Deniz Baykal'a fıkralı benzetme

Günlerdir süren Deniz Baykal dönecek mi tartışmalarına fıkralı gönderme...

Adam, papaza günah çıkarmaya gitmiş:

- Papaz efendi, ben çok iyi bir adamım. Karıncayı bile incitmem. Bu kuru kuruya bir laf değildir. Bak ayaklarıma…

Papaz eğilip adamın ayaklarına bakmış.

- Bunlar ne böyle yahu?

- Efendim bunlar küçük çıngıraklar. Ben karıncayı bile incitmem dedim ya. Yolda yürürken görmeden bir karıncayı ezmeyeyim diye ayaklarıma çıngırak bağladım.

Papaz anlayamamış:

- Peki bu çıngıraklar ne ne işe yarıyor?

- Ben yürürken çıngıraklar ses çıkarıyor. Çıngırakların sesini duyan karıncalar da kaçıyor.

Papaz başlamış gülmeye:

- Aman evladım sen bana niye geldin? Böyle bir adamın günahı olur mu? Ben çok iyi insan gördüm ama böylesini hiç görmedim. Sen cennetliksin oğlum, cennetlik.

Adam içini çekmiş:

- Sağol papaz efendi ama, pek dediğin gibi değilim. Benim de günahlarım var.

Papaz başını sallamış:

- Olmaz evladım, olmaz. Böyle bir adamın günahı olmaz. Olsa olsa hataları vardır.

Adam yine içini çekmiş:

- Sağol papaz efendi. Madem sen öyle dedin ama ben geçenlerde bir hata işledim. Onun için sana geldim.

- Anlat bakalım şu hatanı… Aslında hata falan değildir ya, sen evhamlısın. Bir dinleyeyim bakayım.

Adam başlamış anlatmaya:

- Geçen gün evde yalnız oturuyordum. Karım misafirliğe gitmişti. Kapı çalındı açtım, komşunun kızı… Geldi oturdu karşıma, bacak bacak üzerine attı. İçki istedi verdim. Kalk dans edelim dedi ettik. Sonunda beni baştan çıkardı. Bir hatadır ettim, şimdi ne olacak?

Papaz adamı teselli etmiş:

- Üzülme evladım, herkesin başına böyle şeyler gelebilir. Sen o kadar iyi bir adamsın ki, bu hatan da affedilir.

Adam çok sevinmiş ve papaza teşekkür etmiş. Arıdndan ilave etmiş:

- Kusura bakmayın papaz efendi. Bir hata daha ettim.

- Hayrola oğlum o da ne?

- Geçenlerde trenle gidiyordum. Bizim kompartmanda karımın bir arkadaşı vardı. İkimiz kaldık. Meğer kadının bende gözü varmış. O da beni baştan çıkardı. Bir hata da onunla işledim.

Papazın yüzü asılmış:

- Oğlum iyisin hoşsun ama senin bu hataların giderek artıyor. Dikkat et. Ama o kadar iyisin ki belki bu da affedilir.

Adam yine sevinmiş:

- Sağol papaz efendi. Yüreğime soğuk sular serptin. Beni rahatlattın. Ver elini öpeyim.

- Hadi evladım güle güle bir daha böyle hatalar yapmamaya bak. Senin gibi bir insan böyle hatalar yapar mı?

Adam tam çıkarken, boynu bükük geri dönmüş:

- Papaz efendi, söylemeyi unuttum, ya da cesaret edemedim. Ben bir hata daha işledim.
Papaz yüzünü buruşturmuş:

- Anlat bakalım! Bu seferki hatan, yine o hatalardan mı?

- Ah papaz efendi sorma. Geçen hafta bir iki kadeh içip eve geliyordum. Yolda bir kadın gördüm. Arabaya aldım. Karanlıkta kadın yüzüme çok güzel gözüktü. O da bana yanaştı, derken yine aynı hatayı işledik. Bir de ne göreyim kadın suratsızın biri.

Papaz fırlamış ayağa:

- Bana bak! Sen o ayağındaki çıngırakları al bilmem nerene tak! Karıncaları ezmeyeyim derken, hepimizi sıraya sokacaksın.

***

Deniz Baykal’ı CHP liderliğinden eden görüntülerin çekilmesi ve yayınlanması, günlerden bu yana medyada lanetleniyor. İnsanların özel hayatlarına müdahale olduğu öne sürülüyor ve kimsenin buna hakkı olmadığı anlatılıyor.

Ben de bu yapılanları asla onaylamıyorum.

Ama işin bir başka yönü daha var. Bu eylemin muhatabı olanlar, yaptıkları fiili yalanlamıyorlar.
“Komplo” olduğunu öne sürmekten öne söyleyebildikleri bir şey yok.

Biliyorlar ki “Varan 1” diye yayınlanan görüntüler çok ustaca verilmiş. Her şey verilmiş ama ilişki sahneleri çıkarılmış. Çok ısrar ederlerse, muhtemelen ilişki sahnelerinin de olduğu bölümler servis edilecek.

Prof. Hikmet Sami Türk’ün dediği gibi, “Baykal'ın koynuna, Nesrin Baytok’u da iktidardakiler mi soktu?”

Baykal bugüne kadar, siyasette “dürüstlüğü” ile pazarlandı. Video görüntüleri ortalığa çıktıktan sonra bugüne kadar hakkında söylenenler, bana nedense papaza günah çıkarmaya giden yukarıdaki fıkrada yer alan “günahsız” genci hatırlattı.

Kimse kalkıp da bana Nesrin Baytok ile Baykal arasında olduğu söylenen ilişkileri, “kişilerin özel hayatı” martavalı ile anlatmaya kalkmasın.

Dünyanın her yerinde siyasetçilerin aile hayatları çok önemli. Aile hayatları, çok daha dejenere olduğu ileri sürülen Batılı ülkelerde bile, bir siyasi parti lideri 20 yıl yanında özel kalem müdürlüğü yapmış birini milletvekili yaptıktan sonra onunla ilişkiye girmesini affedemez.

Bir lider böyle yapmaya kalkmışsa, dünyanın hiçbir yerinde o ülkenin medya mensupları bu pespayeliği “özel hayat” kisvesine büründürmeye kalkma edepsizliğini sergilemez.

Yazımı Haber 7 yorumcusu Hasan Mutlu'nun yaptığı yorumla bitiriyorum:

"Ben Baykal olsam.... Bu kadar desteğin üzerine bir kaset daha çektiririm."

Ünal TANIK / Haber 7