Salih Kapusuz Manisa'da
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, Manisa'da düzenlenen Siyaset Akademisi'nde, yeni bir anayasa konusunda muhalefeti eleştirerek, 'Milletin frekansını yakalayın, aksi takdirde bu millet dün olduğu gibi bugün de yarın da sizi iktidara getirmez' dedi.
AK Parti Manisa İl Teşkilatı tarafından organize edilen Siyaset Akademisi, Pazarcılar Odası Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. AK Parti Manisa Milletvekili Mehmet Çerçi ve çok sayıda partilinin hazır bulunduğu toplantının açılış konuşmasını İl Başkanı Abdurrahim Arslan yaptı. Arslan, "Siyaset Akademisi'nin 3. dönemini bugün başlattık. Eskiden söylenen bir söz vardı, siyasetin okulu olmaz diye. AK Parti bunu değiştirdi. Artık siyasetin de bir okulu var. AK Parti Türkiye'de ilklerin ve ilkelerin partisidir. Bunu bir ciddiyet ile devam ettiriyor ve ettirmeye devam edeceğiz. Siyaset akademisinin Manisa'ya ve AK Parti Manisa teşkilatına hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Arslan'ın ardından kürsüye gelen AK Parti Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, Siyaset Akademisi hakkında bilgiler verdi. Kapusuz, "Siyaset Akademisi'ne 18 yaş üstü herkes katılabilir. Siyasetin 2 tane uygulama alanı vardır. Birincisi merkezi iktidar, ikincisi ise yerel iktidardır. Bu yüzden bu toplantılarda belediye başkanları, yardımcıları, belediye meclis üyeleri bu programlara katılıyor. Bugüne kadar 500'den fazla arkadaş bu toplantılara konuşmacı olarak katıldı. 3 bin 400 seminer düzenlendi. Düzenlenen bu seminerlerden 6 bini kadın olmak üzere 30 binin üzerinde mezun verildi" dedi.
"HİÇBİR ZAMAN TARİHİMİZDEN UTANMADIK"
Konuşmasında sözde Ermeni soykırımına değinen Kapusuz şunları söyledi: "Türkiye hızla gelişen bir ülke. İç ve dış gelişmeler oldukça hızlı bir değişim içinde. Son olarak ABD temsilciler alt komitesinin almış olduğu sözde soykırım ile ilgili bir karar var. Bunu İsveç parlamentosunun almış olduğu karar takip etti. Tarihte yaşanmış bir olay. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde 1. Dünya Savaşı şartları içinde 1915 yılları içinde yaşanmış üzücü olaylardır. Tehcir olarak bilinen, bir ilden başka bir ile ikamet için değişikliklerin yapıldığı, özellikle de başka ülkelerin ülkemiz üzerindeki hesapları doğrultusunda birtakım olaylar yaşanmıştır. Biz millet olarak hiçbir zaman tarihimizden utanmadık. Tarihimizde utanılacak bir olay yoktur. Soykırım gibi bir cinayeti bizim ecdadımız hiçbir dönemde uygulamamıştır. Bizde katil yoktur. Yani biz insanlığın, insanlık suçu olarak kabul etmiş olduğu soykırımı yaşamadık, yaşatmadık. Onun için tarihteki bir olayı bugün, bu olayı bilmeyenler, bu olayın detaylarını bilmeyenler, bu olay hakkında bilgisi olmayanlar, parlamentolarında parmak kaldırarak siyasi kararlar alabiliyorlar. Bunlar en hafif tabirle insafsızlıktır. Bu ülkeye, bu millete yapılmış olan bir haksızlıktır. Biz kendimize güveniyoruz. Buyurun arşivlerimiz açık, orta yerde. Tarihçiler ve komisyonlar gelsinler bugün incelesinler. Cesaretleri varsa siz de arşivlerinizi açın. Bu konuyla ilgili her türlü araştırma yapılsın demiş olmamıza rağmen, bu cesareti gösteremeyenler adeta tarihi bir olayı iradesiz bir oylama ile şekillendirmek istiyorlar. Ama ne ülkedir ki bundan hiçbir taviz yoktur. Bugüne kadar yaklaşık 20 tane devlet bu kararı alan ülke var. En son temsilciler alt komitesinde yapılan oylamada bir oyla, saatlerce uzatılmış olan oylama süresi sonunda zorla kabul noktasına taşıyabilmişlerdir. Bugüne kadar yapılmış olan bu ve benzeri olan 8 oylamanın 8'inde de aleyhine karar alınmıştır. En son oylama da 23'e 22 kabul görmüş oldu. Biz tarihinden korkmayan, tarihiyle iftihar eden bir milletin mensuplarıyız. Onun için bizi farklı şekillerde değerlendirmek isteyen herkes, bizi böylece kabul etmek cesaretleri varsa, tarihçiler, komisyoncular, bu konuyla ilgili olarak belgeleri bilgileri otursunlar tartışsınlar, önümüze getirip koysunlar. Kaçak güreşmek ancak onlara yaraşır."
