Anadolu'nun 'Son Göçerleri' Belgesel Oldu
Orta Asya'dan başlayan bin yıllık bir geleneğin, günümüzdeki son temsilcileri olarak öne çıkan Sarıkeçililerin zorlu yaşam öyküsü belgesele konu oldu
Orta Asya'dan başlayan bin yıllık bir geleneğin, günümüzdeki son temsilcileri olarak öne çıkan Sarıkeçililerin zorlu yaşam öyküsü belgesele konu oldu. Kendi dünyalarını sırtlarında taşıyan Yörüklerin, göç hikayesinin anlatıldığı belgeselin galasıysa Mersin'de gerçekleştirildi.
Mersin Valiliği tarafından Don Kişot Yapım ve Makara Film'e yaptırılan; 'Anadolu'nun Son Göçerleri: Sarıkeçililer' adlı belgeselin yönetmenliğiniyse Yüksel Aksu üstlendi. Aksu'nun, Stare Yıldırım ve Tankut Kılınç ile birlikte yapımcılığını paylaştığı belgeselin gösterimiyse Sarıkeçililerin de katılımıyla Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapıldı. Sinema sanatçısı Mehmet Ali Alabora'nın da katıldığı etkinliğe yoğun ilgi gösterildi.
Gösterim öncesinde davet üzerine sahneye çıkarak, burada bir konuşma yapan Vali Aksoy, profesyonel bir yaklaşımla hazırlanan belgesel çalışmasının 1 yıllık bir zaman diliminin ardından tamamlandığına dikkat çekerek, belgeselle birlikte Orta Asya'dan Anadolu'ya yapılan göçleri ve bu göçün son temsilcilerinin hayat hikayelerini anlatmak istediklerini söyledi. Göç ve göçerliğin bir yaşam biçimi olduğunu savunan Aksoy, bu geleneksel yaşam biçimini sürdüren ve henüz yerleşik hayata geçmeyen Türkiye'de 100
hanelik bir topluluk kaldığını, bunların da Sarıkeçililer olduğunu vurguladı.
Tarım alanlarının genişlemesi, orman ve ağaçlandırma faaliyetlerinin artmasının yanında meraların köy tüzel kişiliğince korumaya alınması gibi nedenlerden dolayı Sarıkeçililerin yaşam alanlarının daraldığını ifade eden Aksoy, "Günümüz sosyal hayatı, onları yerleşik hayata zorlaması nedeniyle Sarıkeçililerin sayısı da her geçen gün azalıyor. Hazırlamış olduğumuz bu belgesel, onların kışlak ve yayla arasındaki yaşamlarını konu ediniyor. Bir taraftan zorlu bir hayat hikayesi anlatılırken, diğer yandan da
zengin bir folklor ve etnografyanın varlığı göze çarpıyor" dedi.
Aksoy, belgeselle birlikte sadece göç olgusuna değil, Sarıkeçililerle birlikte hayat bulan kültürel zenginliğe de dikkat çekmek istediklerini de sözlerine ekledi.
Belgeselin yönetmeni Yüksel Aksu ise, yaklaşık 2 yıl önce Türkiye'nin son Yörük göçerleri olarak öne çıkan Sarıkeçililer'den haberdar olduğunu ve hemen harekete geçerek, bir belgesel yapımı için çalışmalara başladıklarını dile getirdi. 3-4 ay boyunca Toroslar dağlarında Sarıkeçililerle birlikte olduklarını, onlarla 60 saatlik bir çekim yaptıklarını anlatan Aksu, "Bu kültür, Anadolu'nun çok önemli bir kültürü olmasına karşın, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Biz, böylesine önemli bir kültürü gelecek
kuşaklara da aktarabilme adına elimizi taşın altına koyarak sorumluluk üstlendik. Onları, gelenek ve göreneklerinin yanı sıra yaşam biçimleriyle ele alıp anlatmaya çalıştık" diye konuştu.
Belgeselin kendisi açısından heyecan verici bir çalışma olduğunun altını çizen Aksu, Toroslar'ı gezebilmek, Karacaoğlan ve Yaşar Kemal gibi isimlerin yaşadığı, birçok medeniyete ev sahipliği de yapan coğrafyada bir şeyler ortaya koyabilmenin heyecanını yaşadığını ifade etti. Belgesel çekimiyle birlikte geçen zaman diliminde çok şey öğrendiğinin altını çizen Aksu, "Sarıkeçililerden, medeniyeti ve uygarlığı öğrendim" dedi.
