Kaymakam Önal'ın AB çalışmaları model oldu

İzmir Valiliği Avrupa Birliği (AB) ve Dış İlişkiler Koordinatörü olan Konak Kaymakamı Ahmet Önal'ın hazırladığı "Proje Zengini İzmir" isimli çalışmayl

İzmir Valiliği Avrupa Birliği (AB) ve Dış İlişkiler Koordinatörü olan Konak Kaymakamı Ahmet Önal'ın hazırladığı "Proje Zengini İzmir" isimli çalışmayla 8 ayda 550 kişi, AB'ye proje hazırlama konusunda eğitildi. Projeyi yakından takip eden İçişleri Bakanlığı ise hibe fonlarından yeterince pay alınmasını sağlamak için 81 ilde AB'den sorumlu vali yardımcıları görevlendirdi. AB'nin tarım ve turizm gibi 36 hibe programı bulunduğunu, Türk hükümetinin ise bu fonlara yüzde 25 katkı koyduğunu belirten Kaymakam Önal, bir anda projesinin bütün ülkeye örnek olmasını şöyle değerlendirdi: "Örnek olabiliyorsak ne mutlu bize. Bizim maaşımız belli. Bizler vizyonu olan, memleketi çok seven insanlarız. 'Çalışsak da çalışmasak da aynı maaşı alıyoruz.' diye düşünmüyoruz. Topluma daha fazla faydalı, örnek ve önder olmak için çabalıyoruz."

Üç yıl önce başladığı eğitim seminerleri hakkında bilgi veren Önal, "İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç'la birlikte İngiltere'de eğitimi tamamlamak için bir yıl kaldım. Menderes kaymakamıyken Sayın Kıraç İzmir Valisi oldu. AB fonlarından destek alabilmek için benim sivil toplum örgütlerine proje yapmamı isteyerek görevlendirdi. Üç yıl içinde 550 kişiye eğitim verdik. Bu bilgileri de bakanlığa geçtim." dedi.

Genelgeyle işlerin bir anda çözümlenmeyeceğine dikkat çeken Koordinatör Ahmet Önal, işi bilen iyi bir ekip kurulması gerektiğinin altını çizdi. Ulusal Ajans, Merkezi Finans İhale Birimi ve AB Türkiye Delegasyonu'nun bu koordinasyonu sağladığını kaydeden Önal, 2007 ve 2009 yıllarında İzmir'in 75 projesinin kabul edildiğini, bunlardan yedisini kendisi ve ekibinin yaptığını anlattı. Yedi projenin 1 milyon, diğer 68'inin ise 2 milyon 481 bin avro tuttuğunu ifade eden Önal, yedi projenin maddi olarak toplamın yüzde 30'una tekabül ettiğini, bu sebeple kaliteli proje hazırlamanın çok önemli olduğunu söyledi.

Proje yapma kültürünün hızla geliştiğine dikkat çeken Ahmet Önal, "Mesaimin önemli bir kısmını, AB ile ilgili proje yapmak isteyenlere ayırıyorum. Üç yıl içinde İzmirli sivil toplum örgütleri bizi tanıdı ve sürekli gelip akıl alıyor. Proje yapmak istediğini belirten vatandaşlara randevu veriyorum ve uzun uzun dinliyorum. Onlara fikir veriyor ve fikirlerini paylaşıyorum. Projenin yazım aşamasında ise uzmanlara göndererek teknik destek sağlıyorum. Bu görevi, ülkemin gelişmesi adına severek yapıyorum." şeklinde konuştu.

Proje kültürünün çok önemli olduğunu ifade eden Önal, proje yapmanın iki sebebi bulunduğunu, birincisinin artık yönetim anlayışının değiştiğini ve isteyenin istediği gibi her işi yapamayacağı olduğunu kaydetti. Bir iş yapmak için önceden proje hazırlanmasının zorunluluk olduğunu, bu sayede hata ve zararların ortadan kalktığını belirten Önal, "Proje demek, herhangi bir fikrinizi güzel bir şekilde planlamak ve ifade etmek, belli bir süreç içinde başvurmak, sonra onun değerlendirmesini almak, eğer kabul edilirse uygulamaktır. En basit bir proje bile bir yıl alıyor. Bu kültürü geliştirme ve yaygınlaştırmaya son derece önem veriyoruz, bunu da yönetim anlayışının projeli olması için yapıyoruz. Günübirlik gelişme olmaz. Fikirlerinizi projeye dönüştürdüğünüz, önceden planlama yaptığınız zaman sonuçlar daha başarılı oluyor." dedi.

Türkiye'nin 2004 ve 2005 yıllarında AB fonlarından yeterince yararlanamadığını, bunu gazetelerin de devamlı yazdığını belirten AB ve Dış İlişkiler Koordinatörü Ahmet Önal, ancak bunun artık geçerliliğini yitirdiğini söyledi. Proje kültürünün hızla geliştiğini ifade eden Önal, "Kamuoyunda, 'Biz verdiğimizi alamıyoruz' gibi yanlış bir inanış var. Bu hibeler 2004 yılında başladı. O yıl kimse nereye başvuracağını bile bilmiyordu, çünkü yeni bir konuydu ama şu anda öyle değil, artık kamuoyu biliyor." diye konuştu.