Konacıklar, Türkiye'de ilk kez kendi elektriğini üreten köyün değirmenini müze yapmak istiyor (Özel)

Türkiye'de 50 yıl ilk kez kendi elektriğini üreten köy olarak bilinen Ordu'nun Konacık köylüleri, üretimin yapıldığı değirmenin gelecek kuşaklara müze

Türkiye'de 50 yıl ilk kez kendi elektriğini üreten köy olarak bilinen Ordu'nun Konacık köylüleri, üretimin yapıldığı değirmenin gelecek kuşaklara müze olarak aktarılması için destek bekliyor.

Bir bisikletin kendi ışığı için lazım olan elektriği üretmesinden esinlenerek su değirmeninden elektrik üreten Halil Aydın'ın önerisi ile kendi elektriğini üreten Mesudiye'ye bağlı Konacak köyü, köy değirmenini müzeye dönüştürmek istiyor. Köy halkı bunun için Ordulu Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da dahil olmak üzere yetkililerin kendilerine destek olmasını istiyor.

Konacık köyü Mesudiye-Yeşilce-Çambaşı yolu üzerinde bulunuyor. Türkiye'de ilk kez kendi elektriğini köyün altından geçen dere üzerinde kurulu değirmenden üreten Konacık, 17 yıl kendi ürettiği elektriği kullandı. Bir zamanların elektrik de üretilen su değirmeni artık çalışmıyor. Kapısı büyük bir gıcırtı ile açılan değirmenin çatısında yer yer çökme meydana gelmiş. Değirmen ancak yine de taş yapı biraz ilgi ile eski günlerine dönebilecek durumda.

Konacıklılar, Türkiye'de bir ilki gerçekleştiren bu değirmenin müze haline getirilmesini istiyor. Aslına uygun bir şekilde müze yapılmasını isteyen Konacıklılar, duvarların açılış günü ve köyün eski halini gösteren resimlerle değerlendirilebileceğini belirtiyor. Köylülerin bir teklifi de bu olayı hatırlayanlar ile yapılacak görüntülü kayıtların müze haline getirilecek olan değirmende dileyenlere izleme fırsatı verilmesi. Kendilerinin bu işi başarmaya güçlerinin yetmediğini belirten Konacıklılar, Türkiye'de bir köyün kendi elektriğini üretmesini anlatacak şekilde değirmenin müze yapılması halinde gelecek olan ziyaretçilere ücretsiz çay ikram etme sözü veriyor.

Konacıklı Cavit Aydın, "Biz ne yazık ki elektrik üretiminin yapıldığı salyangozu saklamadık hata yaptık. Ama onu bir şekilde temin etmek mümkün. Bugün bizler bu anıları belleklerimizde yaşatıyoruz ama yarına bunlar nasıl taşınacak, yarının nesli bu hikâyeyi nasıl bilecek, nasıl hissedecek. Biz bunun sağlanması için, neslimizin köksüz ve hafızasız kalmaması için ve kendilerinin atalarından daha iyisin yapabileceğini görebilmeleri için burayı müze haline getirmek istiyoruz. Biz bunu kendi aramızda da tartıştık ama gücümüz yetmedi. İlgililerden alaka bekliyoruz." dedi.

Veysel Akgün ise "Bu değirmenin müze haline getirilmesi muazzam bir şey olur. Gerçekten değirmenin bugünkü hali ve günden güne daha fazla harap olması bizi üzüyor, yüreğimizi kanatıyor. Burada o günü hatırlayan insanlarla da yapılacak mülakatların görüntülerinin yayınlanması çok iyi olur. Zaten bu köy ana yol üzerinde sayılır, geleni gideni geçeni eksik olmaz." diye konuştu.

Ahmet Özdemir ise "Türkiye'de insanların eşeklerini, yorganlarını satarak elektrik üretmesi serüveninin müzesi olmayacaksa daha neyin müzesi olacak?" diye sordu.

Özdemir "Gençlerimiz var, arkadan gelen nesillerimiz var, artık Ordu Üniversitemiz de var. Biz bu hikâyeyi onlara anlatmayacaksak, onlar bu hikâyeyi bilmeyecekse ne bilecekler. Onlar başka toplamların başarı hikâyeleri ile mi büyüyecek? Burası gelecek kuşaklara taşınsın gelenlerin ikramı da bizden olsun." şeklinde konuştu.