Görevine son vermek zorunda kaldı

Türk siyasetinin önemli isimlerinden olan Deniz Baykal, 3. kez CHP Genel Başkanlığı'nı bırakmak zorunda kaldı.

1992'de yeniden kurduğu CHP'nin liderliğini 1995 yılında SHP ile bütünleşmenin ardından 'Hikmet Abi formülü' çerçevesinde Hikmet Çetin'e, 1999 yılında ise partinin baraj altında kalması üzerine Altan Öymen'e bırakan Baykal, bu kez hakkında çıkan uygunsuz görüntüler nedeniyle görevine son vermek zorunda kaldı. Ancak beklentiler, Baykal'ın bir kez daha aynı göreve dönmesi yönünde. Siyasi kulislere göre, iki hafta sonra yapılacak olağan kurultayda partililerin ısrarı üzerine yeniden aday olacak. Dönmemesi halinde ise yerine bir veliaht bırakacak.

1974 yılında henüz 36 yaşındayken Ecevit hükümetinin en genç bakanı olarak kabinede görev alan Deniz Baykal, 12 Eylül rejiminin kapattığı CHP'yi 1992'de yeniden kurdu. İki kez emanetçilere devretmek zorunda kaldığı koltuğu için son yıllarda parti içi muhaliflerle mücadele etti ve her kurultaydan zaferle çıktı. 17 yıllık CHP liderliğinin yanı sıra yaklaşık 8 yıldır anamuhalefet partisi liderliği görevini sürdürüyordu. Ancak hiç beklemediği bir anda eski özel kalemi ve partili bir milletvekili ile internete düşen görüntüleri, siyasi hayatını 3. kez hazin bir şekilde noktalamasına neden oldu. Şimdi CHP'de herkesin birbirine sorduğu soru, partide bundan sonra nelerin olacağı.

Baykal'ın istifa açıklamasındaki mesajları, kendisinin ve partisinin geleceğine yönelik bazı ipuçları içeriyor. Hukuksuz ve ahlaksız olarak nitelediği komplo için kimsenin kendisini sorgulamasına izin vermeyeceğini vurgulayan Deniz Baykal, istifa etmemesi durumunda medyadaki haberler nedeniyle yıpranacak ve kurultaya zayıf bir şekilde girecekti. 'İstifa' kararıyla hem 'gerekeni' yapmış oldu hem de partiyi rahatlattı. Olayın kamuoyuna ilk yansımasından itibaren parti içinde 'mağdur' olarak addedilmişti, dünkü duygusal konuşmasından sonra bu pozisyonunu daha da güçlendirdi. Hükümete yönelik suçlamasının amacı ise parti içindeki tepkiyi tek noktaya odaklamak ve bu çerçevede güç kazanmaktı.

Deniz Baykal, yeni süreçte partililerin kendisine sahip çıkmasını bekleyecek. Sahip çıkışın en önemli göstergesi, 'istememesine rağmen' kurultay öncesinde büyük bir delege desteğiyle kendisinden genel başkan adaylığı talebi olacak. Bu tablo, Baykal'a parti içinde hem 'iade-i itibar' sağlayacak hem de eskisinden daha güçlü bir pozisyona gelmesini sağlayacak. Parti yöneticileri de istifadan hemen sonra verdikleri mesajda bu yönde açıklamalar yaptı.

Birçok yönetici, Baykal istemese de kurultay öncesi partinin tek genel başkan adayı olması için çalışacaklarını belirtti. Ancak eski liderin ısrarlara rağmen gelmemesi, CHP için yeni bir sürecin başlaması anlamına gelecek. Bu durumda Baykal ya siyasetten tamamen çekilecek ya da yerine bir veliaht işaret ederek hayatının bundan sonraki bölümünü 'onursal genel başkan' olarak sürdürecek. Baykal'ın veliaht olarak gösterebileceği isimler arasında Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin öne çıkıyor.


İHA