Hanefi Bostan: 'Böyle Reform Bizden Uzak Olsun'

Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd

  Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd . Doç . Dr . M . Hanefi Bostan , yapılmak istenilen değişiklikle bazı müşavir , başuzman ve müfettişlik kadrolarının iptal edildiğini ve bu durumdaki personelin Devlet Personel Dairesi Başkanlığı eli ile başka kurumlara sürgün edilebilmelerinin önünün açıldığını belirterek , " Böyle reform bizden uzak olsun " dedi .
Yazılı açıklama yapan Kamu-Sen İl Başkanı Hanefi Bostan , " Aylardır kamuoyunu meşgul eden ve muhataplarından köşe bucak kaçırılan , 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda değişiklik içeren kanun taslağı nihayet gün yüzüne çıktı . Taslağın içeriğini incelemeden önce , siyasi iradeyi sendikal örgütlenmenin bulunduğu ve kendisini demokratik olarak niteleyen bir ülkenin iktidarına yakışmayan , anti demokratik , tek taraflı ve zorbacı yaklaşımı dolayısı ile maalesef tebrik edemiyoruz " dedi .
Bostan , çıkarılacak kanunun uygulayıcılarının hiç şüphesiz memurlar olduğunu belirterek , " Yapılacak değişikliklerin muhatabı da öncelikli olarak memurlar olmalıdır . Eğer demokrasinin , yalnızca seçimlerde oy kullanmak değil de yönetim sürecine tarafları dahil etmek olarak tanımlandığı bir ülkede yaşıyorsak ; yapılacak değişiklikler için de tarafların temsilcilerine danışılmasının zorunlu olduğu gerçeğini kabul etmek zorundasınız . İsteseniz de istemeseniz de halkımızın demokratik yönetim anlayışı ,
günümüzdeki gelişmelerle birlikte istişare , müzakere ve diyalogu zorunlu kılmaktadır . Örnek alındığı iddia edilen Avrupa Birliği ' nde ( AB ) üçlü diyalog mekanizmaları en etkin şekilde kullanılmakta , hiçbir iktidar attığı imzayı , verdiği sözü babasız çocuk gibi ortada bırakmamaktadır " diye konuştu .
Tarafların üzerinde anlaştığı konuların , doğrudan AB müktesebatına eklendiğini ifade eden Hanefi Bostan , şunları söyledi :
" Ne yazık ki bizde tasarılar milletten saklanmakta , verilen sözler havada kalmaktadır . Ama Avrupa ' daki uygulama da Türkiye ' ye son yıllarda yerleştirilen uygulama da demokrasi olarak adlandırılmaktadır . Bu ülke son yıllarda ne çekiyorsa , kökü dışarıda olan reformlardan çekmektedir . Daha dün kamu yönetimi reformu , sosyal güvenlik reformu , sağlık reformu , hastane reformu , yargı reformu ve anayasa reformu ile milletimizin cebine , geleceğine , bütçesine saplanan hançer , bugün kamu personel rejimi reformunun
bir parçası olan 657 sayılı kanunda değişiklik taslağı ile memurlarımızı yaralamıştır . Hayata geçirilemeyen konular ise parça parça , Başbakanın deyimiyle hazmettire hazmettire , hissettirilmeden gündeme getirilmekte , taslakların içine teker teker yerleştirilmektedir . Kamu hizmetlerinin sunumunda özel sektör anlayışını yerleştirme amacı taşıyan taslak ile kamu hizmetlerinin sunumunu ön plana çıkaran kamu istihdam mantığı , kar odaklı , esnek , güvencesiz özel sektör anlayışına teslim edilmektedir . Kamu
hizmetlerini siyaset ele geçirmekte ve kamu hizmeti , siyasi partinin hizmeti haline gelmektedir . "
Bostan , bunun en açık göstergesinin , kamuya özel sektörden müsteşar , genel müdür ve başkan gibi üst düzey yöneticilerin transfer edilebilmesinin önünü açan madde olduğunu savundu . Kamu Personeli Seçme Sınavı ' nın , ülkede uygulanan en zor sınavlarından bir tanesi olduğunu ifade eden Bostan , " Bu denli zor bir sınavla kamuda görev verdiğiniz personeli , yıllar sonra üst düzey yönetici olabilecek özelliklerden uzaklaştıran bir durum varsa bu çalışanların değil , yıllardır oluşturulan , hizmet içi eğitimden
yoksun sistemin eksikliği olarak görülmeli ve asıl bu sorun çözülmelidir . Kamu çalışanlarının yükselmelerinin ve kamuda kariyerlerini geliştirmenin engellenmemesi esas olmalı , aksine başarılı çalışmalar ve kendini geliştirme teşvik edilmelidir . Oysa taslakla kamu çalışanlarının tahsili , kıdemi , tayin terfi gibi yükselmesiyle ilgili hususlar değiştirilerek , ranta dönüştürülmekte , kariyer ve liyakat ilkeleri zayıflatılmaktadır . Memuriyete girişte aranan sınav şartı , ilerlemede tahsil ve liyakat zaafa
uğratılmaktadır . Şimdi ise yapılmak istenilen değişiklikle bazı müşavir , başuzman ve müfettişlik kadroları iptal edilmekte ve bu durumdaki personelin Devlet Personel Başkanlığı eli ile başka kurumlara sürgün edilebilmelerinin önü açılmaktadır . Demokrasinin katledildiği , sosyal diyalogun tahrip edildiği , memurluk güvencesinin yok edildiği , kamu hizmetinin iktidar hizmetine dönüştürüldüğü , devlet memurunun hükümet memuru haline getirilmek istendiği bir girişimle karşı karşıyayız . Bunun ötesinde taslağın
içeriği kadar , değişiklik sürecinin iktidar tarafından nasıl yönetildiği de son derece önem taşımaktadır . Kamuda memura bakışın nasıl değiştirildiği , toplumda memur düşmanı bir kesim oluşturulmaya çalışıldığı yıllardır gözümüzden kaçmamaktadır . Bu uygulama ile malum ilan edilmiş ; maskeler inmiştir . Tüm kamu görevlilerini uyanık olmaya , Truva atı gibi birkaç iyi uygulamanın içine yerleştirilen tahribat doğurucu maddeleri iyi okumaya ve oyuna gelmemeye davet ediyoruz " açıklamasında bulundu .