Mhp Lideri Bahçeli'den Hakkari'deki Terör Saldırısıyla İlgili Açıklama

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 24 Haziran'da yapılması gereken Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının pazartesi gününe çekilmesi ve toplantıda terörle mücadele için kapsamlı önlemlerin karara bağlanmasını istedi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 24 Haziran'da yapılması gereken Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının pazartesi gününe çekilmesi ve toplantıda terörle mücadele için kapsamlı önlemlerin karara bağlanmasını istedi. Bahçeli, açılımdan vazgeçildiğinin ilan edilmesi ve bölgede Olağanüstü Hal İlan edilmesi gerektiğini savundu.
Bahçeli, Hakkari'nin Şemdinli İlçesinde 8 askerin şehit olduğu terör saldırısıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Şemdinli ilçesi Gediktepe'deki askeri birliğe yapılan kanlı terör saldırısında 8 askerin şehit düşmesi ve 14 askerin yaralanmasının, Türk milletinin yüreğini dağladığını ve herkesi derin bir yasa boğduğunu belirten Bahçeli, "Türk milleti ayaktadır, haklı bir infial ve öfke içindedir" dedi. Bahçeli, şehitlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralı askerlere acil
şifalar diledi. AK Parti hükümetinin, 2002 yılında iktidara geldiğinde terörün bitme noktasına geldiği bir Türkiye devraldığını iddia eden Bahçeli, aradan geçen 8 yıla yakın süre içinde terörün sürekli tırmandığını, Türkiye'nin teröre 800 şehit verdiğini söyledi. Açılımın başlatılmasından bu yana şehit sayısının 125'e ulaştığına işaret eden Bahçeli, AK Parti döneminde kanlı terörün cesaret ve cüret kazandığını, etnik bölücülüğün önünün açıldığını ve ayrılıkçı ve bölücü emellerinin hayata geçirileceği
ümitlerinin yeşertildiğini öne sürdü. "Bu vahim ve karanlık tablonun mimarı ve baş sorumlusu Başbakan Erdoğan ve hükümetidir" ifadelerini kullanan Bahçeli, Başbakan Erdoğan ve AK Parti hükümetinin, terörle mücadelede tarihin ve milli vicdanın affetmeyeceği büyük bir acz sergilediğini, güvenlik güçlerinin terörle mücadelesini zaafa uğratacak adımlar attığını, dış baskılarla terörün ve etnik bölücülüğün emellerinin adım adım ilerletileceği süreçleri başlattığını, Kuzey Irak'tan kaynaklanan terör tehdidine
karşı etkili caydırıcı önlemler almadığını, Kuzey Irak'a geniş çaplı kara harekatının önünü kestiğini, bunun yerine terörün hamisi Barzani'ye 'ağabey' diyerek siyasi akrabalık ilişkisi kurduğunu ve bu peşmerge reisini kırmızı halılarla karşılayarak kucakladığını iddia etti.

"TBMM'DE ACİLEN ERKEN SEÇİM KARARI ALINMALIDIR"
Bahçeli açıklamasında şunları kaydetti:
"Aziz şehitlerimizin kanları, PKK açılımı ile etnik bölücülüğün önünü açan, bunun ilk provası olan Habur rezaletinin mimarı Başbakan ve hükümetinin elindedir. Çok ağır bir ihanet kuşatması altına alınan ve karanlık bir uçurumun sürüklenmek istenen Türkiye tarihi bir yol ayrımına gelmiştir. Başbakan Erdoğan ve hükümetine buradan seslenmek ve teslimiyeti etnik bölücülüğün taşeronluğunu bırakıp terörle mücadelede acil ve etkili önlemler alma çağrısında bulunmak istiyorum. Başbakan Erdoğan'a somut
önerilerimiz şunlardır; 24 Haziran 2010 günü yapılması planlanan MGK toplantısı öne çekilerek önümüzdeki pazartesi günü yapılmalıdır. PKK terörü ve etnik bölücülük özel gündemiyle yapılacak toplantıda terörle mücadele için kapsamlı önlemler karara bağlanmalı ve PKK açılımı zırvasından vazgeçildiği ilan edilmelidir. Bu kapsamda terörün iç kaynakları ve unsurlarına karşı gerekli tedbirlerin alınabilmesi için anayasanın 120. maddesine göre bölgede Olağanüstü Hal ilan edilmelidir. Kuzey Irak'a karşı siyasi,
ekonomik ve askeri tüm imkanlar kullanılarak etkili bir caydırıcılık stratejisini uygulamaya konulmalıdır. Terör saldırılarının kaynaklandığı bu bölgeye geniş çaplı bir kara harekatı yapılmalı ve teröristlerin geçiş yollarını emniyete almak için Kuzey Irak'ta askeri ihtiyaçları karşılayacak geçici güvenlik kuşağı oluşturulması için gerekli hazırlıklara süratle başlanmalıdır. Kandil dağındaki terör elebaşlarına ve altyapısına karşı etkili bir askeri harekat icra edilmelidir. Kandil terör karargahı olmaktan
kalıcı bir şekilde çıkarılmalıdır. Terör örgütünü İmralı'dan serbestçe yöneten teröristbaşının yakınları ve avukatları ile irtibatı ve dış dünyayla temas kanalları bütünüyle kesilmelidir. Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu kriz ve kaos ortamından çıkabilmesi için acilen Türk milletinin hakemliğine başvurulması artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Başbakan'a son çağrımız TBMM'de acilen erken seçim kararı almasıdır. Başbakan Erdoğan Türkiye'nin geleceğini şahsi ve siyasi ikbal ve çıkar hesaplarıyla ateşe
atmanın bedelinin çok ağır olacağını unutmamalıdır. Şemdinli'de 8 şehidimizin toprağa düştüğü gün bölücülükle özdeşleşen ve PKK'nın sözcülüğünü yapan malum kişilerin televizyon ekranlarında boy göstererek zehir saçmaya devam etmeleri, aziz milletimizi derinden yaralamaktadır. Medya patronları ve yöneticilerine bölücülük sicili bilinen bu mihrakların televizyonları ve gazeteleri terör propagandası ve güvenlik güçlerimize karşı yıpratma ve karalama kampanyası amacıyla kullanmalarının önlenmesinin vatan
sevgisinin asgari bir icabı olduğunu bu vesileyle hatırlatmak isterim."