Tüsiad Başkanı Boyner: 'Bu Noktadan Sonra Dış Finansman, Türkiye İçin Üzerinde Durulması Gereken Bir Konu'
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, '(IMF stand-by) Bu noktadan sonra da dış finansman Türkiye için üzerinde durulması gereken, hükümetin üstünde durması gereken bir konu' dedi
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, "(IMF stand-by) Bu noktadan sonra da dış finansman Türkiye için üzerinde durulması gereken, hükümetin üstünde durması gereken bir konu" dedi.
Türkiye-Kore İş Forumu'nun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Boyner, IMF ile gelinen noktaya iş dünyasının bakışına ilişkin, 2008 yılından, yani kriz çıktığı andan itibaren biten anlaşmanın yerine yeni bir IMF anlaşması yapılırsa, krizin daha az zararla atlatılacağını yönündeki öngördüklerini hatırlattı.
2008 yılı ve 2009 yılının başında, bunu birçok kez gündeme getirdiklerini ifade eden Boyner, "Bugün geldiğimiz noktada yeni bir IMF anlaşması olsaydı, muhteviyatında neler olacaktı diye bakarsak aslında birtakım devam eden yapısal reformlar, mali disiplin önceliği ve büyümeye geçişin doğuracağı dış finansman ihtiyacının kısa vadede finansmanı gibi bir paketle karşı karşıya kalacaktık. Doğrudur, Türkiye'nin şu anda bir orta vadeli programı var ve bu program çerçevesinde de çalışmalar devam ediyor. Bundan
sonraki süreçte eğer orta vadeli programın içine mali kuralla birlikte bir mali disiplin anlayışı konabilirse, aynı zamanda programa bağlı olarak birtakım yapısal reformlar da gene orta vadeli program içine konabilirse, bu iki perspektifi yerine getirmiş oluruz. Geriye kalıyor, kısa vadede finansmanın, yani doğacak dış finansman açığının nasıl ortadan kaldırılacağı. Burada da en çok üzerinde durmamız gereken konu, dışarıdan böyle bir arzın olup olmayacağı ve o arzın Türkiye'ye teveccüh edip etmeyeceği.
Herhalde bu konuda da hükümetin bir çalışması vardır diye düşünüyorum" dedi.
IMF ile anlaşmanın durdurulması konusunda hayal kırıklığına uğramadıklarını ifade eden Boyner, IMF tartışmasının son zamanda "içi boş bir tartışma" haline geldiğini söyledi. Türkiye'nin büyümeye geçerken ihtiyacı olacak finansmanın sağlanmasını önemsediklerini kaydeden Boyner, "Bunun nasıl yapılacağı eğer önümüze koyulursa veya program içinde buna göre bir pragramatik anlayış konulursa, reformlar konusunda, zannediyorum daha açıklığa kavuşur olay" diye konuştu.
IMF dışında başka bir dış kaynak olasılığı görüp görmediklerinin sorulması üzerine ise Boyner, Türkiye'ye her zaman sermaye girişi olabileceğini belirterek, "Daha çok arzın varlığının üstünde durmak istiyorum. Yani dış dünyadaki gelişmeler, ne çerçevede olacak ve Türkiye'yi nasıl etkileyecek, o arz olursa, Türkiye teveccüh edecek mi o da biraz bizim programımızın içindeki mali kuralın işlemesine, yapısal reformların devamına bağlı" dedi.
Anlaşma olmamasının "iş dünyasının sonuç alamaması" şeklinde görülüp görülmeyeceğinin sorulması üzerine ise Boyner şu yanıtı verdi:
"Hayır, öyle yorumlamayalım. Bence bu konuda biz çok net baştan beri konuştuk. Bir baskı söz konusu değil, biz fikrimizi net olarak söyledik. Türkiye, krizden nispeten az etkilenen ülkeler arasında yer aldı ama bir IMF anlaşması olsaydı eksi 6 yerine daha düşük bir oranda mı küçülürdük? Bunu bugün konuşmak belki çok faydalı değil ama oralara çekmeyelim tartışmayı. Ama bu noktadan sonra da dış finansman Türkiye için üzerinde durulması gereken, hükümetin üstünde durması gereken bir konu."
