. Bunu anayasaya koyuyoruz. Buna kim karşı çıkabilir? Kişisel verilerin korunması ve fişlenme yasağı da bu pakette var. Fişlemeler devam etsin diyen çıkabilir mi? Yurt dışına çıkışlar mahkeme kararı olmadan yasaklanamaz diyoruz. Buna kim, nasıl karşı çıkar? Dolayısıyla bu pakete evet denmeli" dedi.
Anayasa değişikliği paketi ile birlikte vatandaşa kamu denetçiliği sistemi ile yeni bir hak arama yolu getirileceğini açıklayan Ayhan Sefer Üstün, şunları söyledi:
"TBMM'ye bağlı olarak kurulacak, Ankara'da bir baş denetçi olacak, illerde de il kamu denetçisi olacak. Vatandaşlara yeni hak arama yolu açıyoruz. Özetle Kamu denetçiliği sistemi vatandaş için yeni bir hak arama yolu olacak. Örneğin bir belediye başkanının hizmetinden şikayetçiyseniz kamu denetçisine onu şikayet edeceksiniz. Resmi gazete gibi bir gazetesi olacak ve o gazetede o belediye başkanını deşifre edebilecek. Kimse kamu gücünü kötüye kullanmasın istiyoruz. Bunun neresi kötü? Bu da anayasa paketinde" diyerek sözlerini tamamladı.
Türk İş Sakarya Bölge Temsilcisi Cemal Yaman ise, "TÜRK-İŞ, anti demokratik bir anlayışla hazırlanan ve bu güne kadar defalarca yapılan değişikliklere rağmen Türkiye'nin ihtiyaçları karşısında yetersiz kalan 1982 Anayasası'nın sağlanacak en geniş mütabakatla değiştirilmesi gerektiğini her fırsatta dile getirmiştir."dedi.
Yaman konuşmasını şöyle sürdürdü; " Anayasa çalışmalarından temel beklentimiz, yapılacak değişikliklerin Anayasa'nın bütününü kapsaması ve daha önce yapılan değişikliklerin ürünü olan çelişkilerin de giderilmesi şeklinde olmuştur. Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bugünkü yapısı ile bu beklentimiz gerçekleşmemiştir. Ortaya çıkan değişiklik metni, kimi olumlu yanlarına rağmen, toplumun temel beklentilerini maalesef karşılayamamıştır. Gelinen noktada, Anayasa değişiklik metninin bu ve diğer hükümleri 12 Eylül'de halk oyuna gidecektir. Bizim beklentimiz sürecin siyasi olgunluk içinde, kırıp, dökmeden ve en önemlisi toplumda yeni ayrışmalara, yeni kamplaşmalara yol açılmadan yaşanmasıdır. TÜRK-İŞ, referandum sürecinde kendi tabanına "evet" ya da "hayır" oyu kullanması yönünde bir sınırlama getirmeyecektir. Referandumda TÜRK-İŞ topluluğunu oluşturan her bir birey, kendi özgür iradesi ile ve doğru bulduğu biçimde oyunu kullanacaktır "dedi.