Bakan Çağlayan: 'Eksen Kaymasından Rahatsız Olanlar, Kendilerinin Girdiği Pazarlara Türk Firmalarının Girmesinden Rahatsız Olanlardır'
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, "Aslında Türkiye'nin ekseninin kaymasından rahatsız olanlar, daha evvel kendilerinin girmiş olduğu pazarlara Türk firmalarının girmesinden rahatsız olanlardır" dedi.
Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türkiye-Suriye Stratejik Ortaklık Konseyi, Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) işbirliğiyle düzenlenen "Suriye Yatırım Konferansı"nda konuşan Bakan Çağlayan, Suriye ile gerçekleştirdikleri "Yüksek Düzeyli Stratejik Ortaklık
Konseyi" ile vizenin kaldırılmasının birçok ülkeye örnek olduğunu söyledi.
Türkiye'nin komşu ve çevre ülkelerle siyasi ve ekonomik ilişkilerini maksimum düzeye çıkarma çabası içinde olduğunu da belirten Çağlayan, Türkiye'nin büyümesinden, kendi komşularıyla ve çevre ülkelerle iş yapmasından rahatsız olanların Türkiye'nin ekseninin kaydığı yönünde yanlış görüşler ifade ettiklerini kaydetti.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) bile "dış mihraklara" uyup Türkiye'nin ekseninin kaydığını söylemesini anlamakta zorluk çektiğini ve bunu şiddetle kınadığını ifade eden Çağlayan şunları söyledi:
"Türkiye'nin ekseni bellidir, Türkiye'nin ekseni dünya eksenidir. Türkiye komşularıyla ticaretini, ilişkilerini geliştirmekte. Ben aslında bu konuyu çıkaranların gerçek niyetlerini, gerçek amaçlarını çok net biliyorum. Bir kehanet yapmak için söylemiyorum. Ben iş aleminden geliyorum. İşlerin nasıl olduğunu biliyorum. Aslında Türkiye'nin ekseninin kaymasından rahatsız olanlar, daha evvel kendilerinin girmiş olduğu pazarlara Türk firmalarının girmesinden rahatsız olanlardır. Bunlar, Türkiye'nin ihracatının
gelişmesinden, Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerinin gelişmesinden rahatsız olanlardır. Biz bunlara hiç itibar etmedik, hiç de itibar etmeyiz. Bunu bizim ihracatçılarımızın da üye olduğu ve onların da vermiş olduğu paralarla araştırmalar, çalışmalar yapan TEPAV'ın kalkıp söylemesini gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Onun için biz Suriye ile kim ne anlatıyorsa anlatsın, inadına her türlü işbirliğini sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz."
Türkiye ile Suriye arasındaki ticari ilişkilere de değinen Çağlayan, 3 yıl önce iki ülke arasındaki toplam dış ticaret hacminin 795 milyon dolarken, küresel krize rağmen bunun 2009 yılında 1,8 milyar dolara çıktığını hatırlattı.
Suriye ile dış ticareti dengeli şekilde daha fazla artırmanın planlarını yaptıklarını kaydeden Çağlayan, Mayıs 2010 itibarıyla ilk 5 aylık toplam dış ticaretin ise 1 milyar doları bulduğunu ifade etti.
TÜİK'in bugün açıkladığı dış ticaret ve ihracat rakamlarına işaret eden Çağlayan, 6 aylık ve temmuz ayının dün itibarıyla 29 günlük ihracatı eklendiğinde Türkiye'nin bu yılki ihracatının toplamda 64 milyar doları geçtiğini, son 12 aylık ihracatın 110 milyar doları aştığını söyledi.
Çağlayan, Türkiye'nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine işaret ederek, "Artık bunu biz söylemiyoruz, dünya liderleri de söylüyor. David Cameron da (İngiltere Başbakanı) söyledi. Türkiye, dışardan İngiltere Başbakanı'nın söylediği gibi görünüyor. Ama Türkiye'yi böyle görmek istemeyenlerin en yakın göz doktoruna giderek gözlerini de muayene ettirmesini teklif ediyorum" dedi.
Konseyi" ile vizenin kaldırılmasının birçok ülkeye örnek olduğunu söyledi.
Türkiye'nin komşu ve çevre ülkelerle siyasi ve ekonomik ilişkilerini maksimum düzeye çıkarma çabası içinde olduğunu da belirten Çağlayan, Türkiye'nin büyümesinden, kendi komşularıyla ve çevre ülkelerle iş yapmasından rahatsız olanların Türkiye'nin ekseninin kaydığı yönünde yanlış görüşler ifade ettiklerini kaydetti.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) bile "dış mihraklara" uyup Türkiye'nin ekseninin kaydığını söylemesini anlamakta zorluk çektiğini ve bunu şiddetle kınadığını ifade eden Çağlayan şunları söyledi:
"Türkiye'nin ekseni bellidir, Türkiye'nin ekseni dünya eksenidir. Türkiye komşularıyla ticaretini, ilişkilerini geliştirmekte. Ben aslında bu konuyu çıkaranların gerçek niyetlerini, gerçek amaçlarını çok net biliyorum. Bir kehanet yapmak için söylemiyorum. Ben iş aleminden geliyorum. İşlerin nasıl olduğunu biliyorum. Aslında Türkiye'nin ekseninin kaymasından rahatsız olanlar, daha evvel kendilerinin girmiş olduğu pazarlara Türk firmalarının girmesinden rahatsız olanlardır. Bunlar, Türkiye'nin ihracatının
gelişmesinden, Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerinin gelişmesinden rahatsız olanlardır. Biz bunlara hiç itibar etmedik, hiç de itibar etmeyiz. Bunu bizim ihracatçılarımızın da üye olduğu ve onların da vermiş olduğu paralarla araştırmalar, çalışmalar yapan TEPAV'ın kalkıp söylemesini gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Onun için biz Suriye ile kim ne anlatıyorsa anlatsın, inadına her türlü işbirliğini sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz."
Türkiye ile Suriye arasındaki ticari ilişkilere de değinen Çağlayan, 3 yıl önce iki ülke arasındaki toplam dış ticaret hacminin 795 milyon dolarken, küresel krize rağmen bunun 2009 yılında 1,8 milyar dolara çıktığını hatırlattı.
Suriye ile dış ticareti dengeli şekilde daha fazla artırmanın planlarını yaptıklarını kaydeden Çağlayan, Mayıs 2010 itibarıyla ilk 5 aylık toplam dış ticaretin ise 1 milyar doları bulduğunu ifade etti.
TÜİK'in bugün açıkladığı dış ticaret ve ihracat rakamlarına işaret eden Çağlayan, 6 aylık ve temmuz ayının dün itibarıyla 29 günlük ihracatı eklendiğinde Türkiye'nin bu yılki ihracatının toplamda 64 milyar doları geçtiğini, son 12 aylık ihracatın 110 milyar doları aştığını söyledi.
Çağlayan, Türkiye'nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine işaret ederek, "Artık bunu biz söylemiyoruz, dünya liderleri de söylüyor. David Cameron da (İngiltere Başbakanı) söyledi. Türkiye, dışardan İngiltere Başbakanı'nın söylediği gibi görünüyor. Ama Türkiye'yi böyle görmek istemeyenlerin en yakın göz doktoruna giderek gözlerini de muayene ettirmesini teklif ediyorum" dedi.