İçişleri Bakanı Atalay, Samsun'da

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Türkiye'nin '' milli birlik ve kardeşlik projesini'' sabote etmek için pek çok gelişmelerin var olduğunu belirterek, ''Son günlerdeki tartışmalar da bunun içinde değerlendirilebilir'' dedi.

Bakan Atalay, Kent Güvenlik Yönetim Sisteminin (MOBESE) açılışını yapmak için geldiği Samsun Çarşamba Havaalanı'nda Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Vali Hüseyin Aksoy, Emniyet Müdürü Hulusi Çelik, AK Parti Samsun Milletvekilleri Ahmet Yeni, Fatih Öztürk, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Muharip Gaziler Derneği üyeleri, belediye başkanları ve partililer tarafından karşılandı.

Bakan Atalay ve Bakan Demir, daha sonra beraberindekilerle Vali Aksoy'u makamında ziyaret etti. Beşir Atalay, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, ''2010 yılının son günündeyiz, sizi bu yıl içinde üzen ve sevindiren olaylar nelerdir'' sorusu üzerine Bakan Atalay, bu ayrımı yapmanın kendisi için zor olduğunu ifade etti.

İçişleri Bakanlığı'nın gündeminde çok fazla konu olduğuna işaret eden Atalay, ''2010 yılı bizim artıyla kapattığımız bir yıldır. İç güvenlik olarak iyi bir yıl geçirdik. Şehirlerimizin asayiş ve güvenliği açısından doğrusu olumlu bir yerdeyiz, bu açıdan memnunum. Yani İçişleri Bakanı, çok olay olmazsa, güvenlikle ilgili vatandaşın huzurunu bozan çok şey olmazsa çok memnundur, günü mutlu bitirir. Üzücü bir olay olursa ondan mutsuz olur. Diyelim ki, son zamanda gündeme geldi, İstanbulda'ki öğrenci olayları... Neticede polis görevini yapar ama o görüntüden de en çok polis ve İçişleri Bakanı üzülür'' diye konuştu.

-KARADENİZ'DEKİ TERÖR OLAYLARI-

Bir başka gazetecinin Samsun'un Ladik ilçesinde 2 polis memurunun ölümüyle sonuçlanan terör saldırısının ardından Karadeniz'deki terör saldırılarının arttığı, bununla ilgili ne tür çalışmalar yapıldığını sorması üzerine Bakan Atalay, şunları söyledi:

''Karadeniz'i biz çok özel olarak çalıştık, çalışıyoruz. Geçen yaz, Alucra'da özel toplantı yaptık. Emniyet Genel Müdürü, Jandarma Genel Komutanı, İstihbarat, orada özel toplantı yaptık. Ben günübirlik geldim. Karadeniz'i özel çalıştık. Nerede ne var, Tokat civarı, teröristlerin kullandığı imkanlar v.s çok titiz bir şekilde çalıştık.''

-''ÜNİVERSİTELERDE EYLEMLER ARTMADI, ARTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR''-

İstanbul Üniversitesi'nin girişlerinde polislerin öğrencilerin üzerini aradığını, öğrencilerin buna tepki gösterdiğini belirten bir başka gazeteci ise Bakan Atalay'a bu konudaki görüşlerini sordu.

Güvenlik birimlerinin her yerde, güvenliği sağlamakla sorumlu olduğunu hatırlatan İçişleri Bakanı Atalay, üniversitelerin kendi özel güvenlik birimleri olduğunu, rektörün talep etmesi halinde polislerin üniversitelerde görev alabileceklerini belirtti.

Üniversitelerdeki eylemlere de işaret eden Atalay, ''Tabii ilin güvenliğinden valiler sorumludur. Onun emrinde polisimiz, jandarmamız, sahillerde sahil güvenlik vardır. Valilik, rektörlük görüşürler, gerek görüyorsa kararını verirler, polislerin üniversitelerde görevlendirilmesi talep üzerinedir. Daha çok üniversitelerin güvenliği ile ilgili sorumluluk rektörlerdedir. Onların talebi bizim için önemlidir. Üniversitelerde eylemler artmadı, artırılmaya çalışılıyor. Üniversitelerde eylem potansiyeli yok. Öğrencilerimiz gayet huzurlu, üniversitelerimiz gayet huzurlu. Böyle bir eylemin gelişeceği bir potansiyel yok. Yakından izliyoruz, böyle bir potansiyel yok, zorlamalar var. Neden, niçin var ? Onları da biliyoruz'' dedi.

- ''MİLLİ BİRLİK, KARDEŞLİK PROJEMİZİ SABOTE ETMEK İÇİN PEK ÇOK GELİŞMELER VAR''-

''Üniversitedeki eylemler demokratik açılımı engellemek için midir ?'' yönündeki soru üzerine Bakan Atalay, şunları kaydetti:

'Biz ciddi şekilde bunları hep irdeledik, hep irdeliyoruz. Tabii başından beri yürüyen demokratikleşme süreci, genel manada milli birlik, kardeşlik projemizi sabote etmek için pek çok gelişmeler var, son günlerdeki tartışmalar da bunun içinde değerlendirilebilir. Huzurun sağlanmasını istemeyen, terörün bitmesini istemeyen, bunlardan nemalanan daima olmuştur, olabilir. Hamdolsun biz büyük bir ülkeyiz, yani vatandaşlarımızı olumsuz kılacak hiç bir şey yok. Ama bizim daha mutlu olacağımız şekilde olaylar gelişiyor. Türkiye geleceği çok iyi bir ülke, yeni yıla girerken vatandaşlarımız mutlu bir bekleyiş içinde olsunlar.''

-İKİ DİL TARTIŞMASI-

Güneydoğu'da bazı illerde belediyelerin tabelalarda iki dil kullanmasıyla ilgi soru üzerine Bakan Atalay, iki dil konusunda tavırlarının net olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Diyarbakır'da olduğunu ve kendisinin de bu konudaki ifadelerinin net olduğunu belirten Atalay, ''Cumhurbaşkanımız da Diyarbakır'da ifade etti. Resmi kurumlar için bu geçerlidir. Bizim resmi dilimiz Türkçe'dir, orada burada yanlış şeyler yapılıyor. Onlarla ilgili gerekenler takip ediliyor'' dedi.



Kaynak: Zaman