Crazy Heart- Çılgın Kalp oyunculuk gösterisi yapıyor
İlk filminde, karakterlerini çizmede ve gerekli duyguyu seyirciye geçirmede oldukça başarılı olan Scott Cooper, Böyle bir hikayenin temel dayanak noktalarından olabilecek inandırıcılık hususunda da filmin sıkıntısı olmadığını gösteriyor.
Jeff Bridges'ın bugüne kadar hakettiği ilgiyi görememiş bir aktör olduğu kesin. Zaten kendisi de Altın Küre'de ödülünü alırken bu duruma bir gönderme yapmıştı. Ülkemizde bu hafta gösterime giren "Çılgın Kalp" (Crazy Heart) ise, oyuncunun adeta yeniden doğuşunu gerçekleştirdiği yapım olarak sinema tarihindeki yerini aldı..
Film, düşmüş bir country şarkıcısı Bad Blake'in hikayesini takip ediyor. Blake, küçük kasaba barlarını turlayıp gitarı eşliğinde şarkı söyleyerek geçimini sağlamaktadır. Birçok kadınla ilişkisi olmuş, birden fazla sayıda kötü evlilik deneyimi atlatmıştır. Şimdi ise yalnız ve alkoliktir. Bir gün kendisiyle röportaj yapmaya gelen, eşinden yeni boşanmış, küçük bir çocuk sahibi genç gazeteci Jean Craddock giriyor hayatına. Bu noktadan sonra da film bu ikilinin ilişkisine odaklanıyor...
İkili yakınlaşıp birbirlerini daha iyi tanımaya başladıkça, biz de onlarla birlikte ikiliyi daha iyi anlamaya başlıyoruz. Aslında her ikisi de bir noktada kaybeden ve düşmüş karakterler. Elbette Blake, hayatın daha fazla sillesini yemiş, daha büyük trajediler yaşamış bir karakter ama genç yaşında, çocuğuyla yalnız kalan ve gözlerden uzakta yalnız bir yaşantı süren Jean'ın da yaralı bir karakter olduğu açık. Bu iki yaralı insanın ilişkisi de inişler ve çıkışlarla devam ediyor. Blake, zamanla bu ilişkiyi hayatını yeniden düzene sokabilmek adına kendisine verilmiş son bir şans olarak görmeye başlıyor. Jean açısından ise zaman geçtikçe, Blake'in alkol problemi ciddi bir sorun oluşturmaya başlıyor. Diğer tarafta ise genç ve popüler country şarkıcısı Tommy Sweet ile bir zamanlar ona hocalık etmiş Blake'in müzikal birliktelikleri tekrar başlıyor. Film bu ikilinin ilişkisinde daha çok, Bad Blake'in ruh hali üzerine odaklanıyor. Kendisinden yaşlarca küçük, zamanında hocalık ettiği bir adamın konserlerinin açılışını yapan sıradan adam olmanın onun ruh hali üzerindeki etkilerini vermede yönetmen oldukça başarılı...
Yönetmen demişken, genç yönetmen Scott Cooper, ilk filminde, karakterlerini çizmede ve gerekli duyguyu seyirciye geçirmede oldukça başarılı. Böyle bir hikayenin temel dayanak noktalarından olabilecek inandırıcılık hususunda da filmin sıkıntısı yok. Bu noktada gayet tabi ki Jeff Bridges - Maggie Gylenhaal ikilisinin performanslarından fazlasıyla yararlanmayı biliyor film. Hatta öyle birşey ki film bir noktadan sonra Jeff Bridges'in oyunculuğu etrafında şekillenmeye başlıyor...
Bugüne kadar girdiği her rolün altından incelikli performanslar çıkaran Bridges, burada da kelimenin tam anlamıyla döktürüyor. Bugüne kadar olan ölçülü performansları Akademi başta olmak üzere çoğu ödül komitesinin dikkatinden kaçan aktör, buradaki 'düşmüş şarkıcı' rolünün bünyesinde taşıdığı duygusal potansiyelin de etkisiyle bu defa herkesin ilgisini çekmeyi başardı ve film, nihayet Oscar da dahil olmak üzere bir sürü ödülü haklı ama biraz gecikmiş olarak kendisine getirdi...
