KalDer Başkanı Doğan: Doğuya açılım kararı aldık

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan, daha müreffe bir ülke olmak için Anadolu'ya şubeler açma kararı aldıklarını söyled

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan, daha müreffe bir ülke olmak için Anadolu'ya şubeler açma kararı aldıklarını söyledi. Bu kapsamda "Ulusal Kaliteyi Arttırma Projesi" hazırladıklarını belirten Doğan, "KalDer'in iki önemli stratejisi var. Birincisi Anadolu'ya açılmak, ikincisi KOBİ'lere destek vermek. İstanbul, Bursa ve Kocaeli dışında Anadolu'da da çok önemli görevleri olduğunu hatırlatarak ve KalDer'in esasında misyonunun buradan kaynaklandığını hatırlayarak böyle bir açılım kararı aldık." dedi.

KalDer İzmir Şubesi tarafından Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi'nde 11. Mükemmelliği Arama Sempozyumu düzenlendi. "Sürdürülebilir Başarı" ana temalı sempozyumda konuşan Hamdi Doğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılında açılımı tamamlamak istediklerini belirtti. Doğan, "Türkiye'nin 100. yılında gerçekten mükemmel ve çağdaş bir toplum ve kalkınmış bir ülke konumuna gelmek istiyorsak, aydınlık bir Türkiye'nin geleceğini bunda görüyorsak ulusal kalite projemize her kesimin destek vermesini istiyoruz. Bugün sayısı 400'e yaklaşan kurum ve kuruluşlar, geniş bir yelpazede ve büyük çoğunluğu kamu kuruluşlarından oluşuyor. Bu ağı her geçen gün arttırmamız, halkımıza daha iyi hizmet vermemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.

Sempozyumun açılışında söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise sürdürülebilir mükemmeliyete ulaşmanın dikenli bir yol olduğuna dikkat çekti. Bütün çalışmalarında aklı ve bilimi rehber edindiklerini belirten Kocaoğlu, "Planlama otoritesi olan büyükşehirlerde istihdam yaratıp yatırım yapacağız diye havayı, suyu, toprağı, ağacı, sağlığı korumayı neredeyse sonuncu plana atacak imar ve ruhsat istekleriyle karşılaşıyoruz. Tabii ki kalkınacağız, sanayi ihtiyacımızı karşılayacağız. Biz vizyonumuzu, yerelde kalkınma olarak belirlemiş bir belediyeyiz. Dönem dönem basında, 'Yatırım yapmak istiyoruz ama önümüzü kesiyorlar' diye açıklamalar çıkıyor. Bizim kimsenin önünü kestiğimiz, engellediğimiz yok. Aklı ve bilimi kullanarak, evrensel ahlâk kurallarına uyarak kenti yönetmeye çalışıyoruz. Bundan da taviz vermeyeceğiz. Kalkınacağız ama bunun olacak yeri var, olmayacak yeri var. Kente getireceği artılar var, götürecekleri var. Her yerde, her şeyi isteğe göre yapmak mümkün değil. Planlanan yerler belli. Tarım arazisini çiftçinin elinden 10 kuruşa alıp da oraya 10 kat, 30 kat bina yapmak olmaz" dedi.