Meclis Genel Kurulu'nda Anayasa Değişikliği Görüşmeleri
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili bugüne kadar bütün siyasi partilerle görüştüklerini, görüşmeye de devam edeceklerini söyledi
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili bugüne kadar bütün siyasi partilerle görüştüklerini, görüşmeye de devam edeceklerini söyledi. Ergin, "Ancak herhangi bir pazarlık söz konusu olmaz. Müzakere olur. Bizim getirdiğimiz teklife karşı başka bir teklifle gelinebilir. Bunlar parlamenter demokrasi içinde olağan işlerdir" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda Anayasa'nın Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi'nin 23. maddesi üzerindeki görüşmeler sürüyor. HSYK'nın üye sayısının 22'ye yükseltilmesini öngören düzenlemenin görüşmelerinde hükümet adına söz alan Adalet Bakanı Ergin, hazırladıkları Yargı Reformu Stratejisi hakkında yüksek yargı kurumlarından gelen görüşlerin ellerinde olduğunu belirterek, Yargıtay Başkanlığı, Danıştay ve HSYK'nın 5 üyesinin resmi görüşlerinde mevcut yargı sistemine yönelik eleştirilerin
bulunduğunu kaydetti. Bütün bu görüşleri aldıktan sonra getirilen eleştirilerin büyük bölümünü karşıladıklarını ifade eden Ergin, mevcut sistemde Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın katılmadığı HSYK toplantılarının yapılamadığını, teklifle bunu kaldırdıklarını söyledi. Ergin, "Burada talepler içinde karşılanmayan tek husus vardır; bakan ve müsteşar kurulda bulunmasın. Biz kurulun yapısına yönelik taleplerin tamamına yakınını bu paketle karşılamışız. Son istişare ziyaret raporlarında bakanla müsteşarın kurulda
kalması gerektiğine dair görüşler de var. HSYK üyesi Ali Suat Ertosun 'çoğunluğun görüşüne katılmıyorum, kurulda kalmalıdır' demiş. Parlamento'ya karşı hesap verebilecek bir muhatap gerektiğini söylemiş" diye konuştu.
"DÜNYANIN NERESİNDE ANA MUHALEFET LİDERİ PEŞİNEN İRADE BEYAN EDER"
Milletvekillerinin sorularını da cevaplayan Ergin, Parlamento çatısı altında bulunan her partiyle, Parlamento dışında bulunan siyaset kurumu ve sivil toplum örgütleriyle görüştüklerini, görüşmeye devam ettiklerini, bundan sonra da görüşmeye devam edeceklerini söyledi. Ergin, "Ancak herhangi bir pazarlık sözkonusu olmaz. Müzakere olur. Bizim getirdiğimiz teklife karşı başka bir teklifle gelinebilir. Bunlar parlamenter demokrasi içinde olağan işlerdir" değerlendirmesini yaptı.
Seçimden önce de, seçimden sonra da bütün uzlaşma zeminlerini yokladıklarını hatırlatan Ergin, teklifi Meclis'e getirmeden önce grupları ziyaret ettiklerini belirtti. Ergin, "Bir grubumuz 'kapağını açmayız' dedi. Diğer bir grubumuz, 'gelir çaylarını içer giderler' dedi. Uzlaşma dediğiniz şey karşılıklı iradelerin buluşmasıdır. 'Ben görüşmem, ben paylaşmam' diyen bir yapıyla bunu yapma şansımız olamaz" şeklinde konuştu.
Ergin, 'Anayasa Mahkemesi'ne gitmezseniz bu pakette değişiklik yapabiliriz' şeklinde bir ifade kullanmadığını vurgulayarak, dün bu konuda açıklama yaptığını bildirdi. Ergin, "Ama sizin anladığınız gibi konuşmuş olsam bile, peki dünyanın neresinde bir ana muhalefet partisi lideri, referanduma gidecek bir değişiklik için 'mahkemeye gideceğim' diye peşinen irade beyan etmiştir. Böyle bir ana muhalefet lideri var mıdır dünyada. Sayın Baykal bugün grup konuşmasında 'sen ne hakla bize Anayasa Mahkemesi'ne
gitmeyin gibi telkinde bulunursun' diyor. Ben de aynı mantıkla şu soruyu soruyorum. Sayın Baykal, 184 milletvekilinin iradesiyle Parlamento'ya sunulan bir teklife siz hangi hakla, 'şu maddeleri çıkartın' diye öneri yapabiliyorsunuz" diye konuştu.
"HİÇBİR SİYASİ İKTİDAR KURULU KİLİTLEYEMEYECEK"
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ise, ortada hakimler ve savcıları temsil eden değil Yargıtay ve Danıştay üyelerini temsil eden bir yüksek hakimler kurulu bulunduğunu belirterek, "Yapılan bu düzenleme hakimler ve savcıları tamamıyla temsil eden bir yüksek hakimler ve savcılar kurulu oluşturmaktan ibarettir" diye konuştu.