Mali kuralın önemine işaret eden Boyner, 8 Nisan'da Ankara'da Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısında en fazla üzerinde duracakları konunun, mali kural olacağını ifade etti.
Türkiye-Kore İş Forumu'nun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Boyner, IMF ile gelinen noktaya iş dünyasının bakışına ilişkin, 2008 yılından, yani kriz çıktığı andan itibaren biten anlaşmanın yerine yeni bir IMF anlaşması yapılırsa, krizin daha az zararla atlatılacağını yönündeki öngördüklerini hatırlattı.
2008 yılı ve 2009 yılının başında, bunu birçok kez gündeme getirdiklerini ifade eden Boyner, "Bugün geldiğimiz noktada yeni bir IMF anlaşması olsaydı, muhteviyatında neler olacaktı diye bakarsak aslında birtakım devam eden yapısal reformlar, mali disiplin önceliği ve büyümeye geçişin doğuracağı dış finansman ihtiyacının kısa vadede finansmanı gibi bir paketle karşı karşıya kalacaktık. Doğrudur, Türkiye'nin şu anda bir orta vadeli programı var ve bu program çerçevesinde de çalışmalar devam ediyor. Bundan
sonraki süreçte eğer orta vadeli programın içine mali kuralla birlikte bir mali disiplin anlayışı konabilirse, aynı zamanda programa bağlı olarak birtakım yapısal reformlar da gene orta vadeli program içine konabilirse, bu iki perspektifi yerine getirmiş oluruz. Geriye kalıyor, kısa vadede finansmanın, yani doğacak dış finansman açığının nasıl ortadan kaldırılacağı. Burada da en çok üzerinde durmamız gereken konu, dışarıdan böyle bir arzın olup olmayacağı ve o arzın Türkiye'ye teveccüh edip etmeyeceği.
Herhalde bu konuda da hükümetin bir çalışması vardır diye düşünüyorum" dedi.
IMF ile anlaşmanın durdurulması konusunda hayal kırıklığına uğramadıklarını ifade eden Boyner, IMF tartışmasının son zamanda "içi boş bir tartışma" haline geldiğini söyledi. Türkiye'nin büyümeye geçerken ihtiyacı olacak finansmanın sağlanmasını önemsediklerini kaydeden Boyner, "Bunun nasıl yapılacağı eğer önümüze koyulursa veya program içinde buna göre bir pragramatik anlayış konulursa, reformlar konusunda, zannediyorum daha açıklığa kavuşur olay" diye konuştu.
IMF dışında başka bir dış kaynak olasılığı görüp görmediklerinin sorulması üzerine ise Boyner, Türkiye'ye her zaman sermaye girişi olabileceğini belirterek, "Daha çok arzın varlığının üstünde durmak istiyorum. Yani dış dünyadaki gelişmeler, ne çerçevede olacak ve Türkiye'yi nasıl etkileyecek, o arz olursa, Türkiye teveccüh edecek mi o da biraz bizim programımızın içindeki mali kuralın işlemesine, yapısal reformların devamına bağlı" dedi.
Anlaşma olmamasının "iş dünyasının sonuç alamaması" şeklinde görülüp görülmeyeceğinin sorulması üzerine ise Boyner şu yanıtı verdi:
"Hayır, öyle yorumlamayalım. Bence bu konuda biz çok net baştan beri konuştuk. Bir baskı söz konusu değil, biz fikrimizi net olarak söyledik. Türkiye, krizden nispeten az etkilenen ülkeler arasında yer aldı ama bir IMF anlaşması olsaydı eksi 6 yerine daha düşük bir oranda mı küçülürdük? Bunu bugün konuşmak belki çok faydalı değil ama oralara çekmeyelim tartışmayı. Ama bu noktadan sonra da dış finansman Türkiye için üzerinde durulması gereken, hükümetin üstünde durması gereken bir konu."
Mali kuralın önemine işaret eden Boyner, 8 Nisan'da Ankara'da Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısında en fazla üzerinde duracakları konunun, mali kural olacağını ifade etti.