'Kayık Dünya' 3 Mayıs'ta sahne alıyor

Genç oyuncu Eyüp Bolat'ın kaleme aldığı 'Kayık Dünya' adlı tiyatro oyunu, 3 Mayıs'ta Ümraniye Kültür Sanat Merkezi'nde sahne alıyor.

Oyunun yazarı

Genç oyuncu Eyüp Bolat'ın kaleme aldığı 'Kayık Dünya' adlı tiyatro oyunu, 3 Mayıs'ta Ümraniye Kültür Sanat Merkezi'nde sahne alıyor.

Oyunun yazarı Eyüp Bolat'ın yaklaşık bir yıllık bir çalışmanın sonucunda tamamladığı Kayık Dünya'nın yönetmenliğini Yavuz Ünlütürk yapıyor. Oyunda Selçuk Boncukçu, Eyüp Bolat, Özlem Kaynarca ve Dilşah Demir oynuyor.

Oyunun yazarı Eyüp Bolat 'Kayık Dünya' oyununu kısaca şöyle anlattı:

"Zafer, küçük yaşta anne babası ayrılınca iş hayatına atılır. Alkolik baba bir taraftan Zafer'in kazandığı paraları kumarda kaybetmekte bir taraftan da Zafer'i dövmektedir. Bu duruma katlanamayan Zafer, babasını bıçakla yaralar ve ıslahevine düşer. Yıllar sonra ıslahevinden çıkan Zafer, annesinin ve babasının izini kaybeder, kardeşinin de Çocuk Esirgeme Kurumu'na verildiğini öğrenince, zengin olmak hayali ile İstanbul'a gelir. Koca şehirde yalnız olması, kalacak bir yer bulamaması nedeniyle sağlam bir iş tutturamaz. Sokaklarda yaşamaya başlayan Zafer, zaman içinde tinere de alışır, hırsızlığa da; türlü tehlikelerle boğuşur. İlkokul mezunu oluşu ve cahilliğinden faydalanan bir çiçekçi onu vergi borcu batağına saplanmış şirkete ortak yapar, sigortalamak vaadiyle kandırır. Zafer, yakalandığı bir beyin hastalığı nedeniyle, kapısı penceresi olmayan, içi gazete kâğıtlarıyla dolu bir harabe evde hayatının son demlerini yaşamaktadır.

Bülent ise babasız büyümüş annesi tarafından kol kanat gerilmiş, babasızlığın küçük yerde insan üzerinde bıraktığı psikoloji nedeniyle kendini kanıtlama kaygısı ağır basmış ve bu nedenle de İstanbul'a gelmiş bir gençtir. Amacı tiyatrocu olmak olan Bülent, lise mezunu kitap okuyarak kendini geliştirmiş aklı başında, olaylara mantık çerçevesinde yaklaşır. İstanbul'a geldiği ilk gün çantası ve parası çalınır ve o günden sonra iki yakası bir araya asla gelemez ve neticede sokaklarda yaşamaya mecbur kalır. Sokakta yaşadığı dönem hırsızlık yapmadığı halde hırsızlıktan cezaevine girer çıkar. Sokak çocukları tarafından feci şekilde dövülerek bir bacağı dizden, bir ayağı topuktan bir kolu da dirsekten kırılmış kötürüm olmuştur. Hayatına son vermeyi düşündüğü bir gece sahilde bir fotoğraf bulur ve fotoğraftaki kıza âşık olur. O geceden sonra yaşamasının bir gayesi olduğunu düşünen Bülent, Zafer ile karşılaşır ve birlikte o harabe evde yaşamaya başlarlar."