Bahçeli'nin terör değerlendirmesi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin gündeminde 'terör' vardı.


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin gündeminde 'terör' vardı.
"Dün akşam Hakkari'nin Şemdin'li ilçesi Beyyurdu Köyü Jandarma Karakolu'na saldırı sonucu 3 Mehmetçiğimiz şehit düşmüş, 3 Mehmetçiğimiz de yaralanmıştır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum" şeklinde sözlerine başlayan Bahçeli, ekonomi konusundaki tartışmaların gelecek haftalara bırakarak, 'açılım' denen yıkım projesi üzerinde duracağını söyledi.

Bahçeli, “Bugün itibariyle tek başına iktidar olan AKP'nin 7 yıl yedi ay 19 günü geri kalmıştır. Bu süre içinde açlık ve teröre mahkum edilen milletimizin hükümetimizin ısrarla sürdürdüğü bölünme çabaları Türkiye'yi karanlık bir eşiğe getirmiştir” dedi. 

Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın 23 Temmuz 2009 tarihinde 'İster Kürt sorunu deyin ister Güneydoğu sorunu deyin, ister Kürt açılımı deyin' bunun üzerinde çalışmaları başlattık sözleri üzerinden 11 ay geçmiştir. Bu uzun sürenin sonunda gelinen nokta, bölücülüğün azdığı terörün tırmandığı, kanlı saldırıların çoğaldığı, tehdit ve eylemlerin başında topluma yayılmasından başka bir gelişme göstermemiştir” diye konuştu.

“Açılım denen girdabın içindeyiz”

Bir siyasi partiyi millet önünde aklayacak en önemli tavrın, geleceğe yönelik tavrı olduğunu kaydeden Bahçeli, “Terörle mücadelede hedefin küçültüleceğini, PKK'nın kontrol altında tutulacağını, terör örgütünün silah bırakması için Türkiye'ye aşamalı bir siyasi tavır yaratılacağını sıralamıştık. Gelişmeler bu öngörülerimizi ortaya çıkarmıştır ve Türkiye adı 'açılım' denen bir girdabın içine sürüklenmiştir” dedi.

“Beklentiler vardı”

Bahçeli şöyle devam etti:  “Başbakan'a göre kandırılmış masum çocuklar, Barzani ve Talabani amcaları el ele vereceklerdi. Çıktıkları dağlarda ellerindeki silahları bırakarak kendiliğinden teslim olacaklardır beklentisi vardı. Teröristler artık Botan çayında yüzmek, Munzur Dağları'nda çiçek toplayacaklardı. Bütün istekler buydu. O günlerde bize de ihtiyaçları yoktu diyordu. Yalvaracak halleri de yoktu. Bu yola da baş koymuşlardı. Başbakan'ın o dönemdeki muhatabı da belliydi. Başbakan kimlerle pazarlık yapacağını belli ediyordu. Başbakan ne pahasına olursa olsun bunu başaracağız diyordu.”

“Toplananlar kardelen değil, şehitlerimizin cansız bedenleri oldu”

Bahçeli, “Teröristin ardından gözyaşı döktüler. Toplananlar maalesef kardelenler değildi, toplananlar şehitlerimizin cansız bedenleri olmuştur. Oluk oluk akan kan barışa değil şahadete ulaşmış evlatlarımızın kanı oldu” diye konuştu.

“Terör, şehit ve gaziden başka geriye ne kaldı?”

‘Açılım’ın başlangıcında artık anaların ağlamayacağı, teröristlerin teslim olacağı deniliyordu” şeklinde konuşan Devlet Bahçeli, “Buradan vicdan sahibi herkese soruyorum: Bunlardan hangisine ulaşılmıştır. Terör, şehit ve gaziden başka geriye ne kalmıştır. Hükümet açılım yıkımını başlatırken, kan akımını şehit annelerinin gözyaşlarını teröristlerle pazarlık yaparak mı sağlayacaksınız?” dedi.

“Milli duyguların yok olacağını söylemiştik”

Daha önceki grup toplantılarında, diğer dillerin eğitime sokulması halinde tek milletin nasıl sağlanacağı sorusunu defalarca sorduklarını belirterek, böyle bir çözümün başlaması halinde milleti bir arada tutan milli duyguların yok olacağını da ifade ettiklerini kaydetti.

“Başbakan mutlaka hesap verecek”

Caniyle şehidin aynı kefeye konduğunu, sanatçılarla, gazetecilerle toplantılar yapıldığını dile getiren MHP Lideri, “MHP'ye yönelik iftiralar yapıldığını hepiniz biliyorsunuz. Terör artarken Başbakan Erdoğan mazeretlerle bugüne kadar gelmiştir. Terörün ve bölücülüğün bu seviyeye ulaşmasında Başbakan'ın rolü büyüktür. Başbakan'la birlikte bu suça iştirak edenler de aynı sonu yaşayacak ve hesap vereceklerdir” şeklinde konuştu.

Devlet Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bu gidişatın milletimizi çatışma ortamına çekeceğini söylerken onlar demokrasi getireceğini savunuyorlardı. Biz kimlikleri kaşımanın birliği bozacağını söylerken onlar 36 kimliğin varlığından ısrarla bahsediyorlardı”

“Bunca kayıpların vebalinden kurtulamaz”

“Biz bunun devleti yıkıma götüreceğini söylerken onlar daha güçlü bir Türkiye şarkısı tutturdular. Biz Kandil'e harekat yapmadan PKK'yı bitiremezsiniz derken onlar Barzani'ye ağabey diyor. Keşke bu olaylar yaşanmadan bu yolun yanlış olduğu anlaşılsaydı. Keşke gözyaşları akmasaydı. Bugün kimse ucuz bir özürle bunca kayıpların vebalinden kurtulamaz.”

