Ak Parti Ordu İl Danışma Kurulu Toplantısı
AK Parti Ordu İl Teşkilatının düzenlediği 'AK Parti Ordu İl Danışma Kurulu Toplantısı' Fatsa ilçesinde yapıldı.
Yalçın Otel'de gerçekleştirilen toplantıya başka AK Parti Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili İdris Naim Şahin, eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı M. Hilmi Güler, AK Parti Tokat Milletvekili Zeyd Arslan, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, İl Başkanı Oktay Çanak, Merkez İlçe Başkanı Uğur Gümüş ve 18 ilçenin ilçe başkanı, AK Parti'li belediye başkanları, kadın ve gençlik kolları katıldı.
Toplantıda uzun bir konuşma yapan AK Parti Tokat Milletvekili Zeyd Arslan, Türkiye'nin 'AK Parti'den önce-AK Parti'den sonra' iki dönemi ayrıldığını, 2002 yılından önce itibarını yitirmiş bir ülke varken, bugün hizmet ve politikalarıyla adeta çağ atlamış bir Türkiye ortaya çıktığını söyledi. AK Parti'nin 'yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla' mücadele eden bir parti olduğunun altını çizen Arslan, ilk olarak ekonomiyi düzelttiklerini vurguladı. Bütçeyi 230 milyar liradan 800 milyara çıkardıklarını, 2 bin 300 dolar olan kişi başı milli geliri bugün 10 bin dolara yükselttiklerini, IMF'ye olan 23 milyar dolar borcu 6 milyar doların altına indirdiklerini, Türkiye'nin dünya ekonomi sıralamasında 26. sırada iken bugün 15. sıraya yükseldiğini belirten Arslan, "Ulaşımda çağ atladık. 2002'ye kadar 6 bin km olan duble yollara 14 bin km daha ekleyip 20 bin km'ye çıkardık. Kapatılmış havaalanlarını yeniden açtık, hızlı trenleri harekete geçirdik. Suyu, yolu olmayan köy kalmadı. Okula giden öğrencilerin artık kitaplarını devlet veriyor. Emine Erdoğan'ın girişimleriyle 'Haydi Kızlar Okula' diye başlatılan çalışmada 300 bin kızımızı okula kavuşturduk. Bugün doğalgazlı il sayısı 65'e yükseldi. Enerji alanında Allah M. Hilmi Güler'den razı olsun adeta çağ atladık" dedi.
"ARTIK DÜNYAYA YÖN VEREN AKTÖRÜZ"
2009 yılında 8 milyar dolar tarım kredisi verildiğini, ilk defa mazot desteği yapıldığını, ilk defa tarım sigortası uygulamasına başlandığını, sosyal yardımların arttırıldığını, ailelere çocuk eğitim yardımı verildiğini, KOBİ'leri desteklediklerini, 2002 yılında esnafa 25 milyon dolar destek kredisi verilirken 2009 yılında 550 milyon dolar kredi verildiğini anlatan Zeyd Arslan, dış politikadaki uygulamaların ise itibar kazandırdığını dile getirdi. Arslan, "AK Parti'den önce Türkiye denilince Avrupa ve ABD'nin yazdığı senaryoları uygulayan ülke akla geliyordu. Bugün ise uygulanan dış politika ile Türkiye itibar kazanan bir ülke oldu ve dünyaya yön veren bir aktör konumuna geldi" diye konuştu.
"KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZİ KORUYACAĞIZ"
Kamuoyunda 'demokratik açılım' olarak bilinen 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ne değinen Arslan, bu projenin uygulanması halinde herkesin kendi dilinde konuşabileceğini, kendi dilinde yayın yapacağını ve eğitim alabileceğini belirterek şöyle konuştu: "Ancak bu bilinmelidir ki, 'tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak' ilkesinden asla taviz vermeyeceğiz. Evet isteyen kendi dilini konuşabilir, kendi dilinde yayın yapabilir, kendi dilinde eğitim alabilir. Ancak devletin resmi dili Türkçe'dir. Başkenti Ankara'dır. Marşı da 'Allah bir daha yazdırmasın' diyen Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı İstiklal Marşı'dır. Bu unsurlar değişmez."
"ÇETELERİN HAKİMİYETİNE İZİN VERMEYECEĞİZ"
Anaya değişikliğine de değinen Arslan, muhalefet partilerinin 12 Eylül anayasasına karşı çıkmayışlarını anlamakta güçlük çektiklerini de vurgulayarak, şöyle devam etti: "Millet iradesine son veren darbenin ürünü olan anayasanın 12 Eylül 2010'daki referandumda değiştirilmesi bir dönüm noktası olacak. Şimdi burada anlaşılmayan şudur. 12 Eylül darbesine karşı çıktığını söyleyen, 'işkence gördük, zulüm gördük, idamlar gördük' diyen zihniyetlerin 12 Eylül anayasasının değişmesine karşı çıkmalarının asıl sebebi, kendilerinin yapamadığı anayasa değişikliğini AK parti'nin yapmış olmasıdır. Son dönemde terör arttı, çeteler ve Ergenekon birleşti. Birileri Türkiye'yi yine çetelerin eline bırakmak istiyor ama buna izin vermeyeceğiz."
