Mhp'den Referanduma 'Hayır' Toplantısı
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım, 18 yıl önce davaya ihanet edenlerin televizyona çıkarak ülkücülerin arasına fitne sokmaya çalışan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a uşaklık yaptığını söyledi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım, 18 yıl önce davaya ihanet edenlerin televizyona çıkarak ülkücülerin arasına fitne sokmaya çalışan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a uşaklık yaptığını söyledi.
Yıldırım, Seyhan Oteli'nde yapılan "Referandum'a hayır" toplantısında yaptığı konuşmada, 18 yıl önce ülkücülük davasına ihanet edenlerin televizyonlara çıkarak referanduma bir ülkücü olarak "Evet" diyeceklerini söylediğini belirterek şöyle konuştu: "18 yıl önce Adana Ülkü Ocakları Başkanı olan arkadaşımız TRT'ye çıkıp 'Evet' diyeceğini söylüyor. Üstelik bu arkadaş ülkü ocakları başkanı olduğunu belirtiyor. Bu nasıl bir iş? Bu arkadaş 18 yıl önce başkandı. Davaya ihanet edenler ülkücüyüm diye ortaya çıkıp
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aramıza fitne sokmaya çalışmasına izin veriyor. İhanetin adı ülkücülük olamaz."
Yıldırım, MHP'nin 12 Eylül 2010 da referanduma neden hayır diyeceğini maddeler halinde tek tek salona katılanlara anlattı. Yıldırım, vatanı Sevr şartlarına götürmek isteyenlere, Kandil'den saldırıları meşru görenlere, şehitler ölmez vatan bölünmez haykırışlarını tahrik sayanlara, Türk Milletini çözmek için kurulan kutsal ittifaka, yokluğa, yoksulluğa, toplumun karamsar ve pusulasız, annelerin gözü yaşlı olmasına, darbelerden hesap sorma, demokrasi getirme gibi istismara, dışarıdan sipariş edilen açılıma
hayır diyeceklerini söyledi.
12 Eylül mağdurları için oluşturulan gözyaşı istismarının doğru okunması gerektiğini anlatan Yıldırım, şöyle konuştu: "MHP 2007 yılında AK Parti'nin gündeme getirdiği Anayasa değişikliği tartışmaları sırasında TBMM'ye 12 Eylül zalimlerini koruyan geçici 15. maddeyle ilgili önerge verdi. MHP geçici 15. maddenin Anayasadan çıkarılmasının 12 Eylül zulmünü yapanları yargılamaya yetmeyeceğini belirterek yasanın yürürlüğe girmesinden sonra zaman aşımının başlatılması konulu önergesi AK Parti tarafından
reddedilmiştir. Elbette 12 Eylül 1980 darbesiyle hesaplaşacağız. Çekilen çileleri hafızamızda taşıyacağız. Ancak timsah gözyaşlarına hiçbir ülkücü inanmaz ve yıllar sonra neden peşine düşüldüklerine ve muteber gösterilmek istendiklerini sorgular. Yüreğinde vatan sevgisi olan hiçbir arkadaşımız bunlara kanmaz ve kanmayacaktır."
Yıldırım, Anayasa paketinde getirilen bazı maddelerin zaten Anayasa da var olduğunu AK Parti'nin halkı kandırmak için pakete bu maddeleri koyduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Memurla, Anayasa değişikliğiyle getirdiklerini söyledikleri toplu görüşme hakkı, uluslararası çalışma örgütüne 7,5 yıl önce söz verdikleri bir hakkın grevsiz yerine getirilmesinden başka bir şey değil. Bugün var olan toplu görüşme hakkı yerini toplu sözleşmeye bırakırken, görüşmede anlaşılmaması durumunda yine halihazırda var
olan uzlaştırma kurulunun vereceği karar kesin olacaktır."
MHP Adana Milletvekili Kürşat Atılgan ise 12 Eylül günü Türk milletinin çok kritik bir karar vereceğini ifade ederek "Cumhuriyet kurulduğundan bu yana ülke bu kadar tehlikeli bir sürece girmemiştir. 12 Eylül Milliyetçilerin kurduğu ülkeyi koruma günüdür. Bu bir reform hareketi değildir. Osmanlı'nın son döneminden başlayarak günümüze gelen reformların Türkiye'ye nasıl bir noktaya getirdiği ortadadır. 13 Eylül günü hayır çıkarsa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Başbakanlık görevinde duramaz. Bu günü Başbakan
Erdoğan'ı gönderme günü olarak kabul ederek ona göre hayır oyu vermeliyiz" dedi.
Daha sonra konuşan MHP Adana Milletvekilleri Yılmaz Tankut ve Muharrem Varlı da salonu dolduran yüzlerce kişiye 13 Eylül günü sandıktan Adana'da yüzde 80 hayır çıkması için çalışmaları gerektiğini söyledi.
