Cbü'den 'Yunus Emre' Programı
Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Manisa Yöresi Türk Tarih ve Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen Manisa Mevlevihanesi Şiir ve Musiki Akşamları, dün gece gerçekleştirilen "Yunus Emre" programıyla devam etti
Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Manisa Yöresi Türk Tarih ve Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen Manisa Mevlevihanesi Şiir ve Musiki Akşamları, dün gece gerçekleştirilen "Yunus Emre" programıyla devam etti.
Mevlevi lokması ikramıyla başlayan programda ilk olarak, Manisalı şairlerden Ahmet Ilgaz, Yunus Emre'ye ve kendisine ait şiirlerden örnekler sundu. Ardından kürsüye gelen CBÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 2. sınıf öğrencisi İbrahim Halil Karabacak ve 3. sınıf öğrencisi Yaşar Keskin de Yunus Emre'nin şiirlerini okuyarak büyük beğeni topladılar.
CBÜ Manisa Yöresi Türk Tarih ve Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ünal Şenel, öğretim üyeleri, öğrenciler ve Manisalı sanatseverlerden oluşan konukların ilgi ve dikkatle takip ettiği program, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıza Filizok'un Yunus Emre'nin şiir sanatı ve söz ustalığından bahsettiği konuşmasıyla devam etti. Prof. Dr. Rıza Filizok, son derece etkili ve anlattığı hatıralarıyla renklendirdiği konuşmasında, "Meksika'dan gelen bir Profesör bana şu soruyu sormuştu. 'Bana Türkiye'den Türk kültürü ve edebiyatını anlatacak tek bir kitap ismi verin desem, hangi kitabı önerirsiniz?' Sorunun cevabını hiç tereddüt etmeden verdim. Bu kitap ancak Yunus Emre olabilir. Yunus Emre'nin şiirlerinin tamamı ayrı birer sanat eseridir. Muhtevası çok yüksektir ve ahlak dersi verir. Örneğin: 'Yar yüreğim yar, gör ki neler var' mısrası incelenirse, görülecektir ki mecaz anlamları ile birlikte tam 18 farklı anlam çıkarılabilir. Bu gerçek bir söz mucizesidir. 'Bir söz söylemek gerek, melekler de bilmez ola' mısrası ile şiirde söylenebilecek son sözü de söylemiştir." dedi.
Yunus Emre'nin psikolog yönüne de dikkat çeken Prof. Filizok, O'nun söylediği sözler ve şiirleriyle felsefe ve psikolojinin ilk haberlerini veren kişi olduğunu belirterek, "Yunus Emre, var olabilmek için maddesel varlıktan kaçmak gerektiğini 'Bunca varlık var iken, gitmez gönül darlığa' mısrası ile belirtmiştir ki bu bir psikolojik analizdir ve yüzyıllar öncesinden gelip günümüz şartlarına da çok uyan evrensel mesajlar içerir. Sadece bu sözü bile Yunus Emre ismini psikoloji biliminde Freud'un yanına koymak için yeterlidir. Batılı bir alim, Yunus Emre şiirlerini okuduktan sonra, O'nun şiirlerinde sadece Allah aşkından bahsedilirken, içine bütün kainatı nasıl sığdırabildiğine çok şaşırmıştır. Batı edebiyatı zaman ve mekan üzerine kuruludur. Onlar olmadan ortaya hiçbir şey çıkmaz. Fakat Yunus Emre şiirlerinde hareket esastır. Bu da, kainat, insan ve herşeyden önce ruhun hareketi demektir. Yunus Emre şiirlerinde hareket imajıyla herşey canlandırılır ve bu yüzdendir ki yüzyıllar öncesinden günümüze kadar gelebilmiş evrensel bir söz ustasıdır" dedi.
Program, Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Öğretim Görevlisi Halil İbrahim Yüksel yönetimindeki İzmir Musiki Topluluğu'nun sunduğu "Yunus Emre Divanından Bestelenmiş Örnekler"in ardından, Prof. Dr. Rıza Filizok'a Prof. Dr. Mehmet Demirci, Halil İbrahim Yüksel'e ise Prof. Dr. Ali Vefa Yücetürk tarafından teşekkür plaketlerinin verilmesiyle son buldu.