“Milletimiz bu ihaneti affetmez”

Bahçeli, “İhanet provalarını demokratlaşma diye görmezden mi geleceğiz? Partimizle görüşme çabası beyhude bir çabadır. Bizi terör örgütünü aynı safta göstermeyi sineye mi çekeceğiz. Bu ihaneti bu millet asla affetmez” dedi.

“Tüm bunların tek sorumlusu AKP’dir”

Milletin varlığının kendi siyasi varlıklarından daha önemli olduğunu vurgulayan Devlet Bahçeli, “7 yılda sıfır PKK sorunu varken bugün gelinen noktada 90'lı yıllardaki çatışma seviyelerine ulaşmasının tek sorumlusu AKP'dir” diye konuştu.

“AKP ile görüşme şartlarımız…”

AKP ile hangi şartlarda görüşeceklerini açıklayan MHP Lideri, “Biz bize yapılanları bir yere not ettik. Yeri geldiğinde bunları açacağız. Buradan sesleniyorum; eğer Başbakan terörü azdırdım, Türk milli kimliğine bağlı olduğunu açıklarsa, her zor durumda ABD'ye sığınacağını ve Kandil'e gidip terörü yok edeceğini, şehide kelle dediği için özür dileyecekse bizimle görüşmesinde bir sıkıntı yok. Bizim görüşme şartlarımız bunlardır” dedi.

“Aksi takdirde bu karanlık yollarda yokuz”

Bahçeli, şöyle devam etti: “Ama Başbakan bu yıkım sürecine bizim partimizi de alet etmeye devam edecekse, bir yandan bizimle görüşmek istediğini söyleyip bir yandan da yalan söyleyecekse bu karanlık yollarda ve ilişkilerde MHP asla olmayacaktır.”

“PKK’yı ortadan kaldıracak Türkiye’nin kendi gücüdür”

MHP Lideri konuşmasını şöyle sürdürdü: “Başbakan Edoğan ve İmralı canisinin başa baş yarıştığı sürecin başlıkları şunlardır:

Milli kimliğin adım adım tahrip edilmesidir. Milli Kimliğin değerlerini yok etmek. Sorunu milli güçlerle çözmek yerine Irak'ı işgal etmiş güçlere bel bağlamasıdır. Temennimiz AKP hükümetin açılım sürecinden derhal vazgeçmelidirler. AKP'ye oy vermiş ama pişman olmuş vatandaşlarımızın sayısı her geçen gün artmaktadır. Türkiye'yi yıkıma götüren bölücü odakların oyunlarını bozmak boynumuzun borcudur. MHP bunun içindir bundan sonra da var olacaktır. PKK sorununu ortadan kaldıracak kimse Türkiye'nin kendi gücüdür.”

"Üçlü mekanizma oyunu"

Yıllardır üçlü mekanizma oyunuyla süreci geliştiren hükümetin Kandil Dağı’nın bir üs olarak kullanılmasını engelleyemediğini bildiren Bahçeli, bölgeye kapsamlı bir harekatın yapılamadığını, ABD’nin Türkiye’yi Irak’tan uzak tutan tüm stratejilerin izlediğine dikkat çekti.

Türkiye’nin başka ülkelerin icazetine bırakarak sorunun çözülemeyeceğini söyleyen Devlet Bahçeli, “3'lü mekanizma ve istihbarat paylaşımı denilen oyunlarla bu şekilde sürdürülemez. Öncelikle diplomatik ilişkiler düşürülmeli ve ekonomik baskı uygulanmalıdır. Yaptırım şiddetinin artacağa bildirilmeli gerekirse askeri müdahale yapılmalıdır” dedi.

“Başbakan’ın yeni arayışı manidar”

“Kim dost kim düşman belli değil diyerek mi terörü bitirecekler” diyen Bahçeli, “Başbakan'ın başlattığı yeni arayış manidardır. Aşiret reisini aklamaya çalışıyor. Son haftadaki sözlerde bizim askerle yapamadığımızı Peşmerge'deyle yapılacağını beklemenin yanlış olacağı açıklamaları unutulmamalı” şeklinde konuştu.

Bahçeli, “NATO'nun özellikle son yıllardaki konsept değişikliğiyle terör örgütleriyle mücadele ettiği görülmektedir. Bölücü terör, Irak'ta konuşlanmasına rağmen saldırılarını Türkiye'ye yapmaktadır. Kandil temizlenene kadar Irak'ta güvenlik bölgesi oluşturulmalıdır” dedi.

“İsrail’e kafa tutarken, el altında gizli görüşmeler yaşanıyor”

Terör örgütüne destek veren ülkeler arasında NATO üyesi ülkelerin de olduğunu vurgulayan Devlet Bahçeli konuşmasına şöyle devam etti: “Başbakan gerçekten NATO gücünü kullanmaya niyetliyse bu ülkelerin PKK'ya desteğini kesmelerini sağlamalıdır. Karnından konuşmayan bir hükümet olsun. Türk askerlerinin yapamadığını yabancı askerler mi yapacak. Başbakan'ın yaptığı açıklamalarda anlaşılmaktadır ki bu bölgeye kara harekatı şarttır. Tarihe, kendine verilmiş yetkileri kullanmayan bir Başbakan olarak geçmektedir. İsrail'e kafa tutarken el altında gizli görüşmeler ortaya çıkmıştır. 2 bin 787 günden beri başka başkentlere eksen kayıyor.”


Akşam