Konuşmaların ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin hayırın gerekçelerini sıraladığı bir sinevizyon gösterildi. Milletvekilleri, belediye başkanları ve diğer partililer bir ağızdan "hayır" dedi.
(FK-VŞ-HO-Y)
Yıldırım, Seyhan Oteli'nde yapılan "Referandum'a hayır" toplantısında yaptığı konuşmada, 18 yıl önce ülkücülük davasına ihanet edenlerin televizyonlara çıkarak referanduma bir ülkücü olarak "Evet" diyeceklerini söylediğini belirterek şöyle konuştu: "18 yıl önce Adana Ülkü Ocakları Başkanı olan arkadaşımız TRT'ye çıkıp 'Evet' diyeceğini söylüyor. Üstelik bu arkadaş ülkü ocakları başkanı olduğunu belirtiyor. Bu nasıl bir iş? Bu arkadaş 18 yıl önce başkandı. Davaya ihanet edenler ülkücüyüm diye ortaya çıkıp
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aramıza fitne sokmaya çalışmasına izin veriyor. İhanetin adı ülkücülük olamaz."
Yıldırım, MHP'nin 12 Eylül 2010 da referanduma neden hayır diyeceğini maddeler halinde tek tek salona katılanlara anlattı. Yıldırım, vatanı Sevr şartlarına götürmek isteyenlere, Kandil'den saldırıları meşru görenlere, şehitler ölmez vatan bölünmez haykırışlarını tahrik sayanlara, Türk Milletini çözmek için kurulan kutsal ittifaka, yokluğa, yoksulluğa, toplumun karamsar ve pusulasız, annelerin gözü yaşlı olmasına, darbelerden hesap sorma, demokrasi getirme gibi istismara, dışarıdan sipariş edilen açılıma
hayır diyeceklerini söyledi.
12 Eylül mağdurları için oluşturulan gözyaşı istismarının doğru okunması gerektiğini anlatan Yıldırım, şöyle konuştu: "MHP 2007 yılında AK Parti'nin gündeme getirdiği Anayasa değişikliği tartışmaları sırasında TBMM'ye 12 Eylül zalimlerini koruyan geçici 15. maddeyle ilgili önerge verdi. MHP geçici 15. maddenin Anayasadan çıkarılmasının 12 Eylül zulmünü yapanları yargılamaya yetmeyeceğini belirterek yasanın yürürlüğe girmesinden sonra zaman aşımının başlatılması konulu önergesi AK Parti tarafından
reddedilmiştir. Elbette 12 Eylül 1980 darbesiyle hesaplaşacağız. Çekilen çileleri hafızamızda taşıyacağız. Ancak timsah gözyaşlarına hiçbir ülkücü inanmaz ve yıllar sonra neden peşine düşüldüklerine ve muteber gösterilmek istendiklerini sorgular. Yüreğinde vatan sevgisi olan hiçbir arkadaşımız bunlara kanmaz ve kanmayacaktır."
Yıldırım, Anayasa paketinde getirilen bazı maddelerin zaten Anayasa da var olduğunu AK Parti'nin halkı kandırmak için pakete bu maddeleri koyduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Memurla, Anayasa değişikliğiyle getirdiklerini söyledikleri toplu görüşme hakkı, uluslararası çalışma örgütüne 7,5 yıl önce söz verdikleri bir hakkın grevsiz yerine getirilmesinden başka bir şey değil. Bugün var olan toplu görüşme hakkı yerini toplu sözleşmeye bırakırken, görüşmede anlaşılmaması durumunda yine halihazırda var
olan uzlaştırma kurulunun vereceği karar kesin olacaktır."
MHP Adana Milletvekili Kürşat Atılgan ise 12 Eylül günü Türk milletinin çok kritik bir karar vereceğini ifade ederek "Cumhuriyet kurulduğundan bu yana ülke bu kadar tehlikeli bir sürece girmemiştir. 12 Eylül Milliyetçilerin kurduğu ülkeyi koruma günüdür. Bu bir reform hareketi değildir. Osmanlı'nın son döneminden başlayarak günümüze gelen reformların Türkiye'ye nasıl bir noktaya getirdiği ortadadır. 13 Eylül günü hayır çıkarsa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Başbakanlık görevinde duramaz. Bu günü Başbakan
Erdoğan'ı gönderme günü olarak kabul ederek ona göre hayır oyu vermeliyiz" dedi.
Daha sonra konuşan MHP Adana Milletvekilleri Yılmaz Tankut ve Muharrem Varlı da salonu dolduran yüzlerce kişiye 13 Eylül günü sandıktan Adana'da yüzde 80 hayır çıkması için çalışmaları gerektiğini söyledi.
Konuşmaların ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin hayırın gerekçelerini sıraladığı bir sinevizyon gösterildi. Milletvekilleri, belediye başkanları ve diğer partililer bir ağızdan "hayır" dedi.
(FK-VŞ-HO-Y)