Baskın Oran: Ermeni tehcirinin en önemli sebebi Yeniköy Anlaşması

Prof. Dr. Baskın Oran, 1915'te imzalanan Yeniköy Anlaşmasının Ermeni tehcirinin en önemli sebeplerinden biri olduğunu söyledi.

Osmanlı'nın Rusya ile

Prof. Dr. Baskın Oran, 1915'te imzalanan Yeniköy Anlaşmasının Ermeni tehcirinin en önemli sebeplerinden biri olduğunu söyledi.

Osmanlı'nın Rusya ile yaptığı anlaşmanın, Rus sınırından Sivas'a kadar olan bölge için yarı özerklik içerdiğini belirten Oran, "Osmanlı, bu bölgede artık Rusya'ya karşı sorumlu olacaktı. Bu, Doğu ve Güneydoğu'nun Rusya'ya bırakılması anlamı taşıyordu. Ardından, askerine çarık alamayan Osmanlı, Sadrazam'dan habersiz olarak birinci dünya savaşına girdi." dedi.

Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nin düzenlediği İkinci Sosyal Bilimler Konferansı'nda kimlik konusu tartışıldı. Gazeteci Bejan Matur'un moderatörlüğünü yaptığı oturumda konuşan Baskın Oran, cesur bir kararla kimlik sorununu tartışmaya açtığı için Dicle Üniversitesi'ne teşekkür etti.

Kürtler'in ve Ermeniler'in 1071'de Alparslan'a yardım ettiğini anlatan Oran, tarihsel süreç içinde İstanbul ve Doğu Anadolu Ermenileri şeklinde iki ayrı yapıdan bahsedilebileceğini kaydetti. Prof. Oran, aristokrat olan Osmanlı'ya tam entegre olan İstanbul Ermenilerinin, dağlı, esnaf ve zanaatkâr olan Doğu'daki Ermenilerin sorunlarıyla ilgilenmediğini vurguladı. Çerkezlerin ve Kürtlerin uzun yıllar Ermeniler üzerinden geçindiğini, onlardan haraç aldığını dile getiren Baskın Oran, Babıali'nin bu meseleyle hiç ilgilenmediğini dile getirdi. Ermeni isyanlarına karşı Hamidiye Alayları kurulduğunu hatırlatan Oran, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İttihatçılarla Taşnaklar 1908 seçimlerine aynı listeden girdi. Bu birliktelik 1913'e kadar sürdü. Tehcirin sebepleri anlatılırken bir çok şey söylenir. Ancak asıl sebep Ermenilerin Ruslara yardımı veya savaş değildir. Çünkü TSK arşivlerine göre, Rus ordularına yardım edenlerin sayısı 6 bin ila 15 bin arasındadır. Asıl sebep 8 Şubat 1914'te Rusya ile imzalanan Yeniköy anlaşmasıdır. Trabzon'un da katılımıyla Vilayat-ı Sitte ikiye ayrılıyor ve büyük devletlerin seçeceği iki umumi müfettiş tarafından yönetilmesi öngörülüyordu. Müslümanlarla gayrı Müslümanlar arasında temsilde eşitlik geliyordu. Doğu ve Güneydoğu aslında Rusya'ya bırakılmış oluyordu."

Baskın Oran, tehciri dünya gündeminde tutmaya çalışan Ermenilerin, İstanbul'daki patrikhanenin umursamaz tavırları, Ermeni teröristlerin eylemleri, intikam saldırıları ve Asala cinayetlerini görmezden geldiğini sözlerine ekledi.