Konuşmaların ardından belgesele konu olan Sarıkeçililerle birlikte filmin yapım ekibinde yer alan isimler sahneye davet edilirken, çalışmalarından dolayı Vali Aksoy tarafından tebrik edildi. Daha sonra da 'Anadolu'nun Son Göçerleri: Sarıkeçililer' adlı belgeselin gösterimi yapıldı.
Mersin Valiliği tarafından Don Kişot Yapım ve Makara Film'e yaptırılan; 'Anadolu'nun Son Göçerleri: Sarıkeçililer' adlı belgeselin yönetmenliğiniyse Yüksel Aksu üstlendi. Aksu'nun, Stare Yıldırım ve Tankut Kılınç ile birlikte yapımcılığını paylaştığı belgeselin gösterimiyse Sarıkeçililerin de katılımıyla Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapıldı. Sinema sanatçısı Mehmet Ali Alabora'nın da katıldığı etkinliğe yoğun ilgi gösterildi.
Gösterim öncesinde davet üzerine sahneye çıkarak, burada bir konuşma yapan Vali Aksoy, profesyonel bir yaklaşımla hazırlanan belgesel çalışmasının 1 yıllık bir zaman diliminin ardından tamamlandığına dikkat çekerek, belgeselle birlikte Orta Asya'dan Anadolu'ya yapılan göçleri ve bu göçün son temsilcilerinin hayat hikayelerini anlatmak istediklerini söyledi. Göç ve göçerliğin bir yaşam biçimi olduğunu savunan Aksoy, bu geleneksel yaşam biçimini sürdüren ve henüz yerleşik hayata geçmeyen Türkiye'de 100
hanelik bir topluluk kaldığını, bunların da Sarıkeçililer olduğunu vurguladı.
Tarım alanlarının genişlemesi, orman ve ağaçlandırma faaliyetlerinin artmasının yanında meraların köy tüzel kişiliğince korumaya alınması gibi nedenlerden dolayı Sarıkeçililerin yaşam alanlarının daraldığını ifade eden Aksoy, "Günümüz sosyal hayatı, onları yerleşik hayata zorlaması nedeniyle Sarıkeçililerin sayısı da her geçen gün azalıyor. Hazırlamış olduğumuz bu belgesel, onların kışlak ve yayla arasındaki yaşamlarını konu ediniyor. Bir taraftan zorlu bir hayat hikayesi anlatılırken, diğer yandan da
zengin bir folklor ve etnografyanın varlığı göze çarpıyor" dedi.
Aksoy, belgeselle birlikte sadece göç olgusuna değil, Sarıkeçililerle birlikte hayat bulan kültürel zenginliğe de dikkat çekmek istediklerini de sözlerine ekledi.
Belgeselin yönetmeni Yüksel Aksu ise, yaklaşık 2 yıl önce Türkiye'nin son Yörük göçerleri olarak öne çıkan Sarıkeçililer'den haberdar olduğunu ve hemen harekete geçerek, bir belgesel yapımı için çalışmalara başladıklarını dile getirdi. 3-4 ay boyunca Toroslar dağlarında Sarıkeçililerle birlikte olduklarını, onlarla 60 saatlik bir çekim yaptıklarını anlatan Aksu, "Bu kültür, Anadolu'nun çok önemli bir kültürü olmasına karşın, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Biz, böylesine önemli bir kültürü gelecek
kuşaklara da aktarabilme adına elimizi taşın altına koyarak sorumluluk üstlendik. Onları, gelenek ve göreneklerinin yanı sıra yaşam biçimleriyle ele alıp anlatmaya çalıştık" diye konuştu.
Belgeselin kendisi açısından heyecan verici bir çalışma olduğunun altını çizen Aksu, Toroslar'ı gezebilmek, Karacaoğlan ve Yaşar Kemal gibi isimlerin yaşadığı, birçok medeniyete ev sahipliği de yapan coğrafyada bir şeyler ortaya koyabilmenin heyecanını yaşadığını ifade etti. Belgesel çekimiyle birlikte geçen zaman diliminde çok şey öğrendiğinin altını çizen Aksu, "Sarıkeçililerden, medeniyeti ve uygarlığı öğrendim" dedi.
Konuşmaların ardından belgesele konu olan Sarıkeçililerle birlikte filmin yapım ekibinde yer alan isimler sahneye davet edilirken, çalışmalarından dolayı Vali Aksoy tarafından tebrik edildi. Daha sonra da 'Anadolu'nun Son Göçerleri: Sarıkeçililer' adlı belgeselin gösterimi yapıldı.
