Prof. Dr. Cereci'ye İspanya'dan Hıdırellez Daveti

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Cereci'nin, Van'daki hıdırellez geleneğini konu edinen "Silent Wish" (Sessiz Dilek) adlı filminin gösterimi için, eylül ayında İspanya'nın Bilbao kentinde düzenlenecek olan Bilbao Film Festivali'ne davet edildiği öğrenildi.
Geçen yıl, Kürt kültüründe kofi giyme, tirgal bağlama ve dengbejlik geleneğini konu edinen "Adam's Festival" adlı filmle Bilbao Film Festivali'ne katılan Prof. Dr. Sedat Cereci'nin 2010 yılındaki festivale, daha önce İngiltere ve Kosova'da düzenlenen festivallerde gösterilen "Silent Wish" adlı filmle katılacağı açıklandı. 2008 yılında çekilen filmde, halkın gece yarısı evlerinden sessizce çıkarak hiç konuşmadan Akköprü Deresi'ne kadar gelmeleri, kağıda yazılmış dileklerini suya atmaları, suyun
çevresindeki kumlara dileklerini çizmeleri veya dileklerini simgeleyen objeleri bırakmaları, dua etmeleri, ateş yakmaları, halay çekmelerinin anlatıldığı bildirildi.
Şaman ve Hıristiyanlık inancından da esintiler taşıyan Van'daki hıdırellez geleneğinin, kendine özgü niteliğinin, yerel değerlere önem veren Avrupalılar tarafından ilgiyle karşılandığını belirten Prof. Dr. Sedat Cereci, Anadolu'nun her yöresinde farklı geleneklerle kutlanan hıdırellez inancının, Van'da sessiz bir törene dönüşmesi nedeniyle gizemli bir nitelik taşıdığını vurguladı. Daha önce gösterildiği ülkelerde büyük ilgiyle karşılanan filmin, Anadolu'nun az bilinen geleneklerini yansıtması nedeniyle
de beğeniyle karşılandığı dile getirildi.
Yalnızca Türkiye'de değil dünyanın başka ülkelerinde de kutlanan Hıdırellez inancının her yörede farklı geleneklerle yaşatıldığını bildiren Prof. Dr. Cereci, Van'daki geleneğin, Van'ın tarihindeki görkemi de yansıtır biçimde, pek çok kültürün sentezlendiği, ancak kendine özgü bir gizemi de içinde barındıran niteliğiyle yaşatıldığını açıkladı.
Prof. Dr. Sedat Cereci, 6 Mayıs gecesi neredeyse bütün Van halkının yollara dökülerek dileklerini dilemek üzere hiç konuşmadan Akköprü Deresi'ne yürüdüğü ve bir festival ortamında gerçekleşen Hıdırellez geleneğinin, Avrupalı izleyicileri bir Doğu efsanesi niteliğiyle de etkilediğini açıkladı. Filmin özellikle yüzlerce kişinin cadde ve sokaklarda sessizce yürüyüşünün çok dikkat çektiğini belirten Prof. Dr. Cereci, halkın büyük bir ciddiyet içinde gerçekleştirdiği Hıdırellez ritüelinin, umudun insan
yaşamında ne denli yaşamsal bir rol oynadığını da anlattığını vurguladı.
Önceki yıllarda İsrail'de Tel Aviv Film Festivali'ne, Macaristan'da Mediawave Film Festivali'ne, Hindistan'da DocFest Film Festivali'ne, Fransa'da Saint Polen Film Festivali'ne, Avustralya'da Sydney Film Festivali'ne, Kosova'da Sanatla Uyanmak Şöleni'ne, İspanya'da Bilbao Film Festivali'ne, Norveç'te Minimalen Film Festivali'ne, İtalya'da Roma Film Festivali'ne, Almanya'da Hamburg Film Festivali'ne, Polonya'da Krakow Film Festivali'ne ve iki kez de İngiltere'de Portobello Film Festivali'ne katılan Prof.
Dr. Sedat Cereci'ye, daha önce katıldığı festivallerden tekrar davetler geldiği belirtildi. İnsanların, diğer toplumlarla ilgili bilgileri, yerel değerleri, gelenekleri, gün yüzüne çıkmamış tarihleri belgesel filmler aracılığıyla öğrendiğini dile getiren Prof. Dr. Cereci, belgesel filmin aynı zamanda sanat içeren çok etkili bir tanıtım filmi olduğunu vurguladı.
Van'ın, yaklaşık 7000 yıllık tarihi ve Türkiye'de geçmiş devletlere başkentlik yapmış az sayıdaki kentten biri olması nedeniyle belgesel filmler için sınırsız materyaller içerdiğini belirten Prof. Dr. Sedat Cereci, bu kaynağı değerlendirmek için öncelikle farkına varmak ve görmek gerektiğini bildirdi. Bilim ve sanat için bulunmaz kaynak olan Van'daki materyalleri öncelikle görmesi gereken üniversitenin bu kaynağı göremediğini, üniversite araştırma fonuna verdiği bir belgesel film bir Van tanıtım filmi
projesinin onaylanmadığını, ancak üniversiteye gelen 125 milyon lira ödeneğin de hesabının verilemediğini dile getirdi.