Bostan: Meb'de Hak Gasplarından Sonra Kıyım Ve Sürgün De Başladı

Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı M

Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı M. Hanefi Bostan, "Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen Kilis İl Temsilcimiz Osman BOYBEYİ, MEB'in Bakanlık Müfettişi Cevdet Sezgin tarafından yapılan taraflı soruşturma sonucunda, 1 yıl kademe ilerlemesi durdurma cezası ile cezalandırılarak Şanlıurfa'ya sürgün edildi. Hiçbir makul gerekçesi olmayan soruşturmanın dayanağı olarak, Kilis İl Temsilcimiz Osman Boybeyi'nin bir siyasi partinin daveti üzerine yapılan toplantıya katılarak kamu çalışanlarının
ve eğitim çalışanlarının sorunlarını dile getirmesidir" dedi.
Bostan tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle: "Sendikalar demokratik kitle örgütleridir, her siyasi parti toplantısına katılır, temsilci gönderir ve bir sivil toplum örgütü olarak toplantıda görüşlerini de açıklar. Sendikaların yaptıkları iş ve işlemlerde muhatapları siyasi partiler ve bürokrasidir. Sendikalar ve sendikacılar için yasak olan; siyasi faaliyet yapmaktır. Siyasi partilerin toplantılarına katılmak yasak kapsamında değildir ve böyle bir yasaklama sendikal faaliyeti engellemek anlamına
gelecektir. Bu ise, Türk Ceza Kanunun 118. maddesine göre suçtur. Sendika temsilcilerinin siyasi partilerin toplantısına katılmaktan dolayı cezalandırılamayacağına dair Danıştay kararları da bulunmaktadır."
Sendikanın Kilis İl Temsilcisi Osman Boybeyi'ne 1 yıl kademe ilerlemesi durdurma cezası verildikten sonra il dışına tayin edilmesinin istendiğini ifade eden Bostan, "Hal böyle iken, Bakanlık Müfettişi Cevdet Sezgin tarafından yapılan soruşturmada, bütün bunlar gözardı edilmiş ve taraflı bir soruşturma yapılmıştır. Bakanlık Müfettişi Cevdet Sezgin, iddia edilen suçlardan dolayı, Kilis İl Temsilcimiz Osman Boybeyi'ne 1 yıl kademe ilerlemesi durdurma cezası vermekle tatmin olmamış, il dışına tayin
edilmesini de istemiştir. Söz konusu Bakanlık Müfettişi Cevdet Sezgin, yaptığı soruşturmada, sendikal mevzuatı, Danıştay kararlarını görmezden gelecek ve yanlı davranacak kadar mesleki etiğin dışına çıkmıştır" ifadelerini kullandı.
Bostan, "Milli Eğitim Bakanlığı üst düzey yetkililerine, Osman Boybeyi'nin bir sendika temsilcisi olduğu, il dışı tayin edilmesinin hukuksuz olacağı ve bu hukuksuz uygulamanın yargıdan döneceği bildirilmiştir. Ancak, Kilis Milletvekili Hasan Kara'nın devreye girerek, Bakan Nimet Çubukçu'ya baskı oluşturarak, Osman Boybeyi'nin Şanlı Urfa'ya gönderildiği, hatta Hasan Kara'nın Şanlıurfa yakın, daha uzağa verin dediği sendikamıza gelen bilgiler arasındadır" şeklinde ifade etti.
'Yapılan haksızlıkların hesabı sorulacaktır' şeklinde ifade kullanan Bostan, "Tetikçi müfettişleriniz, taraflı ve emre amade İl Milli Eğitim müdürleriniz de olsa, bunların hesabı mutlaka sorulacaktır. Türk Eğitim Sen ve şerefli mensupları aba altından sopa gösterilmesine aldırış etmeyecek kadar yüreklidir. Bütün bu yaptıklarınız seviyenizi göstermektedir. Bir sendika temsilcisinin mücadelesinden ne kadar ürktüğünüzü, kirli çamaşırlarınızın ortaya dökülmesinden ne kadar korktuğunuzu göstermektedir" diye
ifade kullandı.
Bostan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elbette, yapılan bu haksız, hukuksuz uygulamalar muhataplarının yanına kar kalmayacaktır. Kilis İl Temsilcimiz Osman Boybeyi görevine en kısa zamanda tekrar dönecektir. Ama, siz yaptığınız adaletsizliğin ayıbıyla yaşayacaksınız. Türkiye Kamu Sen her türlü haksızlığın üzerine, kimden gelirse gelsin kararlılıkla gitmeye devam edecektir. Kimse, kendisine kanunların verdiği bir yetkiyi kötüye kullanma hakkına sahip değildir. Sendikal haklarımızı ve faaliyetlerimizi
kısıtlamak kimsenin haddi de değildir. Kilis İl Temsilcimiz Osman Boybeyi'ne yönelik komplo kuranların, çirkin tezgâhı oluşturanların ipliğini pazara çıkaracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın."
'Dilsiz şeytan olmaya niyetimiz yok' şeklinde ifade kullanan Bostan, "Kendini kamu çalışanlarına adamış, her zaman başarıyı ve adaleti savunmuş cesur bir sivil toplum önderine yapılan bu haksız uygulamayı esefle karşılamaktayız. Hükümet anlaşılan tek tip insan, her haksızlığa ve zulme boyun eğen omurgasız ve refleksiz bir toplum oluşturmak istiyor. Kimse kusura bakmasın "dilsiz Şeytan" olmaya niyetimiz yok. Haksızlığa, zulme karşı durmaya ve "Hakkı tutup kaldırmaya" devam edeceğiz. 28 Şubat sürecindeki
zulme karşı durduğumuz gibi, bu dönemdeki zulme, haksızlığa ve adaletsizliklere de karşı durmayı sürdüreceğiz" diye sözlerini tamamladı.
(AS-AS-EA-Y)