'Ekonomimiz, krize karşı direnç göstermeyi başardı'

Küresel krizin etkilerinden çabuk sıyrılan Türkiye ekonomisi dünyada ilgiyle takip edilirken Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, bu durumu 2001'den itibaren gerçekleştirilen yapısal dönüşüm ve politikalara bağladı. Yılmaz, "Dolarizasyon olgusunun kırılarak paramızın itibar kazanması, 2001 sonrası izlenen politikaların gelecek nesillere bıraktığı değerli bir mirastır." dedi.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye ekonomisinin küresel krizin etkilerini en çabuk atlatan ülkelerden biri olduğunu söyledi. Yılmaz, "Ekonomimiz, 2001'den bu yana gerçekleştirdiği yapısal dönüşüm ve politika uygulamaları sayesinde geçmişte yaşanan krizlerin aksine, küresel krize önemli bir direnç göstermeyi başarmıştır." dedi.
Konya'da düzenlenen 19. Dünya İşletmecilik Kongresi'nde konuşan Yılmaz, Türk ekonomisinin gösterdiği direncin sebeplerini ise şöyle sıraladı: "Dalgalı kur rejiminin ülkemize kazandırdığı esneklik, bankacılık sisteminin sağlam yapısı, kriz öncesi ve sırasında uygulanan dengeleyici para politikası ile kriz öncesi dönemde uygulanan mali disiplinin kamu maliyesine vermiş olduğu hareket alanı." Yılmaz, bu etkenlerin küresel krizin etkilerinin azalmaya başlamasıyla ekonomideki toparlanmanın, küresel ekonomilere göre daha erken ve daha kuvvetli yaşanmasına imkan verdiğini dile getirdi. 2001'deki derin krizin ardından izlenen basiretli para ve maliye politikaları sonucunda düzelen kamu dengeleri ve enflasyon cephesindeki kazanımları 'makroekonomik istikrarın sağlanması açısından atılmış önemli adımlar' olarak niteleyen paranın patronu, "1990'lı yıllardan bu yana ekonomimizi olumsuz etkileyen yüksek dolarizasyon olgusunun bu dönemde kırılarak, paramızın tekrar itibar kazanması, kurumların ve vatandaşların yabancı para yerine, TL cinsi yatırım ve borçlanma araçlarına itibar göstermesi, 2001 sonrası izlenen politikaların gelecek nesillere bıraktığı değerli bir mirastır." ifadesini kullandı.
Küresel krizin zirve yaptığı 2009 yılı ortasından bu yana Türkiye'nin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası'nın yüzde 11, sanayi üretiminin yüzde 21 arttığını, işsizlik oranının ise 3 puana yakın düşüş gösterdiğini kaydeden Yılmaz, "Halen kriz öncesi seviyenin gerisinde olmakla beraber üretim düzeyimizin 2010 içinde bu seviyenin üzerine çıkacağını beklemekteyiz." diye konuştu. İstihdam piyasasındaki toparlanmanın daha uzun bir süre alacağını tahmin ettiklerini dile getiren Yılmaz, şunları aktardı: "2009'un ikinci yarısından itibaren küresel ekonomi ılımlı bir toparlanma eğilimi sergiliyor. Bununla birlikte son aylarda özellikle Avrupa ekonomilerinin tekrar bir yavaşlama sürecine girdiğine ilişkin sinyaller alınmaktadır. Gelişmiş ülkelerde uygulanan gevşek maliye politikalarının bir sonucu olarak hızla büyüyen bütçe açıkları ve kamu borç stokları, gelecek yıllarda uzun vadeli faiz oranlarını artırarak özel talebi olumsuz yönde etkileyebilecek önemli bir risk unsuru. Küresel ekonomiye ilişkin bu riskler, Türkiye'yi de olumsuz etkileme potansiyeli taşımaktadır. Avrupa ekonomilerinin içinde bulunduğu sorunlar ülkemiz için de önemli bir risk teşkil etmektedir. Son dönemde dış talep göstergeleri kısmi bir yavaşlamaya işaret ediyor. Uluslararası ekonomilerde yaşanan çalkantılar, beklentiler kanalı ile de ülkemizde yurtiçi talebi olumsuz etkileme potansiyeline sahiptir. Küresel finans piyasalarında yaşanan sorunların, dış finansmana erişimi kısıtlaması ihtimali de bulunmaktadır. Ekonomimizde kaynak kullanımının henüz kriz öncesi seviyeye ulaşmadığı ve talep baskısının yaşanmadığı ortamda, temel enflasyon göstergeleri orta vadeli hedeflerle uyumlu seyretmeye devam edecek ve iktisadi faaliyetteki toparlanma yavaş ve kademeli gerçekleşecektir."
Konuşmaların ardından Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Durmuş Yılmaz'a plaket verdi. Kongreye, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Konya Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Üzülmez ile çok sayıda sanayici ve işadamı katıldı.

Zaman