Bakanlar Dinçer Ve Yıldız'dan Vali Ata'ya Ziyaret

Çalışma ve Sosyal Bakanı Ömer Dinçer, maden kazasında hayatını kaybeden 23 maden işçisi için ölüm aylığı, 7'si için ise sürekli iş görememezlik geliri bağlanacağını ifade etti.

Çalışma ve Sosyal Bakanı Ömer Dinçer ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Zonguldak Valisi Erdal Ata'yı makamında ziyaret etti. Zonguldak Milletvekilleri ve AK Parti'li yönetici ve belediye başkanlarının da bulunduğu ziyarette, Bakan Yıldız ve Dinçer, hatıra defterini imzaladıktan sonra makamda oturdular. Maden kazasına değinen Bakan Dinçer, "Hepinizin de bildiği gibi, Başbakanımızın talimatı ile Başbakanlık Acil Durum fon yönetiminden ailelerimizin cenazelerde karşılaşabilecekleri
masrafları karşılayabilmek için 10 bin TL civarında verildi, verilecek. Sosyal Güvenlik Kurumu, bütün işçilerimize emeklilik veya ölüm geliri bağlayacak. İşçilerimizden 23 tanesi, ölüm aylığı almayı hak etmişti. İş başında öldükleri için, emekli olma hakları da elinde olduğu için ölüm aylığı alabilecekler. İşçilerimizden 7 tanesi ise sürekli iş göremezlik, ölüm geliri alacak. Onların ödedikleri prim gün sayısı düşük olmasına rağmen, emekliliği hak etmemelerine rağmen, ölüm geliri bağlayacağız ve emeklilik
maaşı alıyormuş gibi ölüm aylığının yüzde 70'i oranında kendilerine her ay maaş bağlanacak. Onu, ailelerinden hak sahibi kimse, eşi, çocukları bu maaşı alabilecek, evli değilse, anne ve babası hak sahibi olabilecek durumda ise onlara bu maaşı ödeyeceğiz" dedi.
Yaşananların büyük bir acı olduğunu vurgulayan Bakan Dinçer, iş kazaları konusunda uyarılarda bulundu. İş yerlerinde önceliğin emniyet olması konusunda çağrıda bulunan Dinçer, şöyle konuştu:
"Keşke daha iyi şartlarda buraya gelebilmiş olsaydık. Her şeye rağmen insanların acılı günlerinde bir arada olmak, birbirimize daha çok yakınlaştırıyor. Buradaki yaşananlar da bunun bir örneği oldu. 30 madencimizi kaybettik. Bunun acısı bizim için oldukça büyük. Ölenlerimiz geri gelmeyecek ama bundan sonra böyle olaylar olmaması için işçilerimizden işverenlerimize, resmi kurumlarımızdan özel firmalarımıza kadar her birimiz, bununla ilgili tedbirleri almalı ve özenle sağlığımızı, canımızı koruyacak çabayı
sarf etmeliyiz."
Bakan Dinçer, yaşanan facia nedeniyle 4 gündür kaldıkları kentte, gittikleri Kilimli'de, Çatalağzı'nda, Gelik'te, Karadon'da, esnaftan ve işçi ailelerinden sıcak, samimi ev sahipliği gördüklerini söyleyerek, kendilerine teşekkür etti.

"BİR YERE GİTMİYORUZ"
Bakan Dinçer, Bakan Yıldız ile birlikte ulaşılamayan 2 maden işçisi bulunana kadar Zonguldak'tan ayrılmayacaklarını kaydetti. Bakan Dinçer, çok iyi bir takım çalışmasının sergilendiğini ifade etti. Dinçer, "2 işçiye az kaldı diyerek bir yere gitmeyeceğiz. Onları da bulacağız, ailelerine teslim edeceğiz. Ondan sonra sizlerden izin isteyeceğiz. Ailelerine teslim ettikten sonra bu aileleri, yalnız bırakmak istemeyiz. Çok iyi bir takım çalışması oldu. Burada 10'a yakın grup veya kurum, burada işçilerimizin
yeraltından çıkarılması sürecinde karşılaşabileceğiz her türlü sorun için ciddi bir takım halinde çalıştı. Herkes elinden gelen çabayı gösterdi. Bir takım olarak çalışma yürüttü. Bu aramızdaki dayanışmayı ve bağları da güçlendirdi" dedi.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise, "Zonguldak'ın güzel insanlarından çok dost kazandık. Bu, işin en anlamlı taraflarından biridir. Bu kadar acının ve sıkıntının içerisinde, basiretinden, ferasetinden ve sevgisinden emin olduğumuz bir vatandaş var burada. Bu da bizi son derece mutlu etti" diye konuştu.

KORUMA SEFERBERLİĞİ
Zonguldak'ta polis,baknların ziyaretleri sırasında polisin yoğun güvenlik önlemleri aldığı gözlendi. Halen Zonguldak'ta bulunan bakanların yakın koruma görevini, Zonguldak Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadelesi Şubesi ekipleri yürütüyor. Yaklaşık 10 kişilik yakın koruma ekibinin yanı sıra onlarca Asayiş Şubesi ekibi de çevre koruma önlemi alıyor.

GÖKYÜZÜ KIRMIZI-BEYAZ
Grizu patlamasında hayatını kaybeden 30 madenciden 25'inin toğrağa verildiği kentte, gezi ve ziyaretlerini sürdüren bakanların, hükümet konağında çıktığı esnada kentin semaları kızıla boyandı. Denizin üzerinde batan güneş nedeniyle gökyüzünde kırmızı ve beyaz renkleri hakim oldu.