Diyarbakırlı esnaf: Bana PKK'lı denilmesi ağrıma gidiyor

Samsun'da 15 yıldır restoran işleten Temel Diyarbakır Ocakbaşı Restoran sahibi İsmail Temel, şehit cenazelerinden sonra bazı gruplar tarafından kendil

Samsun'da 15 yıldır restoran işleten Temel Diyarbakır Ocakbaşı Restoran sahibi İsmail Temel, şehit cenazelerinden sonra bazı gruplar tarafından kendilerine "PKK'lı" şeklinde sözler sarfedilmesinin ağrına gittiğini söyledi. Temel, "Bana PKK'lı şeklinde sözlerin sarf edilmesi aileme küfredilmesinden daha çok ağır geliyor." dedi. Temel ailesinden çok sayıda kişinin köy korucusu olarak PKK'ya karşı mücadele verdiğini aktardı.

Şehit cenazelerinin ardından Samsun'da bazı gruplar tarafından 'Diyarbakır' adlı işyerlerine yönelik saldırılara, esnaflar ve vatandaşlar tepki gösteriyor. Temel Diyarbakır Ocakbaşı Restoran'ıyla Samsun'da 15 yıldır Diyarbakır yöresinin damak tadını sunan işletme sahibi İsmail Temel, "Bu tür anlamsız tepkiler bizi üzüyor. Biz Diyarbakır'da teröre karşı mücadele eden insanlarız. Hala da mücadelemiz devam ediyor. Samsun'a geldik, burada da kimlik nedeniyle sıkıntı yaşıyoruz." dedi.

Temel, "Bizim Diyarbakır'dan ürün aldığımız şeklinde asılsız iddialar ortaya atılıyor. Birileri bizi karalamaya çalışıyor. Benim 15 personelimin 13'ü Karadenizlidir. Babam 70 yaşında, memlekette hala köy koruyucusu olarak mücadele vermektedir. Bize PKK'lı denilmesi çok ağrımıza gidiyor. Bunları hazmedemiyoruz." diye ifade etti.

Şehitlerin herkesin şehidi olduğunu vurgulayan Temel, "Benim senin diye bir şey yok. Bu vatan uğruna canını veren, herkesin şehididir. Her Diyarbakırlı PKK'lı mı oluyor? Her Kürt asıllı PKK'lı mı oluyor? İnsanlarımız lütfen gerçekleri görsün. PKK'lılığın Kürtlükle bir alakası yok. Diyarbakır'da Samsunlulara yönelik tepkiler de asılsız. Biz sürekli yakınlarımızla görüşüyoruz. Böyle bir şey söz konusu değil, olamaz da. Birileri ortalığı karıştırmaya çalışıyor." şeklinde duygularını ifade etti.

Özdiyarbakır Restoran işletme sahibi Mustafa Altun(38) ise "Bazı kesimler gençlerin kafasını doldurarak bize karşı kışkırtıyor. 15-20 genç toplanıp bize küfür edip, 'Defolun gidin' şeklinde sözlü saldırıda bulunuyor. Biz bunlara tepki vermiyoruz. Cahil deyip, sineye çekiyoruz. Polislerimiz bu yüzden sabahlara kadar nöbet tutmak zorunda kalıyor. Onlara da yazık oluyor." dedi. Altun, "Ben vatani görevimi Samsun'da yaparken, buraya yerleştim. İşyeri açtım. 18 yıldır da ailemle birlikte Samsun'dayım. Kimseyle bir sıkıntımız yok. Bu nedensiz tepkiler karşısında, ne yapacağımızı ne söyleyeceğimizi bilemiyoruz. Ortada kaldık. Ağabeyim, kardeşim Samsun'dan evli. Huzur içinde yaşamaya çalışıyoruz. Ne yapalım buraları terk mi edelim? Böyle bir mantık var mı? Bu olaylar nedeniyle müşterilerimiz de azaldı." diye dert yandı.

Samsun'da üç şubesinin olduğunu, ustalar dışında çalışan 50 personelin Samsunlu olduğunu belirten Altun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben işyerimi kapattığım zaman iyi mi olacak. Burada ekmek yiyen insanlara yazık olmaz mı? O anlamsız yere burada bağıran çağıranlar onlara iş imkanı sağlayacak mı? İşyerinin ismini değiştirsem o zaman da 'üçkağıtçıya bak, işleten aynı kişi, sadece ismi değiştirdi' diyecek. Biz Diyarbakır yöresinin damak tadını burada sunuyoruz. Müşterilerimizden bundan memnun."

Birilerinin bazı gençleri yönlendirerek işyerlerine saldırttığını iddia eden İşyeri sahibi Altun, "Bazılarının da ekmeğine böylece yağ sürülmüş oluyor. Bu işlerin arkasında birileri var. Bu olayları onlar yönlendiriyor. Allah büyüktür, başka diyecek sözüm yok." diye sözlerini tamamladı.

Diyarbakır Ocakbaşı Restoranı işletme sahibi Felat Ekin (22), "20 yıldır Samsun'dayız. Ben kazanıyorsam, Samsun da kazanıyor. Bu yaşananlar bizi birbirimize düşürme oyunları, provokasyonlardır." dedi. Yaşanan olumsuz olaylar karşısında çok üzüntü duyduğunu kaydeden Felat Ekin, "Kürt olabiliriz fakat, biz Türk bayrağı altında kardeşçe yaşıyoruz. 100 yıllardır beraber mücadele verdik. Şehit hepimizin şehidi ve acısıdır. Bizde acıyı içimizde yaşıyoruz. Saldırıları kınıyoruz. Benim arabam 55 plakalı. Ben şimdi Diyarbakır'a gittiğimde aracım taşlansa iyi mi olacak. Böyle bir mantık var mı? Yazık günah değil mi? Bu işleri planlayanlar, Kürt müsün Türk müsün diye bakmıyor. Lütfen halkımız daha duyarlı olsun."

Müşterilerden iki çocuk annesi emekli Ceyhan Güney (50), şunları söyledi: "Şehit cenazelerinin ardından bu yapılan saldırılar yanlış bir tepki. Böyle bir tepki olmaz. Böyle tepkileri asla tasvir etmiyorum. Bu yapılanlar kardeşliği bozmağa yöneliktir. Biz bu arkadaşlarımızı seviyoruz. Bu ülke toprakları için birlik ve beraberlik içinde yaşamalıyız. Yoksa yaşamanın bir anlamı kalmaz. Bizim bu esnaf arkadaşlarımızla hiçbir sıkıntımız yok. Bazı ideolojik şeylerden dolayı bunların yapıldığını düşünüyorum. Öyle de nitelendiriyorum. Bu konuda üzüntülüyüm. Yapılan saldırıları da kınıyorum."