Bakan Şimşek: Ben, bakan olarak denetimin hiçbir noktasında yer almak istemiyorum

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bakan olarak vergi denetimlerinin hiçbir noktasında yer almak istemediğini, Meclis'e gönderilen son tasarıda da, siyasi mülahazalarla yapılan hiçbir ...



Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bakan olarak vergi denetimlerinin hiçbir noktasında yer almak istemediğini, Meclis'e gönderilen son tasarıda da, siyasi mülahazalarla yapılan hiçbir düzenlemenin bulunmadığını söyledi.

Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu'nun 65. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla Rixos Otel'de (Yatırımlarda Devlet Yardımları, Ekonomik ve Sosyal Etkileri'' konulu bir panel düzenlendi.
Maliye Bakanı Şimşek, panelin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 1923'den bu yana ekonominin desteklenmesine dönük teşvik programları uyguladığını ifade etti.
Devlet yardımlarının rekabeti bozucu nitelik taşımaması gerektiğine dikkati çeken Şimşek, halen Meclis'te bulunan yatırımlara ilişkin ikinci nesil şeklindeki düzenlemenin bu yıl içerisinde yürürlüğe girmesinin önemini vurguladı.
Devlet sübvansiyonlarındaki etki analizinin önemine de değinen Şimşek, bu yardımların Türkiye'nin rekabet gücünü artırması, istihdam yaratması ve haksız rekabeti önlemesi zorunluluğu bulunduğunu kaydetti.
Geçen yıl radikal bir yeni teşvik sistemi uygulamaya koyduklarını dile getiren Bakan Şimşek, bu düzenlemenin etkilerinin ortaya çıkmaya başladığını anlattı.
Eylül 2009-Mart 2010 döneminde, 2.255 adet teşvik belgesi düzenlendiğini bildiren Şimşek, bunların 2.120'sinin yerli, 136'sının da yabancı firmalarca alındığını belirtti.
Söz konusu teşvik belgeleriyle yerli yatırımcıların 19,1 milyar lira yabancı yatırımcıların ise 9,1 milyar liralık sabit yatırım öngördüğünü kaydeden Şimşek, 1400 teşvik belgesiyle komple yeni yatırım, 579 belgeyle tevsi yatırımı, 276 belgeyle de modernizasyon ve entegrasyon planlandığını söyledi.
28,2 milyar liralık sabit sermaye yatırımının 16,7 milyar lirasının yeni yatırımlardan oluştuğunu da bildiren Şimşek, yeni teşvik sisteminin etkilerinin yeni dönemde daha fazla görüleceğini ve bu yılın ikinci yarısından itibaren yatırım taleplerinin yoğunlaşacağını ifade etti.
-VERGİ DÜZENLEMELERİ-
Maliye Bakanı Şimşek, Meclis'e sevkedilen ve çeşitli düzenlemelerin yanı sıra Gelir İdaresi ve vergi denetimini yeniden yapılandıran düzenlemeyle ilgili değerlendirmelerde de bulundu.
Tasarıyla Gelir İdaresi ve denetimin güçlendirilmesinin öngörüldüğünü kaydeden Şimşek, şöyle konuştu:
''Ümit ediyorum ki bu düzenleme, Haziran sonu itibariyle kabul edilir. Bu düzenlemeyle eskiden olduğu gibi bir denetim elemanı, herhangi bir mükellefin defterini alıp 3 yıl, 5 yıl beklemeyecek. İncelemeler, 6 ayda, 1 yılda bitirilecek. Son dönemde zaten hangi şirket denetime tabi tutulacak, bu risk analizi modeliyle belirleniyordu. Denetimler yine risk analizine göre yapılacak. Burada Denetim Koordinasyon Birimi söz konusu olacak. Bunlar da bir plan ortaya koyacak.
Artık hiçbir şirket, (Nasılsa mükelleflerin yüzde 2'si-3'ü inceleniyor. Ben o riski göze alırım) yaklaşımına giremeyecek. Çünkü mükellefler, 3 yılda, 6 yılda ve 9 yılda bir incelenecek. Bunun için denetim elemanı sayısını da büyük ölçüde artırıyoruz. Denetime yardımcı olmak üzere, gelir uzmanlarını da denetime tahsis edeceğiz. Denetimde ilk aşamada 5 bin kişi olacak, sonra bu rakam belki katlanacak.''
-SİYASİ DÜZENLEME SÖZ KONUSU DEĞİL-
Maliye Bakanı Şimşek, yeni tasarıda Gelir İdaresi'ne yönelik çok önemli düzenlemelerin yer aldığını da belirtti.
