Ballı Sütle Beslenen 2 Yavru Ayıya Çip Takıldı

Siirt'te Gabar Dağı'nda Mehmetçik tarafından bulunan 2 ayı yavrusu, 23 saatlik bir yolculuğun ardından Bursa'ya getirildi.

Ballı Sütle Beslenen 2 Yavru Ayıya Çip Takıldı
Siirt'te Gabar Dağı'nda Mehmetçik tarafından bulunan 2 ayı yavrusu, 23 saatlik bir yolculuğun ardından Bursa'ya getirildi. Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nde ballı süt ve yumurta ile beslenen ayılara doğal yaşamda ömür boyu takipleri için çip takıldı.

Siirt'te askerlerin terör örgütü PKK'ya yönelik arama faaliyetleri esnasında, Eruh ilçesine bağlı Dağdöşü köyü kırsalında donmak üzereyken bulunan 2 yavru ayı, Bursa'ya getirildi. Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan taşıma izni alınmasına rağmen havayolu firmaları taşımayı kabul etmeyince 20 saatlik bir yolculuğun ardından Şube Müdürü Ömer Kamburoğlu ve mühendis Nevzat Amcalar tarafından Bursa'ya getirilen 2 minik ayı, Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veterinerlik Fakültesi'nde tedavi altına alındı.

Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ ve Dr. Hüseyin Cihan tarafından muayene edilen yavru ayılar sütle doyuruldu. Daha sonra doktorlar tarafından yavru ayılara çip takıldı. Minik ayılardan erkek olana Botan Çayı'ndan esinlenilerek 'Botan' ismi konulurken, dişi olana basın mensuplarının isteği üzerine 'Zuzu' ismi verildi.

Şube Müdürü Ömer Kamburoğlu, saat 19.00'da Siirt'ten yola çıktıklarını, ertesi gün saat 15.00'te ise Bursa'ya ulaştıklarını söyledi. Hayvan Hastanesi'ne geldikten sonra yavru ayıların önce karnının doyurulduğunu, daha sonra çip takıldığını belirten Kamburoğlu, "Yavrular yarım metre karın içerisinde donmak üzereyken köylüler tarafından bulunmuş. Köylüler askerlere, askerler de durumu bize bildirdi. Yavru ayılara 3 gün baktıktan sonra bakanlığın talimatıyla buraya rehabilite edilmeleri için getirdik.

Yavruları önce havayoluyla getirmek istedik ancak gerekli izin çıkmayınca karayoluyla ulaştık. Bin 750 kilometreyi 20 saatte katettik. Sadece hayvanların ihtiyacı olduğunda durduk. Sürekli bakımlarını yaptık. Yolculuk boyunca yavrulara keçi sütü verdik" dedi.

"ANNELERİ OLMADAN DOĞAL ORTAMDA YAŞAMALARI MÜMKÜN DEĞİLDİ"

UÜ İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ, yavru ayılardan erkek olana Botan Çayı'ndan esinlenilerek 'Botan', dişi olana ise 'Zuzu' isminin verildiğini ifade etti. Aytuğ, yavru ayıların çok sık beslenmesi gerektiği için 15 gün boyunca gözetim altında olacaklarını anlattı. Ayıların, idrar ve dışkılarını kendileri yapmalarına rağmen zaman zaman uyarmak gerekeceğini de belirten Aytuğ, "15-20 gün boyunca burada bakılacak. Daha sonra Karacabey'e gönderilecekler. Botan ve Zuzu'yu beslerken en çok verilecek sütün laktoz içermemesine dikkat edeceğiz. Sütü, bal ve yumurta sarısı katarak vereceğiz. Daha sonra ise püre tarzında besin verilecek. 3-4 ay boyunca bu şekilde bakımları yapılacak. Ardından bunların yanında katı yiyecekler de verilecek. Karacabey'de öncelikle ayrı bir bölmede tutulacaklar, daha sonra ise diğer yavru ayılarla aynı ortama konulacak" diye konuştu.

Botan ve Zuzu'nun sağlık durumlarının da iyi olduğunu belirten Aytuğ, uzun yolculuk boyunca yavru ayıların çok iyi bakıldığını söyledi. Takılan çiplerle kayıtların düzenli bir şekilde tutulacağını anlatan Aytuğ, bir sıkıntı olmadığı takdirde 3 ay sonra aşılarının yapılacağını dile getirdi. Yavru ayıların anneleri doğal hayatta yaşamalarının mümkün olmadığını da vurgulayan Aytuğ, "Ayılar 2 yaşına gelene kadar doğal ortamda gerekli tüm özelliklerini annelerinden alır. En büyük dezavantajları ise kış uykusu sırasında inde doğmalarıdır. Çünkü iki ay boyunca annelerinin orada bakması gerekiyor. Bu ayıların annesi inde ölmüş olmalı ki bu yaşta öksüz kaldılar" dedi.

Minik yavrular için ebeveyn aradıklarını da söyleyen Aytuğ, evlat edinmek isteyenlerin kendileriyle irtibata geçmelerini istedi.