Neticede "Çılgın Kalp", çok büyük beklentilere kapılmadan izlenecek, yavaş yavaş ve sakin bir şekilde akan, iddiasız, kendi halinde ve iyi bir film...
Film, düşmüş bir country şarkıcısı Bad Blake'in hikayesini takip ediyor. Blake, küçük kasaba barlarını turlayıp gitarı eşliğinde şarkı söyleyerek geçimini sağlamaktadır. Birçok kadınla ilişkisi olmuş, birden fazla sayıda kötü evlilik deneyimi atlatmıştır. Şimdi ise yalnız ve alkoliktir. Bir gün kendisiyle röportaj yapmaya gelen, eşinden yeni boşanmış, küçük bir çocuk sahibi genç gazeteci Jean Craddock giriyor hayatına. Bu noktadan sonra da film bu ikilinin ilişkisine odaklanıyor...
İkili yakınlaşıp birbirlerini daha iyi tanımaya başladıkça, biz de onlarla birlikte ikiliyi daha iyi anlamaya başlıyoruz. Aslında her ikisi de bir noktada kaybeden ve düşmüş karakterler. Elbette Blake, hayatın daha fazla sillesini yemiş, daha büyük trajediler yaşamış bir karakter ama genç yaşında, çocuğuyla yalnız kalan ve gözlerden uzakta yalnız bir yaşantı süren Jean'ın da yaralı bir karakter olduğu açık. Bu iki yaralı insanın ilişkisi de inişler ve çıkışlarla devam ediyor. Blake, zamanla bu ilişkiyi hayatını yeniden düzene sokabilmek adına kendisine verilmiş son bir şans olarak görmeye başlıyor. Jean açısından ise zaman geçtikçe, Blake'in alkol problemi ciddi bir sorun oluşturmaya başlıyor. Diğer tarafta ise genç ve popüler country şarkıcısı Tommy Sweet ile bir zamanlar ona hocalık etmiş Blake'in müzikal birliktelikleri tekrar başlıyor. Film bu ikilinin ilişkisinde daha çok, Bad Blake'in ruh hali üzerine odaklanıyor. Kendisinden yaşlarca küçük, zamanında hocalık ettiği bir adamın konserlerinin açılışını yapan sıradan adam olmanın onun ruh hali üzerindeki etkilerini vermede yönetmen oldukça başarılı...
Yönetmen demişken, genç yönetmen Scott Cooper, ilk filminde, karakterlerini çizmede ve gerekli duyguyu seyirciye geçirmede oldukça başarılı. Böyle bir hikayenin temel dayanak noktalarından olabilecek inandırıcılık hususunda da filmin sıkıntısı yok. Bu noktada gayet tabi ki Jeff Bridges - Maggie Gylenhaal ikilisinin performanslarından fazlasıyla yararlanmayı biliyor film. Hatta öyle birşey ki film bir noktadan sonra Jeff Bridges'in oyunculuğu etrafında şekillenmeye başlıyor...
Bugüne kadar girdiği her rolün altından incelikli performanslar çıkaran Bridges, burada da kelimenin tam anlamıyla döktürüyor. Bugüne kadar olan ölçülü performansları Akademi başta olmak üzere çoğu ödül komitesinin dikkatinden kaçan aktör, buradaki 'düşmüş şarkıcı' rolünün bünyesinde taşıdığı duygusal potansiyelin de etkisiyle bu defa herkesin ilgisini çekmeyi başardı ve film, nihayet Oscar da dahil olmak üzere bir sürü ödülü haklı ama biraz gecikmiş olarak kendisine getirdi...
Neticede "Çılgın Kalp", çok büyük beklentilere kapılmadan izlenecek, yavaş yavaş ve sakin bir şekilde akan, iddiasız, kendi halinde ve iyi bir film...