Avukatlar mahkeme salonunu terk etti
Şırnak'ın Cizre ilçesinde 1993-95 yılları arasında 20 kişinin öldürülmesiyle ilgili görülen faili meçhul davasında mağdur avukatları mahkeme salonunu terk etti.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sabah erken saatlerinde başlayan faili meçhul davası, mağdur ifadelerinin bitmesinin ardından mağdur avukatlarının beyanlarıyla devam etti. Müdahil avukatları, sanıkların 20 cinayet ve 15 olaydan sorumlu tutulduğunu hatırlattı. Dosyadaki mevcut cinayetlere karışan birçok kişi hakkında henüz dava açılmadığını belirten avukatlar, hakkında dava açılmayan kişilere cumhuriyet savcısının suç duyurusunda bulunmasını talep etti. Mahkemeye 23 savunmadan oluşan yazılı savunma veren mağdur avukatları, sanıkların tutukluluk halinin devamını istedi.
Ardından sanıklar savunma yaptı. Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz, uzun süre devam eden davada mağdur vekillerinin zaman zaman avukatlık sınırını aştığını ileri sürdü. Tanık beyanları alınmadan müdahil avukatlarının sorularına cevap vermeyeceğini belirten Temizöz, mahkemeye 7 sayfalık yazılı savunmasını verdi.
Sanık Kamil Atağ da savunmasında mağdur ifadelerinin tanık olan kardeşi Mehmet Nuri Binzet'in ifadeleriyle çeliştiğini iddia etti. Dosyada maktul olan Beşir Bayar'ın terörist olduğunu öne süren Atağ, "Bu teröristin hesabı sorulacaksa sadece benden değil, o dönemde görev alan bütün yetkililerden sorulmalı." diye konuştu. Atağ, tanık Binzet'in çelişkili ifadeleri sonucunda 1 yıldan bu yana mağdur edildiklerini dile getirdi.
PKK itirafçısı Bedran kod adlı sanık Adem Yakin da "İyi doğdun Fırat'ın öteki yakasındaki meşhur davası" sözleriyle yargılamaya tepkisini gösterdi. Birinin dışındaki diğer bütün mağdurların ifadelerinin bilgi ve görgüden uzak olduğunu savunan Yakin, dosyada olduğu gibi müşteki ifadelerinde de hukuki delil olmadığını ileri sürdü. Yakin, Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanlarını ilan ettiği yurt dışında yaşayan Tuncay Güney, Abdulkadir Aygan ve Yıldırım Beyler'in söylediklerine itibar edildiğini anlatarak, "Taburları kazarak hangi insanın kemiğini buldunuz? Tırnaklarınızla mağdurların yaralarını kaşıdınız, yaralarını kanattınız. Bu davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceğim." şeklinde savunma yaptı.
Savunma yapan PKK itirafçısı sanık Abdulhakim Güven ise müdahil avukatlarını hedef gösterdi. Sanık Güven'in savunması sırasında mağdur avukatlarını hedef gösterici beyanlarına mağdur avukatları itiraz etti. Diyarbakır Barosu Başkan Mehmet Emin Aktar, "Böyle bir yargılama yok. Abdulhakim Güven, tek tek bizleri hedef gösteriyor. Eğer avukatlar burada hedef gösterilecekse biz burayı terk ederiz. Avukatlar hakkında konuşulursa mahkeme heyeti de sessiz kalmamalı. Böyle bir yargılamayı kabul etmiyoruz." dedi.
Bunun üzerine mahkeme başkanı "Konuşursanız dışarı atarım. Yazılı ifadesinde bir suç unsuru varsa şikayet edersiniz" deyince ortalık karıştı. Sanıkların müşteki avukatlarına yönelik hakaret ve tehditlerine müdahale etmemesini hukuk dışı bulduklarını belirten mağdur avukatları, sanık savunmaları bitinceye kadar bu oturuma katılmayacaklarını belirterek duruşma salonunu terk etti.
Ardından sanıklar savunma yaptı. Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz, uzun süre devam eden davada mağdur vekillerinin zaman zaman avukatlık sınırını aştığını ileri sürdü. Tanık beyanları alınmadan müdahil avukatlarının sorularına cevap vermeyeceğini belirten Temizöz, mahkemeye 7 sayfalık yazılı savunmasını verdi.
Sanık Kamil Atağ da savunmasında mağdur ifadelerinin tanık olan kardeşi Mehmet Nuri Binzet'in ifadeleriyle çeliştiğini iddia etti. Dosyada maktul olan Beşir Bayar'ın terörist olduğunu öne süren Atağ, "Bu teröristin hesabı sorulacaksa sadece benden değil, o dönemde görev alan bütün yetkililerden sorulmalı." diye konuştu. Atağ, tanık Binzet'in çelişkili ifadeleri sonucunda 1 yıldan bu yana mağdur edildiklerini dile getirdi.
PKK itirafçısı Bedran kod adlı sanık Adem Yakin da "İyi doğdun Fırat'ın öteki yakasındaki meşhur davası" sözleriyle yargılamaya tepkisini gösterdi. Birinin dışındaki diğer bütün mağdurların ifadelerinin bilgi ve görgüden uzak olduğunu savunan Yakin, dosyada olduğu gibi müşteki ifadelerinde de hukuki delil olmadığını ileri sürdü. Yakin, Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanlarını ilan ettiği yurt dışında yaşayan Tuncay Güney, Abdulkadir Aygan ve Yıldırım Beyler'in söylediklerine itibar edildiğini anlatarak, "Taburları kazarak hangi insanın kemiğini buldunuz? Tırnaklarınızla mağdurların yaralarını kaşıdınız, yaralarını kanattınız. Bu davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceğim." şeklinde savunma yaptı.
Savunma yapan PKK itirafçısı sanık Abdulhakim Güven ise müdahil avukatlarını hedef gösterdi. Sanık Güven'in savunması sırasında mağdur avukatlarını hedef gösterici beyanlarına mağdur avukatları itiraz etti. Diyarbakır Barosu Başkan Mehmet Emin Aktar, "Böyle bir yargılama yok. Abdulhakim Güven, tek tek bizleri hedef gösteriyor. Eğer avukatlar burada hedef gösterilecekse biz burayı terk ederiz. Avukatlar hakkında konuşulursa mahkeme heyeti de sessiz kalmamalı. Böyle bir yargılamayı kabul etmiyoruz." dedi.
Bunun üzerine mahkeme başkanı "Konuşursanız dışarı atarım. Yazılı ifadesinde bir suç unsuru varsa şikayet edersiniz" deyince ortalık karıştı. Sanıkların müşteki avukatlarına yönelik hakaret ve tehditlerine müdahale etmemesini hukuk dışı bulduklarını belirten mağdur avukatları, sanık savunmaları bitinceye kadar bu oturuma katılmayacaklarını belirterek duruşma salonunu terk etti.