İdarenin 43 bine yakın çalışanı bulunduğunu ifade eden Şimşek, ''Dünyadaki en iyi uygulamalara bakıldığında özerk Gelir İdaresi görmüyoruz. Gelir İdareleri, kendi iş ve işlemlerinde çok etkili bir yapıya sahipler ve güçlendirilmişler. Bizde personel konusunda bir istisna yaparak yetkiyi tamamen Gelir İdaresi'ne devrediyoruz. Yine bütçe konusunda istisna getiriyor ve esneklik sağlıyoruz. Bu bağımsızlıksa İdareyi bağımsız kılıyoruz'' açıklamasında bulundu.
Yeni yapılanma ile Gelir İdaresi'nin IRS'den, İngiltere'nin, Danimarka'nın Gelir İdaresi'nden farkı olmayacağını belirten Şimşek, hatta bazı boyutlarda İdarenin daha ileri noktalara taşınacağını söyledi.
Şimşek, İdare çok iyi performans ortaya koyarsa, bu performanstan da pay alacağını ve bu payın Kurum için kullanılacağını ifade etti.
''Tasarıda siyasi mülahazayla yapılan hiçbir düzenleme söz konusu değil'' diyen Şimşek, Gelir İdaresi'nin denetim fonksiyonu açısından da daha etkin hale getirildiğini vurguladı. Şimşek, şöyle devam etti:
''Ben, Bakan olarak denetimin hiçbir noktasında yer almak istemiyorum. Aksi olursa işte o zaman siyasi mülahaza söz konusu olabilir. Denetim Koordinasyon Birimi'nde Kurullar da temsil ediliyor. Burada bir kuruma üstünlük şeklinde bir yaklaşım yok. Amacımız hakikaten üzüm yemekse denetim birimleri arasında güçlü koordinasyon ve işbirliği olmalı.
Aynı kurumların aynı şirketin defterlerine sahip olması güçlü denetim anlamına gelmez. Biz Gelir İdaresi'ni kendi bütçesi ve insan kaynaklarını yönetmesi anlamında özerk hale getiriyoruz.''
-MÜKELLEF HAKLARI-
Konuşmasında Maliye Bakanlığının ortak aklın ürünü niteliğinde tebliğler çıkardığına da işaret eden Bakan Şimşek, denetim elemanlarının bu tebliğlere dikkat etmesi gerektiğini, bunun mükellef hakları bakımından çok önemli olduğunu ifade etti.
Hiçbir şekilde denetim elemanının manevra alanını sınırlama düşünceleri bulunmadığını belirten Şimşek, ''Vergi güvenliği önemli ama mükellef hakkı da en az vergi güvenliği kadar önemli. Maliye Bakanlığı olarak bir konuda fikir değiştirebiliriz ama mükellefi geriye dönük korumalıyız. Güncelleme, güncelleme tarihinden itibaren geçerlidir'' diye konuştu.
-DİĞER KONUŞMALAR-
Hesap Uzmanları Kurulu Başkanı Hadi Ekici de, açılış konuşmasında, yatırımlarda devlet yardımlarının önemli ekonomik ve sosyal etkileri olduğunu belirtti. Ekici, iyi bir yatırım teşvik sisteminin ekonomik krizin etkilerini azaltacağını, bozulan ekonomik güçlerin tekrar dengeye oturtulmasına katkı sağlayacağını söyledi.
Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Başkanı Oğuz Tezmen ise, yatırımlarda devlet yardımlarının dünya ile uyumlu ve ülkenin ihtiyaçları çerçevesinde yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
Geçmişte, vergi ile vergi denetiminin siyasi ve bürokratik amaçlar için kullanıldığı kanısı yaratan bazı gelişmeler olduğunu, bunun da herkesi rahatsız ettiğini dile getiren Tezmen, bu tür izlenimleri vermemek için denetimlerin etkin ve tarafsız şekilde yönetilmesi zorunluluğu bulunduğunu ifade etti.
TBMM'ye sevk edilen ve vergiyle ilgili önemli düzenlemelere de yer veren tasarıya dönük değerlendirmeler de yapan Tezmen, yeni düzenlemenin olumlu hususlar içerdiğini, ancak özellikle denetimin koordinasyonunda çok duyarlı olunması gerektiğini kaydetti.
Tezmen, bu kapsamda kurumların konumlarına özen gösterilmesi ve koordinasyonun başka bir birim yerine, Maliye Bakanı gibi üst düzeyde yönlendirilmesini istedi. Tezmen, ''Türkiye'de bizim işimiz üzüm yemek. Üzüm yemek için de objektif, tarafsız olmalıyız. Vergi denetiminin çok titiz korunması gerekiyor'' dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Maliye Hesap Uzmanları Vakfı tarafından, yatırımlarda devlet yardımları ekonomik ve sosyal etkileri konusunda düzenlenen yarışmada dereceye girenlere ödüllerini verdi.

Zaman