Guardian: 'Türkiye’nin ‘sıfır sorun’ politikası fiyasko'
İngiltere’de yayımlanan the Guardian gazetesi Türk hükümetinin bölgesel ağırlığa sahip bir ülke olmak amacıyla yaptığı her girişimin 'belaya çattığını' yazdı.
İngiltere’de yayımlanan the Guardian gazetesi Türk hükümetinin bölgesel ağırlığa sahip bir ülke olmak amacıyla yaptığı her girişimin " belaya çattığını " yazdı . Simon Tisdal imzalı yazıda son zamanlarda terör örgütünün artan saldırılarına dikkat çekilerek , “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve onun kamuoyunca iyi tanınan dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu’nın ‘komşularla sıfır sorun’ politikasının ne ölçüde somut ve kalıcı sonuçlar elde ettiğine bakmak lazım " denildi .
Yüksek emellerin uygulamada zor gerçekler ile çarpıştığın kaydeden yazar , PKK ile çatışmaların daha da artmasının Türk askerininin 2008 yılındaki gibi Kuzey Irak’a girmesi yolundaki endişeleri arttırdığına dikkat çekti .
Böyle bir sonucun Ankara’nın Bağdat ile ilişkilerinin gerginleşmesine yol açacağını kaydeden yazar , Türkiye’nin Irak’ın Sünni Müslüman azınlığının hükümet içindeki rolünü teşvik etme girişimlerinin de bazı Şii politkacılar tarafından hiç de hoş karşılanmayan bir müdahale olarak görüldüğüne işaret etti .
The Guardian yazarı Türkiye’nin " sıfır sorun " politkasının Azerbaycan’ın sorunlu bölgesi Dağlık Karabağ’da da belaya çattığını belirtti . Cumartesi günü çıkan çatışmalarda dört etnik Ermeni ve bir Azeri askerin öldüğünü hatırlatan yazar , " Türkiye ile Ermenistan geçtiğimiz yıl imzanalan sözde tarihi bir anlaşma yaptı ama Türkiye’nin yakın müttefiki Azerbaycan önce Dağlık Karabağ sorunun çözülmesi gerektiği konusunda kızgın bir şekilde ısrar edince bu da geri tepti . Erdoğan’ın bu girişimi gerginliği azaltmak yerine alevlendirdi " diye yazdı .
Türkiye’nin bölgesel bir güç olma arayışlarına karşın diğer bir sorunlu bölge olan Kıbrıs’ta yapılan müzakerelerde aynı ikna edici yaklaşımın sergilenmediğine de işaret eden yazar , Kıbrıslı Türklerin bu yılın başında yapılan seçimlerde BM destekli birleşme müzakerelerine karşın adada kalıcı ayrılığı suvunuyor görüntüsü veren yeni bir cumhurbaşkanı seçtiklerini yazdı .
Erdoğan’ın en azından önemli bir komşu olan İran ile ilişkilerini geliştirdiğine dikkat çeken yazar , Türkiye’nin Tahran’a uygulanacak BM yaptırımlarına karşı oy kullanmasının ABD ve Avrupa ülkelerinin canını sıktığını ama diğer yandan da Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ı hoşnut ettiğini belirtti .
İsrail ile olan ilişkilerin ise " Gazze gemileri bozgunu " sonrasında çok kötü durumda olduğunu kaydeden yazar , Türk medyasının iki ülke arasındaki diplomatik ve askeri ilişkilerin süresiz olarak dondurulacağına dair haberler bulunduğunu belirtti .
Erdoğan’ın bölgesel dış politika girişimlerinin , İran ile " flört " etmesinin , İsrail ile " bozuşmasının " ve Suriye gibi " şüpheli sayılan " ülkelere “kur” yapmasının batlı gözlemciler tarafından Türk dış politkasında " startejik taban kayması " olarak görüldüğünü de kaydeden yazar , Türkiye’nin batı ve Nato’dan uzaklaştığını ve " AKP’nin içerdeki neo-İslamcı gündemine paralel olarak Arap ve Müslüman dünyasına doğru kaydığı görüşünün hakim olduğunu yazdı .
Yazar , Amerikalı köşe yazarı Tom Friedman’ın , “Türkiye’nin İsmacı hükümeti Avrupa Birliği’ne değil Arap Ligi’ne katılmaya odaklanmış – hayır üstünü karalayın bunun , İsrail’e karşı oluşturulan Hamas-Hizbullah-İran direniş cephesine katılmaya odaklanmış durumda” şeklindeki ifadesine de yer verdi .