Toplantıda uzun bir konuşma yapan AK Parti Tokat Milletvekili Zeyd Arslan, Türkiye'nin 'AK Parti'den önce-AK Parti'den sonra' iki dönemi ayrıldığını, 2002 yılından önce itibarını yitirmiş bir ülke varken, bugün hizmet ve politikalarıyla adeta çağ atlamış bir Türkiye ortaya çıktığını söyledi. AK Parti'nin 'yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla' mücadele eden bir parti olduğunun altını çizen Arslan, ilk olarak ekonomiyi düzelttiklerini vurguladı. Bütçeyi 230 milyar liradan 800 milyara çıkardıklarını, 2 bin 300 dolar olan kişi başı milli geliri bugün 10 bin dolara yükselttiklerini, IMF'ye olan 23 milyar dolar borcu 6 milyar doların altına indirdiklerini, Türkiye'nin dünya ekonomi sıralamasında 26. sırada iken bugün 15. sıraya yükseldiğini belirten Arslan, "Ulaşımda çağ atladık. 2002'ye kadar 6 bin km olan duble yollara 14 bin km daha ekleyip 20 bin km'ye çıkardık. Kapatılmış havaalanlarını yeniden açtık, hızlı trenleri harekete geçirdik. Suyu, yolu olmayan köy kalmadı. Okula giden öğrencilerin artık kitaplarını devlet veriyor. Emine Erdoğan'ın girişimleriyle 'Haydi Kızlar Okula' diye başlatılan çalışmada 300 bin kızımızı okula kavuşturduk. Bugün doğalgazlı il sayısı 65'e yükseldi. Enerji alanında Allah M. Hilmi Güler'den razı olsun adeta çağ atladık" dedi.
"ARTIK DÜNYAYA YÖN VEREN AKTÖRÜZ"
2009 yılında 8 milyar dolar tarım kredisi verildiğini, ilk defa mazot desteği yapıldığını, ilk defa tarım sigortası uygulamasına başlandığını, sosyal yardımların arttırıldığını, ailelere çocuk eğitim yardımı verildiğini, KOBİ'leri desteklediklerini, 2002 yılında esnafa 25 milyon dolar destek kredisi verilirken 2009 yılında 550 milyon dolar kredi verildiğini anlatan Zeyd Arslan, dış politikadaki uygulamaların ise itibar kazandırdığını dile getirdi. Arslan, "AK Parti'den önce Türkiye denilince Avrupa ve ABD'nin yazdığı senaryoları uygulayan ülke akla geliyordu. Bugün ise uygulanan dış politika ile Türkiye itibar kazanan bir ülke oldu ve dünyaya yön veren bir aktör konumuna geldi" diye konuştu.
"KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZİ KORUYACAĞIZ"
Kamuoyunda 'demokratik açılım' olarak bilinen 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ne değinen Arslan, bu projenin uygulanması halinde herkesin kendi dilinde konuşabileceğini, kendi dilinde yayın yapacağını ve eğitim alabileceğini belirterek şöyle konuştu: "Ancak bu bilinmelidir ki, 'tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak' ilkesinden asla taviz vermeyeceğiz. Evet isteyen kendi dilini konuşabilir, kendi dilinde yayın yapabilir, kendi dilinde eğitim alabilir. Ancak devletin resmi dili Türkçe'dir. Başkenti Ankara'dır. Marşı da 'Allah bir daha yazdırmasın' diyen Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı İstiklal Marşı'dır. Bu unsurlar değişmez."
"ÇETELERİN HAKİMİYETİNE İZİN VERMEYECEĞİZ"
Anaya değişikliğine de değinen Arslan, muhalefet partilerinin 12 Eylül anayasasına karşı çıkmayışlarını anlamakta güçlük çektiklerini de vurgulayarak, şöyle devam etti: "Millet iradesine son veren darbenin ürünü olan anayasanın 12 Eylül 2010'daki referandumda değiştirilmesi bir dönüm noktası olacak. Şimdi burada anlaşılmayan şudur. 12 Eylül darbesine karşı çıktığını söyleyen, 'işkence gördük, zulüm gördük, idamlar gördük' diyen zihniyetlerin 12 Eylül anayasasının değişmesine karşı çıkmalarının asıl sebebi, kendilerinin yapamadığı anayasa değişikliğini AK parti'nin yapmış olmasıdır. Son dönemde terör arttı, çeteler ve Ergenekon birleşti. Birileri Türkiye'yi yine çetelerin eline bırakmak istiyor ama buna izin vermeyeceğiz."