Türkiye'de 'Eksen Kayması' Tartışmaları

AK Parti Bursa İl Başkanı Nagip Vardar, Gazze'ye yardım götüren filoya yapılan baskında hedefin Türk gemisi ve Türk gönüllüler olması karşısında Türkiye'nin ortaya koyduğu tepkinin bir eksen kayması olarak gösterilemeyeceğini, bu tür tartışmaların bizzat İsrail yanlıları tarafından çıkartıldığını söyledi

AK Parti Bursa İl Başkanı Nagip Vardar, Gazze'ye yardım götüren filoya yapılan baskında hedefin Türk gemisi ve Türk gönüllüler olması karşısında Türkiye'nin ortaya koyduğu tepkinin bir eksen kayması olarak gösterilemeyeceğini, bu tür tartışmaların bizzat İsrail yanlıları tarafından çıkartıldığını söyledi.
Vardar, il yürütme kurulu üyeleri Orhan Yavuz ve Nilüfer Taşan ile il yönetim kurulu üyeleri Cemile Yiğit, Yusuf Dündar, Çiğdem Ceyhan, Celil Çolak ve Nilüfer Kahveci'yle birlikte Bursa'da faaliyet gösteren yaygın medya kuruluşlarını ziyaret etti. Sırasıyla İhlas Haber Ajansı, Cihan Haber Ajansı, Anadolu Ajansı, Doğan Haber Ajansı ve Ciner Haber Ajansı'na yapılan ziyaretlerde güncel konular tartışıldı ve gazetecilerin gündeme ilişkin soruları cevaplandı.
Türkiye'nin dış politikasının değişmediğini, bütün planlamaların köklü devlet geleneğine uygun olarak ortak çıkarlar çerçevesinde şekillenmeye devam ettiğini özellikle vurgulayan Vardar, Gazze olayında Türkiye'nin verdiği haklı tepkinin 'eksen kayması tartışmalarına' zemin hazırladığını, art niyetli ya da bilgiden uzak yaklaşımlarda bulunanlar ile İsrail yanlılarının bu durumu olumsuz kullandığını ifade etti.
Türkiye'nin AK Parti iktidarıyla birlikte dünyanın her yerinde çok yönlü barışçıl politikalar izlemeye başladığını, sorun ya da boşluk bulunan bölgelerde aktif rol alıp, gündemi belirlenen ülke konumundan gündemi belirleyen ülke konumuna geçtiğini söyleyen Vardar, "Türkiye, bazılarının iddia ettiği gibi yüzünü doğuya ya da Ortadoğu'ya dönmemiştir. Çok yönlü politikalarla 'komşularla sıfır sorun ve pozitif diplomasi' mantığı çerçevesinde' çalışmalarını sürdürmektedir. Dış politika yapımızda bir eksen kayması söz konusu değildir. Rusya, Hindistan, Çin ve Yunanistan'la ilişkilerimiz, Afganistan ve Pakistan sorunlarında yapıcı girişimlerimiz, Asya ve Latin Amerika ülkeleriyle kurduğumuz pozitif münasebetler, Asya kıtası ile ilişkilerimiz, Afrika açılımımız, Avrupa Birliği (AB) sürecinde kararlı bir tutum sergilememiz ve ABD'yle pekçok konuda dayanışma içerisinde olmamız, dış politikada etnik ve ideolojik kaygılarla hareket etmediğimizin en açık delilleridir" dedi.
Kişisel olarak, Türkiye'nin dış politikasında eksen kayması bulunduğu yönündeki tartışmaların bizzat İsrail tarafından çıkartıldığına ve bu durumun İsrail yanlıları tarafından kullanıldığına inandığını belirten Vardar, bunun sebebinin İran konusunda yaşanan son gelişmeler olduğunu kaydetti. Türkiye'nin barış olgusu çerçevesinde uyguladığı politikalarla Ortadoğu'da terörden ve istikrarsızlıktan beslenen İsrail'i adeta yalnızlaştırdığını savunan Vardar, "Türkiye, Ortadoğu'da ezberleri bozan bir dış politika uyguluyor. İsrail'in kendisine tehdit unsuru olarak gördüğü İran'ı bile, nükleer silahsızlanma konusunda garanti altına alacak uranyum takası anlaşmasına razı ettik. İran'ın nükleer silah kullanacağı yönünde iddialarda bulunan İsrail'in bu söylemini boşa çıkardık. İsrail'in yıllardır bir yalan üzerine kurduğu korku imparatorluğunu yıktık. Dünyaya yayılan korkuların aslında gerçek olmadığını herkese gösterdik. İsrail, Ortadoğu'da şu anda en çok bizden rahatsız. Bu nedenle, son derece haklı olduğumuz Gazze olayında bile eksen kayması tartışmalarını başlatarak, bizi dünyanın gözünde negatif ve terör yanlısı bir ülke olarak göstermeye çalışıyorlar" diye konuştu.
Basın ziyaretlerinde AK Parti iktidarının Gazze olayında İsrail'e yönelik çok sert tepki verdiği yönündeki soruları da değerlendiren Vardar, olayın abartıldığını belirterek, Türkiye nezdinde hükümetin Gazze krizi konusunda kontrollü bir sakinlikte kaldığını, tepkisini hukuk ve diplomasi normları içerisinde ifade ettiğini belirtti. Türkiye'nin bazılarının aksine İsrail'e karşı alacağı diplomatik, siyasi, hukuki, ekonomik ve askeri tedbirleri uygularken kullandığı dile çok dikkat ettiğini vurgulayan Vardar, "Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın koordinasyonunda, daha krizin ilk anlarından itibaren sakin tavrımızı koruyarak hukuk sınırları içerisinde kalacağımızı, İsrail gibi davranmayacağımızı dünyaya ilan ettik. Meseleyi Türkiye ile İsrail arasında bir mesele olmaktan özenle kaçırarak, uluslararası bir kriz haline getirdik. Olayı Birleşmiş Milletler (BM) değerleriyle bağdaştırarak, karşı tarafın muhtemel saptırma ihtimallerini önledik. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden (BMGK) tüm üyelerin oy birliğiyle kınama kararı çıkarttık. NATO'yu olağanüstü toplantıya çağırarak, Türkiye'nin haklı olduğuna dair kararı aldırdık. Gözaltındaki tüm gönüllülerin serbest bırakılmasını sağladık. Diplomatik tüm tedbirleri başarıyla yerine getirdik" dedi.
Vardar, Gazze olayı konusunda bundan sonra yapılacakları, İsrail'in yükümlülüklerini yerine getirmesi, bağımsız uluslararası bir soruşturmanın yapılması, suçluların cezalandırılması ve mağdurlara tazminat ödenmesi olarak açıklayarak, tüm bunların adım adım gerçekleştirilmesini umduklarını sözlerine ekledi.