Davutoğlu’nun batılı ülkelerin bu durumdan endişe etmemesi şeklindeki çağrılarına da atıfta bulunan yazar , “Batı açısından sorun Erdoğan ve Davutoğlu’nun Türkiye’ye bölgede daha büyük bir rol istemeleri ve bu konudaki arayışları değil . Sorun , sıkça da görüldüğü gibi , ne zaman bunu yapsalar yüzlerine gözlerine bulaştırmalarıdır” diye yazdı .
CNN Türk
Yüksek emellerin uygulamada zor gerçekler ile çarpıştığın kaydeden yazar , PKK ile çatışmaların daha da artmasının Türk askerininin 2008 yılındaki gibi Kuzey Irak’a girmesi yolundaki endişeleri arttırdığına dikkat çekti .
Böyle bir sonucun Ankara’nın Bağdat ile ilişkilerinin gerginleşmesine yol açacağını kaydeden yazar , Türkiye’nin Irak’ın Sünni Müslüman azınlığının hükümet içindeki rolünü teşvik etme girişimlerinin de bazı Şii politkacılar tarafından hiç de hoş karşılanmayan bir müdahale olarak görüldüğüne işaret etti .
The Guardian yazarı Türkiye’nin " sıfır sorun " politkasının Azerbaycan’ın sorunlu bölgesi Dağlık Karabağ’da da belaya çattığını belirtti . Cumartesi günü çıkan çatışmalarda dört etnik Ermeni ve bir Azeri askerin öldüğünü hatırlatan yazar , " Türkiye ile Ermenistan geçtiğimiz yıl imzanalan sözde tarihi bir anlaşma yaptı ama Türkiye’nin yakın müttefiki Azerbaycan önce Dağlık Karabağ sorunun çözülmesi gerektiği konusunda kızgın bir şekilde ısrar edince bu da geri tepti . Erdoğan’ın bu girişimi gerginliği azaltmak yerine alevlendirdi " diye yazdı .
Türkiye’nin bölgesel bir güç olma arayışlarına karşın diğer bir sorunlu bölge olan Kıbrıs’ta yapılan müzakerelerde aynı ikna edici yaklaşımın sergilenmediğine de işaret eden yazar , Kıbrıslı Türklerin bu yılın başında yapılan seçimlerde BM destekli birleşme müzakerelerine karşın adada kalıcı ayrılığı suvunuyor görüntüsü veren yeni bir cumhurbaşkanı seçtiklerini yazdı .
Erdoğan’ın en azından önemli bir komşu olan İran ile ilişkilerini geliştirdiğine dikkat çeken yazar , Türkiye’nin Tahran’a uygulanacak BM yaptırımlarına karşı oy kullanmasının ABD ve Avrupa ülkelerinin canını sıktığını ama diğer yandan da Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ı hoşnut ettiğini belirtti .
İsrail ile olan ilişkilerin ise " Gazze gemileri bozgunu " sonrasında çok kötü durumda olduğunu kaydeden yazar , Türk medyasının iki ülke arasındaki diplomatik ve askeri ilişkilerin süresiz olarak dondurulacağına dair haberler bulunduğunu belirtti .
Erdoğan’ın bölgesel dış politika girişimlerinin , İran ile " flört " etmesinin , İsrail ile " bozuşmasının " ve Suriye gibi " şüpheli sayılan " ülkelere “kur” yapmasının batlı gözlemciler tarafından Türk dış politkasında " startejik taban kayması " olarak görüldüğünü de kaydeden yazar , Türkiye’nin batı ve Nato’dan uzaklaştığını ve " AKP’nin içerdeki neo-İslamcı gündemine paralel olarak Arap ve Müslüman dünyasına doğru kaydığı görüşünün hakim olduğunu yazdı .
Yazar , Amerikalı köşe yazarı Tom Friedman’ın , “Türkiye’nin İsmacı hükümeti Avrupa Birliği’ne değil Arap Ligi’ne katılmaya odaklanmış – hayır üstünü karalayın bunun , İsrail’e karşı oluşturulan Hamas-Hizbullah-İran direniş cephesine katılmaya odaklanmış durumda” şeklindeki ifadesine de yer verdi .
Davutoğlu’nun batılı ülkelerin bu durumdan endişe etmemesi şeklindeki çağrılarına da atıfta bulunan yazar , “Batı açısından sorun Erdoğan ve Davutoğlu’nun Türkiye’ye bölgede daha büyük bir rol istemeleri ve bu konudaki arayışları değil . Sorun , sıkça da görüldüğü gibi , ne zaman bunu yapsalar yüzlerine gözlerine bulaştırmalarıdır” diye yazdı .
CNN Türk