"ANAYASA DEĞİŞMEK ZORUNDA"
Mevcut anayasanın Türkiye'ye dar geldiğine dikkat çeken Salih Kapusuz, "Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Bu ihtiyaca vurgu yapan sadece biz miyiz? Bugüne kadar birçok kurum, kuruluş ve siyasi partiler bu ihtiyaca işaret etmiştir. Yargıtay başkanı 'bu anayasa topyekün değişmeli' diyor. Siyasi partilerin tamamına yakını değişmeli diyor. Ama bakıyorsunuz AK Parti bu değişikliği gündeme getirince bütün talep sahipleri ortadan kayboluyor. Bu ihtiyaç karşısında kaçmamak lazım. Bu anayasayı milletle beraber yapmamız lazım. Özelde CHP, dolaylı olarak MHP milletin bu talebine karşılık irade ortaya koyamıyor. Biz bu işe girince kıyamet koptu. Diyorlar, 'anayasaya yaptınız bize dayatıyorsunuz.' İlk defa anayasa hazırlayan biz değiliz. Buyurun uzlaşma komisyonu kuralım. Eşit seviyede temsilci olsun. Meclisteki 4 grubun temsilcileri olsun. Gelin sivil anayasa yapalım dedik. Üzülerek söylüyorum ki kaçtılar. CHP söz konusu anayasa taslağını görmeden, içinde ne olduğunu bilmeden 'ben yokum' dedi. Şimdi de diyor ki 'Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğim.' Neyi götüreceksin? Daha içinde ne var görmedin. Bu kadar toplumdan uzak bir ana muhalefet anlayışıyla ülkeyi nereye götürebilirsiniz?" diye konuştu.
Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde 68, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde ise 3 olmak üzere toplam 71 yasa tasarısının tekrar mecliste görüşülmek üzere geri gönderildiğini hatırlatan Kapusuz, bunun nedeninin mevcut anayasanın yetersizliği olduğuna vurgu yaptı. Kapusuz, "mevcut anaya ile çağın gerçekleri buluşamıyor. Öyle olunca bu değişim kaçınılmaz bir zaruret oldu." dedi.
"KENDİNİZE ÇEKİDÜZEN VERİN"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, "Herkes şunu bilmeli hepimiz bu ülkenin insanları vatandaşları olarak çağdaş anlamda muasır medeniyet seviyesini yakalamış, siyasi ekonomik her alanda bu değişimi dönüşümü refahı ve kalkınmayı hedef almış, buna ulaşmış bir ülkede devlette yaşamayı arzu ederiz. Bunun için çaba ve gayretler devam ederken herkesin buna katkı vermesi gerekirken, bu konuda takoz olanlar, bu konuya engel çıkaranlar, ertelemeye çalışanlar, konumlarını ve durumlarını millet nezdinde bir kez daha gözden geçirsinler. Aksi takdirde zaten bu millet size güvenmediği için, size inanmadığı için sizde bir şey görmediği için iktidar yapmıyor. Kendinize çekidüzen verin, milletin ihtiyaçlarını doğru okuyun. Milleti anlayın. Milletin frekansını yakalayın, değerlerine saygılı olun, aksi takdirde bu millet dün olduğu gibi, bugünde yarın da sizi iktidara getirmez" dedi.
Siyasette kavgayı değil, düşmanlığı değil, husumeti değil, rekabeti çok önemediklerini ifade eden Kapusuz, "Bizimle rakip olsunlar. Biz rakip arıyoruz. Rakip olmak proje üretmektir, çalışmaktır, politika üretmektir. Yoksa ben muhalefet değil, AK Parti ne yaparsa kötü yaptı, yanlış yaptı demekle bir yere varma şansınız yoktur. Bu ülkeye de bir şey kazandıramazsınız. Milletin adına gelip, milletin dertlerini problemlerini, sıkıntılarını ele aldığımız projelerimizi beğenmiyorsanız, kendi projelerinizi getirin, uygulanabilir olduğuna inanalım. Alıp uygulamaya dahi koyarız. AK Parti olarak ön yargısı olmayan, hiçbir zaman milletin yararına olan bir konuda kıskançlık duymayan, aman ha ben bunları yaparım, siyasi rantı başkasına ait olur, bana ait olan siyasi rantı başka bir yere veremem gibi bir algılama anlayışı içerisinde olmadık ve olamayız, bizim partimizin amacı bu millete hizmettir. Bu milletin dertlerine çare olmaktır. Biz siyaseti kahır çekmek, problem çözmek ve milletin derdine derman olarak görüyoruz ve öyle hareket ediyoruz" diye konuştu.