Bugün HSYK'da 7 tane üye olduğuna işaret eden Bozdağ, 5 üyenin Yargıtay ve Danıştay'ın önerdiği isimler arasından Cumhurbaşkanı tarafından atandığını hatırlattı. Bozdağ, yeni düzenlemeye göre ise 22 üyeden sadece 4'ünün Cumhurbaşkanı tarafından atanacağına işaret etti. Mevcut düzenlemeye göre Adalet Bakanlığı'nın bütün toplantılara katılabildiğini ve bütün kararlara müdahil olabildiğini kaydeden Bozdağ, yeni düzenleme ile Adalet Bakanı'nın kurulun başkanı olduğunu ama kurulun 3 daire halinde
çalışacağını, atamalar, terfiler, disiplin işlemlerinin görüşüldüğü dairelerin hiçbirinin toplantısına Adalet Bakanı'nın katılmayacağını ve oy hakkının bulunmayacağını söyledi. Bozdağ şöyle konuştu:
"Düşünebiliyor musunuz yargıyı ele geçirmek isteyen Adalet Bakanı'nın yaptığını. Bütün yetkilerini veriyor. 'Tayinine karışmıyorum, terfine karışmıyorum. Kendi içinizde bunu çözün'. Peki ne olur? Eğer bir etkili itiraz yolu olur da konu Genel Kurul'a gelirse Adalet Bakanı kurulun başkanı olarak itirazın görüşülmesi sırasında müdahildir. Burada yargı bağımsızlığı yönünde çok ciddi bir adım atılmaktadır. Yargıyı ele geçirmek isteyenlerin değil, yargının bağımsızlığı için uğraşanların ancak yapabileceği bir
iştir bu. Bugün bir siyasal iktidar isterse belli bir süre kurulu kilitleme imkanına sahip. Şimdi yapılan bu düzenleme ile müsteşarın dairelerinden birinde görev yapacak. Müsteşar katılmasa da kurul toplanıp görevlerini yapabilecek. Hiçbir siyasal iktidarın bundan böyle kurulu kilitleme imkanı olmayacaktır. Bu yargı bağımsızlığı açısından atılmış önemli bir adım değil mi?"
Bu arada CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in Adalet Bakanlığı döneminde Almanya Büyükelçisi ile yaptığı bir görüşmeyi hatırlatarak, bu görüşmede Alman büyükelçinin, bir Alman tutuklunun serbest bırakılmasını istediğini anlattı. Gök'ün iddiasına cevap veren Şahin, "Antalya'da tutuklu bulunan bir gencin tahliyesi için yardım istedi. Ben de dedim ki, 'Almanya'da olduğu gibi Türkiye'de de yargı bağımsızdır" diye konuştu. Gök'ün, ifadelerinin Almanya büyükelçisinin
açıklamalarına dayandığını söylemesi üzerine ise Şahin, "Türk yetkililere mi inanıyorsunuz, Alman yetkililere mi" dedi.
(ZÇ-CC-Y)
TBMM Genel Kurulu'nda Anayasa'nın Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi'nin 23. maddesi üzerindeki görüşmeler sürüyor. HSYK'nın üye sayısının 22'ye yükseltilmesini öngören düzenlemenin görüşmelerinde hükümet adına söz alan Adalet Bakanı Ergin, hazırladıkları Yargı Reformu Stratejisi hakkında yüksek yargı kurumlarından gelen görüşlerin ellerinde olduğunu belirterek, Yargıtay Başkanlığı, Danıştay ve HSYK'nın 5 üyesinin resmi görüşlerinde mevcut yargı sistemine yönelik eleştirilerin
bulunduğunu kaydetti. Bütün bu görüşleri aldıktan sonra getirilen eleştirilerin büyük bölümünü karşıladıklarını ifade eden Ergin, mevcut sistemde Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın katılmadığı HSYK toplantılarının yapılamadığını, teklifle bunu kaldırdıklarını söyledi. Ergin, "Burada talepler içinde karşılanmayan tek husus vardır; bakan ve müsteşar kurulda bulunmasın. Biz kurulun yapısına yönelik taleplerin tamamına yakınını bu paketle karşılamışız. Son istişare ziyaret raporlarında bakanla müsteşarın kurulda
kalması gerektiğine dair görüşler de var. HSYK üyesi Ali Suat Ertosun 'çoğunluğun görüşüne katılmıyorum, kurulda kalmalıdır' demiş. Parlamento'ya karşı hesap verebilecek bir muhatap gerektiğini söylemiş" diye konuştu.
"DÜNYANIN NERESİNDE ANA MUHALEFET LİDERİ PEŞİNEN İRADE BEYAN EDER"
Milletvekillerinin sorularını da cevaplayan Ergin, Parlamento çatısı altında bulunan her partiyle, Parlamento dışında bulunan siyaset kurumu ve sivil toplum örgütleriyle görüştüklerini, görüşmeye devam ettiklerini, bundan sonra da görüşmeye devam edeceklerini söyledi. Ergin, "Ancak herhangi bir pazarlık sözkonusu olmaz. Müzakere olur. Bizim getirdiğimiz teklife karşı başka bir teklifle gelinebilir. Bunlar parlamenter demokrasi içinde olağan işlerdir" değerlendirmesini yaptı.
