1997 Yıllında Öldürülen Teröristler İçin Siirt'te Çadır Kuruldu

1997 yıllında terör örgütüne yönelik operasyonlar kapsamında ölü ele geçirilen 7 terörist için Siirt'te çadır kuruldu.

1997 Yıllında Öldürülen Teröristler İçin Siirt'te Çadır Kuruldu
Ölen teröristler için BDP İl Başkanlığı binasında toplanan kalabalık, BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ve BDP'li belediye başkanları ile çadırlara kadar yürüyüş yaptı.
Terör örgütüne yönelik operasyonlar sırasında çeşitli bölgelerde öldüğü açıklanan Bahadır Türkan, İsa Taşçı, Kıymet Taşçı, Diyadin Arıtürk, Suphi Gümüş, Zekeriya Ünal ve Şükrü Özer isimli teröristler için Siirt ve ilçelerinde çadır kuruldu. Merkez Çakmak Mahallesi'nde kurulan 3 çadırı ziyaret etmek için BDP il binası önünde toplanan kalabalık Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, siyasi yasaklı Bağımsız Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak ve BDP'li ilçe belediye başkanları ile BDP Siirt ve Batman il yönetimin katılımı ile yoğun güvenlik önlemleri altında çadırları ziyaret etti. Yürüyüşte zaman zaman yaşanan gerginlik BDP'lilerin müdahalesi ile yatışırken emniyet güçleri olası bir taşkınlık karşısında gerekli güvenlik önlemlerini aldı.

TÜRKİYE'DE OLACAK EN KÖTÜ ŞEY YARGININ SİYASALLAŞMASIDIR

Çakmak Mahallesi'nde kurulan çadırda teröristlerin ailelerine belediye başkanları ve BDP il yönetimi ile beraber taziye ziyaretinde bulunan Milletvekili Ayla Akat Ata, "Biz yıllardır farklı partiler adı altında siyasetin içindeyiz. Ama dedik ki bu çadırların altındaki acıyı anlamadan bu işe bir çözüm getiremezsiniz. Ülkemiz olağanüstü bir süreçten geçiyor. Hepimiz televizyonun butonuna bastığımızda da görüyoruz ki ülke içerisinde yürütmede ve özelikle bugünlerde yargıda ciddi bir problem var. Yargı içerisindeki farklı kanatların çatışmasında yine bu ülkenin insanları büyük zarar görüyorlar. Çünkü yargı gibi önemli bir gücün tarafsızlığı Türkiye'de tartışma konusu oldu. Ama biz yıllardır yargının taraf olduğunu biliyorduk ve söylüyorduk. Özelikle son dönemlerde de bunu ısrarla söyledik. Biz dedik taş atan çocuklarımız bizim çocuklarımız, bu çocuklarımız ellerindeki taşı bırakıp ellerine silah almasınlar. Bu ülkenin yöneticileri ilgili yasal düzenlemeleri yapsın dedik, ama baktık ki sesimize kulak verilmedi. Yine gördük ki yine Siirt'te 2006 yıllında yaşanan olaylardan sonra birçok gözaltı ve tutuklama oldu ama bu şehirde gençlerimiz hayatlarını kaybetti. Yargı nasıl bir karar verdi, yargılanan güvenlik güçleri hakkında dedi ki onlar bu coğrafyada görev yapıyorlar. Yani Türkiye'de görev yapmıyorlar yani herhangi bir bölgede görev yapmıyorlar. Güneydoğu Anadolu'da yapıyorlar, orada eğer bir eyleme katılırsa orada eyleme müdahale eden güç sınırını aşabilir. Çünkü orası Siirt, Batman, Diyarbakır, Hakkari'dir. Orada suç işlenebilir, taş atana silah sıkılabilir. Biz yine de sesimizi yükselttik, bu yargı tarafsız değildir. Türkiye'de olacak en kötü şey yargının siyasallaşmasıdır. Bugün görüyoruz ki yargının siyasalaşmasının çok ağır bedellerini öder duruma geldik. Yargı içindeki farklı katmanlarda çatışıyorlar, ama bu çadırların altında yılların mağduriyeti var. Bugün her elini sıktığımız ailelerin içinde onlarca ferd var. Biz bu sorunu durdurun derken aslında biz bir gerçeğe parmak basıyoruz. Bugün ülke nasıl olağanüstü bir hal yaşıyorsa bugün Siirt de olağanüstü bir hal yaşıyor. Partimizin önünden buraya kadar yürüdük binlerce insan ne kadar nizamlı yürürse biz de öyle yürüdük. Siirt'teki 10 ailenin evine ateş düşmüş bu şehri yöneten valinin de problemidir bu şehirde görev yapan emniyetin ve jandarmanın da sorunudur. Ama biz yürüyüş sırasında gördük ki bir çözüm üretmek yerine halen baskı ve korkutma ve yıldırtmaktır. 10 tane gencecik evlatlarının yıllar önce toprağa düştüğü yeni haberini aldı bu insanlar. Onların acısı ile yürüdüler. Ama sesiz yürüdüler ama yine de gördük ki yapılan müdahaleler kitleyi provokasyona yönelikti. Kitle düzgün yürüdüğü halde kitleye hitap tarzı emir şeklindeydi. Bu şehri yönetenler bu konuda yanlış yapıyorlar. Bu şehrin yöneticisi iseniz bu insanları seveceksiniz, acısını anlayacaksınız dertlerine ortak olacaksınız çözüme giden yolda ortak yürüyeceksiniz" dedi.