Siyaset Akademisi basına kapalı olarak devam etti.
Arslan'ın ardından kürsüye gelen AK Parti Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, Siyaset Akademisi hakkında bilgiler verdi. Kapusuz, "Siyaset Akademisi'ne 18 yaş üstü herkes katılabilir. Siyasetin 2 tane uygulama alanı vardır. Birincisi merkezi iktidar, ikincisi ise yerel iktidardır. Bu yüzden bu toplantılarda belediye başkanları, yardımcıları, belediye meclis üyeleri bu programlara katılıyor. Bugüne kadar 500'den fazla arkadaş bu toplantılara konuşmacı olarak katıldı. 3 bin 400 seminer düzenlendi. Düzenlenen bu seminerlerden 6 bini kadın olmak üzere 30 binin üzerinde mezun verildi" dedi.
"HİÇBİR ZAMAN TARİHİMİZDEN UTANMADIK"
Konuşmasında sözde Ermeni soykırımına değinen Kapusuz şunları söyledi: "Türkiye hızla gelişen bir ülke. İç ve dış gelişmeler oldukça hızlı bir değişim içinde. Son olarak ABD temsilciler alt komitesinin almış olduğu sözde soykırım ile ilgili bir karar var. Bunu İsveç parlamentosunun almış olduğu karar takip etti. Tarihte yaşanmış bir olay. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde 1. Dünya Savaşı şartları içinde 1915 yılları içinde yaşanmış üzücü olaylardır. Tehcir olarak bilinen, bir ilden başka bir ile ikamet için değişikliklerin yapıldığı, özellikle de başka ülkelerin ülkemiz üzerindeki hesapları doğrultusunda birtakım olaylar yaşanmıştır. Biz millet olarak hiçbir zaman tarihimizden utanmadık. Tarihimizde utanılacak bir olay yoktur. Soykırım gibi bir cinayeti bizim ecdadımız hiçbir dönemde uygulamamıştır. Bizde katil yoktur. Yani biz insanlığın, insanlık suçu olarak kabul etmiş olduğu soykırımı yaşamadık, yaşatmadık. Onun için tarihteki bir olayı bugün, bu olayı bilmeyenler, bu olayın detaylarını bilmeyenler, bu olay hakkında bilgisi olmayanlar, parlamentolarında parmak kaldırarak siyasi kararlar alabiliyorlar. Bunlar en hafif tabirle insafsızlıktır. Bu ülkeye, bu millete yapılmış olan bir haksızlıktır. Biz kendimize güveniyoruz. Buyurun arşivlerimiz açık, orta yerde. Tarihçiler ve komisyonlar gelsinler bugün incelesinler. Cesaretleri varsa siz de arşivlerinizi açın. Bu konuyla ilgili her türlü araştırma yapılsın demiş olmamıza rağmen, bu cesareti gösteremeyenler adeta tarihi bir olayı iradesiz bir oylama ile şekillendirmek istiyorlar. Ama ne ülkedir ki bundan hiçbir taviz yoktur. Bugüne kadar yaklaşık 20 tane devlet bu kararı alan ülke var. En son temsilciler alt komitesinde yapılan oylamada bir oyla, saatlerce uzatılmış olan oylama süresi sonunda zorla kabul noktasına taşıyabilmişlerdir. Bugüne kadar yapılmış olan bu ve benzeri olan 8 oylamanın 8'inde de aleyhine karar alınmıştır. En son oylama da 23'e 22 kabul görmüş oldu. Biz tarihinden korkmayan, tarihiyle iftihar eden bir milletin mensuplarıyız. Onun için bizi farklı şekillerde değerlendirmek isteyen herkes, bizi böylece kabul etmek cesaretleri varsa, tarihçiler, komisyoncular, bu konuyla ilgili olarak belgeleri bilgileri otursunlar tartışsınlar, önümüze getirip koysunlar. Kaçak güreşmek ancak onlara yaraşır."