Seçimden önce de, seçimden sonra da bütün uzlaşma zeminlerini yokladıklarını hatırlatan Ergin, teklifi Meclis'e getirmeden önce grupları ziyaret ettiklerini belirtti. Ergin, "Bir grubumuz 'kapağını açmayız' dedi. Diğer bir grubumuz, 'gelir çaylarını içer giderler' dedi. Uzlaşma dediğiniz şey karşılıklı iradelerin buluşmasıdır. 'Ben görüşmem, ben paylaşmam' diyen bir yapıyla bunu yapma şansımız olamaz" şeklinde konuştu.
Ergin, 'Anayasa Mahkemesi'ne gitmezseniz bu pakette değişiklik yapabiliriz' şeklinde bir ifade kullanmadığını vurgulayarak, dün bu konuda açıklama yaptığını bildirdi. Ergin, "Ama sizin anladığınız gibi konuşmuş olsam bile, peki dünyanın neresinde bir ana muhalefet partisi lideri, referanduma gidecek bir değişiklik için 'mahkemeye gideceğim' diye peşinen irade beyan etmiştir. Böyle bir ana muhalefet lideri var mıdır dünyada. Sayın Baykal bugün grup konuşmasında 'sen ne hakla bize Anayasa Mahkemesi'ne
gitmeyin gibi telkinde bulunursun' diyor. Ben de aynı mantıkla şu soruyu soruyorum. Sayın Baykal, 184 milletvekilinin iradesiyle Parlamento'ya sunulan bir teklife siz hangi hakla, 'şu maddeleri çıkartın' diye öneri yapabiliyorsunuz" diye konuştu.
"HİÇBİR SİYASİ İKTİDAR KURULU KİLİTLEYEMEYECEK"
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ise, ortada hakimler ve savcıları temsil eden değil Yargıtay ve Danıştay üyelerini temsil eden bir yüksek hakimler kurulu bulunduğunu belirterek, "Yapılan bu düzenleme hakimler ve savcıları tamamıyla temsil eden bir yüksek hakimler ve savcılar kurulu oluşturmaktan ibarettir" diye konuştu.
Bugün HSYK'da 7 tane üye olduğuna işaret eden Bozdağ, 5 üyenin Yargıtay ve Danıştay'ın önerdiği isimler arasından Cumhurbaşkanı tarafından atandığını hatırlattı. Bozdağ, yeni düzenlemeye göre ise 22 üyeden sadece 4'ünün Cumhurbaşkanı tarafından atanacağına işaret etti. Mevcut düzenlemeye göre Adalet Bakanlığı'nın bütün toplantılara katılabildiğini ve bütün kararlara müdahil olabildiğini kaydeden Bozdağ, yeni düzenleme ile Adalet Bakanı'nın kurulun başkanı olduğunu ama kurulun 3 daire halinde
çalışacağını, atamalar, terfiler, disiplin işlemlerinin görüşüldüğü dairelerin hiçbirinin toplantısına Adalet Bakanı'nın katılmayacağını ve oy hakkının bulunmayacağını söyledi. Bozdağ şöyle konuştu:
"Düşünebiliyor musunuz yargıyı ele geçirmek isteyen Adalet Bakanı'nın yaptığını. Bütün yetkilerini veriyor. 'Tayinine karışmıyorum, terfine karışmıyorum. Kendi içinizde bunu çözün'. Peki ne olur? Eğer bir etkili itiraz yolu olur da konu Genel Kurul'a gelirse Adalet Bakanı kurulun başkanı olarak itirazın görüşülmesi sırasında müdahildir. Burada yargı bağımsızlığı yönünde çok ciddi bir adım atılmaktadır. Yargıyı ele geçirmek isteyenlerin değil, yargının bağımsızlığı için uğraşanların ancak yapabileceği bir
iştir bu. Bugün bir siyasal iktidar isterse belli bir süre kurulu kilitleme imkanına sahip. Şimdi yapılan bu düzenleme ile müsteşarın dairelerinden birinde görev yapacak. Müsteşar katılmasa da kurul toplanıp görevlerini yapabilecek. Hiçbir siyasal iktidarın bundan böyle kurulu kilitleme imkanı olmayacaktır. Bu yargı bağımsızlığı açısından atılmış önemli bir adım değil mi?"
Bu arada CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in Adalet Bakanlığı döneminde Almanya Büyükelçisi ile yaptığı bir görüşmeyi hatırlatarak, bu görüşmede Alman büyükelçinin, bir Alman tutuklunun serbest bırakılmasını istediğini anlattı. Gök'ün iddiasına cevap veren Şahin, "Antalya'da tutuklu bulunan bir gencin tahliyesi için yardım istedi. Ben de dedim ki, 'Almanya'da olduğu gibi Türkiye'de de yargı bağımsızdır" diye konuştu. Gök'ün, ifadelerinin Almanya büyükelçisinin
açıklamalarına dayandığını söylemesi üzerine ise Şahin, "Türk yetkililere mi inanıyorsunuz, Alman yetkililere mi" dedi.
(ZÇ-CC-Y)