Türk Kızılayı Genel Başkan Danışmanı Prof.dr. Ahmet Mete Işıkara:

Kandilli Rasathanesi eski Müdürü ve Türk Kızılayı Genel Başkan Danışmanı Prof

Kandilli Rasathanesi eski Müdürü ve Türk Kızılayı Genel Başkan Danışmanı Prof.Dr. Ahmet Mete Işıkara, depremin değil karpuzcu müteahhit ve dayanıksız binaların insanları öldürdüğünü söyledi. Adana-Ceyhan depreminde 150 kişinin öldüğünü hatırlatan Işıkara, "bunun 105'i bir apartmanda öldü. Apartmanı yapanı sordum. Köşedeki karpuzcu dediler" diye konuştu.
Prof.Dr. Işıkara, Kızılay Adana Şubesi'nin girişimiyle öğrencilere deprem bilincinin öğretilmesi çalışmaları çerçevesinde, Adana Anadolu Lisesi'nde deprem ve depremle nasıl yaşanması gerektiği konularında bilgi verdi.
Türkiye'nin neresine giderlerse gitsinler kesinlikle deprem riski olan bölgelerde yaşayacaklarını belirten Işıkara, öğrencilere, "Türkiye bir deprem ülkesi. Depremden kaçış yok. Depremle yaşamasını öğrenmeliyiz" dedi.
Işıkara, bilimin depremin ne zaman meydana geleceği konusunda bir şey söyleyemediğini, ancak nerede ve hangi şiddette olacağına ilişkin ise önemli veriler sunduğunu, bu bağlamda Marmara'da potansiyel bir deprem olacağını ve bu depreme her gün biraz daha yaklaşıldığını söyledi. Adana'nın daha önce 2. derece deprem bölgesi olduğunu anlatan Işıkara, şunları söyledi: "Ancak bilimin ilerlemesiyle ve son yıllarda artan deprem istasyonları sayesinde Adana'nın özellikle Ceyhan'ın 1. dereceden deprem bölgesi
olduğu ortaya çıktı. Üstelik Adana'nın kuzeyi, güneyi bile deprem riski açısından birbirinden farklı. Artık bunlar bilindiği için depreme karşı alınan önlemlerde değişiyor."
Binanın yapı olarak konumu ve sağlamlığı ile evin iç donanımı ve deprem sırasında doğru davranılmasını bilmenin depremden korunmada en önemli unsur olduğunu anlatan Işıkara, evin iç donanımında, dolapların devrildiğinde kişinin devamlı bulunduğu noktaya ulaşmayacak şekilde yerleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Depremin insanları öldürmeyeceğini, binanın öldüreceğine dikkat çeken Işıkara, sözlerine şöyle devam etti: "Bu gerçeği en acı bir şekilde ortaya koyan Adana-Ceyhan depremidir. Çünkü bu depremde 150 kişi öldü. Bunun 105'i de bir apartmanda hayatını kaybetti. Bu apartmanın sahibini sordum köşedeki karpuzcu dediler. Binalarımızı, mimar çizmeli, müteahhit yapmalı. Zemin etüdünü jeofizikçiler yapmalı. İşi ehli olana verip sağlam bina yaptırmalıyız. Depremde sağ kalmanın ilk yolu sağlam bina yapmaktır."
Işıkara, öğrencilere uygulamalı olarak olası bir depremde nasıl hareket edilmesi gerektiğini göstererek, hareketlerin unutulmaması için zaman zaman tekrarlanmasını da istedi. Öğrencilere önce sınıfta depreme yakalanmaları anında ne yapmaları gerektiğini uygulamalı olarak gösteren Işıkara, "Hemen sıranın önüne diz çöküp oturacaksınız. Çünkü sert bir cisim düştüğünde sıraya değip kırılarak sizin üzerinize gelecektir. Bu da sizin az zarar görmenize neden olacaktır" dedi.
Işıkara, Marmara Depremi'nden sonra bazı şeylerin yanlış yapıldığını belirterek okullarda bahçede deprem olduğunda çocukların sınıflara koştuğunu gördüklerini, bunun yanlış olduğunu ancak çocukların anlatılanları öğrenmesinin olumlu olduğunu bildirdi. Işıkara, deprem olduğu anda sınıfın nasıl boşalacağını da uygulamalı olarak göstererek, "Deprem olduğu an hep birlikte kapıya gitmeyeceksiniz. Kapıya en yakın sıradan çözülerek tek tek herkes çıkacak. Aksi taktirde hep birlikte kapıya yönelirseniz kimse
dışarı çıkamaz" dedi.
Ardından deprem tatbikatı yapılarak öğrenciler sınıfı boşalttı.