"ANAYASA DEĞİŞMEK ZORUNDA"
Mevcut anayasanın Türkiye'ye dar geldiğine dikkat çeken Salih Kapusuz, "Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Bu ihtiyaca vurgu yapan sadece biz miyiz? Bugüne kadar birçok kurum, kuruluş ve siyasi partiler bu ihtiyaca işaret etmiştir. Yargıtay başkanı 'bu anayasa topyekün değişmeli' diyor. Siyasi partilerin tamamına yakını değişmeli diyor. Ama bakıyorsunuz AK Parti bu değişikliği gündeme getirince bütün talep sahipleri ortadan kayboluyor. Bu ihtiyaç karşısında kaçmamak lazım. Bu anayasayı milletle beraber yapmamız lazım. Özelde CHP, dolaylı olarak MHP milletin bu talebine karşılık irade ortaya koyamıyor. Biz bu işe girince kıyamet koptu. Diyorlar, 'anayasaya yaptınız bize dayatıyorsunuz.' İlk defa anayasa hazırlayan biz değiliz. Buyurun uzlaşma komisyonu kuralım. Eşit seviyede temsilci olsun. Meclisteki 4 grubun temsilcileri olsun. Gelin sivil anayasa yapalım dedik. Üzülerek söylüyorum ki kaçtılar. CHP söz konusu anayasa taslağını görmeden, içinde ne olduğunu bilmeden 'ben yokum' dedi. Şimdi de diyor ki 'Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğim.' Neyi götüreceksin? Daha içinde ne var görmedin. Bu kadar toplumdan uzak bir ana muhalefet anlayışıyla ülkeyi nereye götürebilirsiniz?" diye konuştu.
Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde 68, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde ise 3 olmak üzere toplam 71 yasa tasarısının tekrar mecliste görüşülmek üzere geri gönderildiğini hatırlatan Kapusuz, bunun nedeninin mevcut anayasanın yetersizliği olduğuna vurgu yaptı. Kapusuz, "mevcut anaya ile çağın gerçekleri buluşamıyor. Öyle olunca bu değişim kaçınılmaz bir zaruret oldu." dedi.
"KENDİNİZE ÇEKİDÜZEN VERİN"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, "Herkes şunu bilmeli hepimiz bu ülkenin insanları vatandaşları olarak çağdaş anlamda muasır medeniyet seviyesini yakalamış, siyasi ekonomik her alanda bu değişimi dönüşümü refahı ve kalkınmayı hedef almış, buna ulaşmış bir ülkede devlette yaşamayı arzu ederiz. Bunun için çaba ve gayretler devam ederken herkesin buna katkı vermesi gerekirken, bu konuda takoz olanlar, bu konuya engel çıkaranlar, ertelemeye çalışanlar, konumlarını ve durumlarını millet nezdinde bir kez daha gözden geçirsinler. Aksi takdirde zaten bu millet size güvenmediği için, size inanmadığı için sizde bir şey görmediği için iktidar yapmıyor. Kendinize çekidüzen verin, milletin ihtiyaçlarını doğru okuyun. Milleti anlayın. Milletin frekansını yakalayın, değerlerine saygılı olun, aksi takdirde bu millet dün olduğu gibi, bugünde yarın da sizi iktidara getirmez" dedi.
Siyasette kavgayı değil, düşmanlığı değil, husumeti değil, rekabeti çok önemediklerini ifade eden Kapusuz, "Bizimle rakip olsunlar. Biz rakip arıyoruz. Rakip olmak proje üretmektir, çalışmaktır, politika üretmektir. Yoksa ben muhalefet değil, AK Parti ne yaparsa kötü yaptı, yanlış yaptı demekle bir yere varma şansınız yoktur. Bu ülkeye de bir şey kazandıramazsınız. Milletin adına gelip, milletin dertlerini problemlerini, sıkıntılarını ele aldığımız projelerimizi beğenmiyorsanız, kendi projelerinizi getirin, uygulanabilir olduğuna inanalım. Alıp uygulamaya dahi koyarız. AK Parti olarak ön yargısı olmayan, hiçbir zaman milletin yararına olan bir konuda kıskançlık duymayan, aman ha ben bunları yaparım, siyasi rantı başkasına ait olur, bana ait olan siyasi rantı başka bir yere veremem gibi bir algılama anlayışı içerisinde olmadık ve olamayız, bizim partimizin amacı bu millete hizmettir. Bu milletin dertlerine çare olmaktır. Biz siyaseti kahır çekmek, problem çözmek ve milletin derdine derman olarak görüyoruz ve öyle hareket ediyoruz" diye konuştu.
Siyaset Akademisi basına kapalı olarak devam etti.