Doğan: Herkes görecek ki bu balyoz uyduranların kafasına inecek

Çetin  Doğan, 22 gün sonra yeniden cezaevine tekrar gönderildi.

Önceki gün GATA’dan taburcu olan  Çetin Doğan, geceyi Maslak’taki Harp Akademileri lojmanında geçirdikten sonra dün sabah teslim olmak için avukatları Hüseyin Ersöz ve İsmail Tepecik ile Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne geldi. Adliye önünde açıklama yapan Doğan, “Kalp, ilaçların dozlarını 4 kat artırmak suretiyle iyiye doğru gidiyor. 18 tansiyonla dışarı çıktım. Dimdik ayaktayım” dedi.
Doğan, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök’le ilgili kendi adına bir konuşma yapılmadığını belirterek, “Ama gerekli soruları başkaları kendine sorduğu için, ben eski bir silah arkadaşımı, ‘Neden beni mahkemeye vereceksin’ diye sorgulamadım, sorgulamıyorum. Ben bazı sorular sormuştum. Bu sorular havada kaldı ama sanıyorum ki savcılarımız, hâkimlerimiz kısa zamanda bunu ortaya çıkaracaklar” diye konuştu.
Bu soruşturmanın, 2006 yılında yapılan hazırlıkların ardından 2007 yılında başlatıldığını iddia eden Doğan, bunu mahkemede ispat edeceklerini kaydetti. Doğan bu olayın, Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu’nun getirdiği bir valiz belge meselesi olmadığını, bunun bir kurgu olduğunu savundu. Doğan, seminer yapılırken hepsinin kayıtlarının kendi emriyle alındığını kaydetti.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ imzalı, söz konusu seminerin amacı dışına çıktığı yolunda rapor hazırlandığı haberlerine işaret eden bir gazetecinin, “Bu belgeyi siz gördünüz mü? Aslı var mıdır?” diye sorması üzerine Doğan, şöyle konuştu:
“Onu ben bilmiyorum. Bu seminer, hiçbir zaman kendi sınırları dışında cereyan etmemiştir. Bir tek silah arkadaşım, ‘Evet Çetin Doğan darbe planladı, darbe lafını, ihtilal lafını söyledi’ desin ben kendi ipimi kendim çekerim. Bu olayda, senaryo ile dışarıda imal edilmiş bir balyoz planını birbirine karıştırıyorsunuz. Çünkü bir plan semineri nasıl yapıldığı konusu bilinmiyor. Savcılarımız tarafından doğal olarak bilinmiyor. Bilirkişi olarak genç bir arkadaşa verilince o da faraziyeler üzerinde duruyor.”

‘Herkes biliyor’
Özkök’ün de bu konuya ilişkin açıklamasında eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ı işaret ettiğinin hatırlatılması üzerine Doğan, şunları söyledi: “O toplantıdan çıktıktan sonra Aytaç Yalman yanıma geldi. Aytaç Yalman, eğer konuşacaksa ne konuştunuz, ne oldu falan... ‘Bakın’ dedi ‘Meşru bir zemindeyim ve olmaya da devam edeceğim’ dedi. Konuşmamı isterlerse konuşurum ama bu davamızı ilgilendirmiyor. Bu konuda Aytaç Yalman bana herhangi bir şey söylemedi. Benim görev sürem içerisinde orduda herhangi bir soruşturma olmadı o zaman Kara Kuvvetleri’nden şahit olan gelen arkadaşımız bugün yine Kara Kuvvetleri’nde muvazzaf, şerefli bir görevde...
O gün Kara Kuvvetleri’nde Kurmay Başkanı olan komutanımız bugün en tepede... Yani herkes ne konuşulduğunu biliyor. Artık bunun ötesi, berisi yok.”



‘TSK ders almıştır’
“Balyoz, birilerinin kafasına inecek derken kimi kastettiniz?” diye sorulan Doğan, kimseyi kastetmediğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Balyoz Planı’nın ekleri bir âlem. Hiçbirinde imza yok. Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, yeteri kadar geçmişten ders almıştır. 30 sene evvel olan bir ihtilali ve onun sonuçlarını TSK hissetmiştir. Ondan sonra bunu bilerek TSK halka silah çekme, halkını zora sokmak yolunda bir adım atmamıştır. Ben sıkıyönetime iştirak ettim. İnsanları topladık. Böyle eziyet olmaz. Halk denizdir. Biz balığız Mao’nun sözünü ters çevirerek söyledim. Dedim ki, Halk susuz kalırsa, halk ekmeksiz kalırsa bizden bilir.”
Doğan, “rutin dışında çıkan konu” diye bir şeyler duyduğunu anımsatarak, “Evet rutin dışına çıkarılan konu şudur: Ben hiçbir harp oyununu, hiçbir semineri hayatım boyunca provalı yapmadım” dedi.