Türk Ocakları Kayseri Şubesi'nden '3 Mayıs Türkçüler' günü mesajı

Türk Ocakları Kayseri Şubesi, 3 Mayıs Türkçülük Günü dolaysıyla bir mesaj yayınladı. Mesajda, millet sevdalısı evlatların sürekli yargılandığı bir sür

Türk Ocakları Kayseri Şubesi, 3 Mayıs Türkçülük Günü dolaysıyla bir mesaj yayınladı. Mesajda, millet sevdalısı evlatların sürekli yargılandığı bir süreç yaşandığına dikkat çekildi.

Türk Ocakları Kayseri Şubesi'nce yapılan yazılı açıklamada, 3 Mayıs Türkçülük Günü'nün nereden geldiği anlatıldı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Büyük dava ve ülkü adamı Nihal Atsız, Orkun dergisinin 1 Mart 1944 ve 1 Nisan 1944 tarihlerinde çıkan sayılarında Başbakan Şükrü Saraçoğlu'na hitaben iki mektup yayımlayarak Milli Eğitim Bakanlığı'nın komünist faaliyetlerin odağı haline geldiğini bildirir ve Bakan Hasan Âli Yücel'in görevden alınmasını talep eder. Ancak Milli Eğitim Bakanı ile ilgili hiçbir işlem yapılmaz, hatta durumu yetkililere haber veren Nihal Atsız hakkında dava açılır. Davanın ikinci duruşmasının yapıldığı 3 Mayıs 1944 tarihinde Nihal Atsız'a destek vermek ve bu durumu protesto etmek için yüzlerce kişi toplanır. Toplananlardan 165 kişi gözaltına alınır ve bunlardan 47'si tutuklanır. 65 oturum süren davada toplam 23 sanık yargılanır. Davadan 13 sanık beraat eder; ancak Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal adlı sanıklar 26 Ekim 1945'e kadar tutuklu kalır. 3 Mayıs'ın ilk yıldönümü 1945 senesinde o sıralarda Tophane'deki Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan bir avuç Türkçü tarafından örtüsüz bir masa etrafında yapılan bir toplantı ile anılır, daha sonraki yıllarda ise çeşitli törenlerle kutlanır."

Türk Ocakları Kayseri Şubesi açıklamasında, Irkçılık-Turancılık davası olarak tarihe geçen bu davanın ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün hemen ardından baş göstermesi Türk devletinin hangi anlayışa teslim edildiğini ortaya koyması bakımından önemli olduğuna işaret edildi. Bu dava ile Türk varlığı üzerine bina edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş felsefesinden uzaklaştırılarak vatan ve millet sevdalısı evlatlarının milli varlıklarına yönelen tehditlere karşı uyanık davrandıkları için mahkûm edilmek istendiği, bu oyunun daha sonraki yıllarda da defalarca tezgâhlandığı dile getirildi.