Mevlevi lokması ikramıyla başlayan programda ilk olarak, Manisalı şairlerden Ahmet Ilgaz, Yunus Emre'ye ve kendisine ait şiirlerden örnekler sundu. Ardından kürsüye gelen CBÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 2. sınıf öğrencisi İbrahim Halil Karabacak ve 3. sınıf öğrencisi Yaşar Keskin de Yunus Emre'nin şiirlerini okuyarak büyük beğeni topladılar.
CBÜ Manisa Yöresi Türk Tarih ve Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ünal Şenel, öğretim üyeleri, öğrenciler ve Manisalı sanatseverlerden oluşan konukların ilgi ve dikkatle takip ettiği program, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıza Filizok'un Yunus Emre'nin şiir sanatı ve söz ustalığından bahsettiği konuşmasıyla devam etti. Prof. Dr. Rıza Filizok, son derece etkili ve anlattığı hatıralarıyla renklendirdiği konuşmasında, "Meksika'dan gelen bir Profesör bana şu soruyu sormuştu. 'Bana Türkiye'den Türk kültürü ve edebiyatını anlatacak tek bir kitap ismi verin desem, hangi kitabı önerirsiniz?' Sorunun cevabını hiç tereddüt etmeden verdim. Bu kitap ancak Yunus Emre olabilir. Yunus Emre'nin şiirlerinin tamamı ayrı birer sanat eseridir. Muhtevası çok yüksektir ve ahlak dersi verir. Örneğin: 'Yar yüreğim yar, gör ki neler var' mısrası incelenirse, görülecektir ki mecaz anlamları ile birlikte tam 18 farklı anlam çıkarılabilir. Bu gerçek bir söz mucizesidir. 'Bir söz söylemek gerek, melekler de bilmez ola' mısrası ile şiirde söylenebilecek son sözü de söylemiştir." dedi.
Yunus Emre'nin psikolog yönüne de dikkat çeken Prof. Filizok, O'nun söylediği sözler ve şiirleriyle felsefe ve psikolojinin ilk haberlerini veren kişi olduğunu belirterek, "Yunus Emre, var olabilmek için maddesel varlıktan kaçmak gerektiğini 'Bunca varlık var iken, gitmez gönül darlığa' mısrası ile belirtmiştir ki bu bir psikolojik analizdir ve yüzyıllar öncesinden gelip günümüz şartlarına da çok uyan evrensel mesajlar içerir. Sadece bu sözü bile Yunus Emre ismini psikoloji biliminde Freud'un yanına koymak için yeterlidir. Batılı bir alim, Yunus Emre şiirlerini okuduktan sonra, O'nun şiirlerinde sadece Allah aşkından bahsedilirken, içine bütün kainatı nasıl sığdırabildiğine çok şaşırmıştır. Batı edebiyatı zaman ve mekan üzerine kuruludur. Onlar olmadan ortaya hiçbir şey çıkmaz. Fakat Yunus Emre şiirlerinde hareket esastır. Bu da, kainat, insan ve herşeyden önce ruhun hareketi demektir. Yunus Emre şiirlerinde hareket imajıyla herşey canlandırılır ve bu yüzdendir ki yüzyıllar öncesinden günümüze kadar gelebilmiş evrensel bir söz ustasıdır" dedi.
Program, Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Öğretim Görevlisi Halil İbrahim Yüksel yönetimindeki İzmir Musiki Topluluğu'nun sunduğu "Yunus Emre Divanından Bestelenmiş Örnekler"in ardından, Prof. Dr. Rıza Filizok'a Prof. Dr. Mehmet Demirci, Halil İbrahim Yüksel'e ise Prof. Dr. Ali Vefa Yücetürk tarafından teşekkür plaketlerinin verilmesiyle son buldu.