Talabani İstanbul'da Dtk Eşbaşkanları İle Bir Araya Geldi
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani İstanbul'da, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'la bir araya geldi
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani İstanbul'da, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'la bir araya geldi. Çıkışta konuşan Ahmet Türk, "Yeni bir dönemin kapılarını açmak durumundayız. Silahların sustuğu bir dönemde eğer tartışmaya tahammül edemezsek, barışı nasıl sağlayacağız" dedi. Türk, tartışmalara neden olan Demokratik Özerklik Çalıştayı'nda yaptıkları çalışmaların tamamen fikir alışverişi olduğunu da belirterek, "1-2 yıl sürecek bir süreçtir. Sanki
kararlar alınmış gibi yansıtılması doğru değil. Taslak bile olmayan, sadece tartışma düzeyinde olan bir olayı farklı bir şekilde yansıtılması Türkiye'de halklar arasında tedirginliğin gelişmesine neden oluyor. Bugün Türkiye'de 20 milyon insan, dili olmadan bir yaşamı kabul etmez, yönetime katılmadan bir yaşamı kabul etmez" diye konuştu.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere Türkiye'ye gelen Talabani, Çırağan Sarayı'nda DTK heyetiyle buluştu. Görüşmenin ardından Aysel Tuğluk, Ahmet Türk ve BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık Çırağan Sarayı'ndan birlikte çıkış yaptı. Basın mensuplarının soruları üzerine konuşan Ahmet Türk, "Barışın sağlanması konusunda, önemli bir misyona sahip olan bir cumhurbaşkanı. Yine Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözümü konunda büyük çaba içinde olduğunu
görüyoruz. Tabii ki barışçıl bir sürecin gelişmesi için bugün yapacağı çalışmaların Türkiye'nin barışına yönelik katkılar sunacağına inanıyoruz. Barış için çaba gösteren bir insana, barış konusunda neler yapabileceğimizi düşünmemiz gerekir. Bugünkü görüşmemiz, barışın kapısını nasıl aralayabiliriz, demokratik sürecin gelişmesi için nereler yapmalıyız. Halkların kardeşliğini sağlamaya yönelik hangi adımların atılması gerektiği konusunda düşüncelerimizi ortaya koyduk. Kendileri de barışa katkı için ellerinden
gelen çabayı gösterdiklerini ve göstereceklerini ifade etti" dedi.
Ahmet Türk, Türkiye'de artık bazı sorunların diyalogla, uzlaşıyla ve tartışarak çözülmesi gerektiğine inandıklarını söyledi. Demokratik Özerklik Çalıştayı'na yönelik tartışmalara değinen Türk, "Aslında yaptığımız çalışmalar tamamen fikir alışverişi. Ama birileri sanki kararlar alınmış gibi yansıtmaya çalışıyor. Oysaki toplantıya katılan bir çok kişi var. Burada fikir almak istediğimiz, tartışmak istediğimiz bir konu. Tamamen bu konuda neler yapılabilir, dünyadaki örnekler nelerdir bunu tartıştık. Bu ilk
çalıştaydır. Belki tartışmalar, fikir alışverişleri 1-2 yıl sürecek bir süreçtir. Dünyadaki deneyimleri önümüze koyacağız. Günümüz dünyasında demokratik özerklikler nasıl gelişti. Siyasi partilerle bunu oturup tartışacağız ama sanki kararlar alınmış gibi yansıtılması doğru değil" diye konuştu.
Ahmet Türk, siyasiler başta olmak üzere bir çok kesimin "Silahlar susmadan bir şey tartışamıyoruz" dediğini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Silahların sustuğu bir dönemde eğer tartışmaya tahammül edemezsek, barışı nasıl sağlayacağız. 'Silahlar sussun sonra bunu tartışalım' diyenler, şimdi farklı bir yaklaşım gösteriyor. Oysaki demokratik özerklik çalışmamızı halkları kucaklaştıracak bir proje olarak değerlendiriyoruz. Bizim yapmak istediğimiz, gerçekten adil, eşit olmanın projesini ortaya çıkarmaktır. Tabii ki tartışacağız. Farklı farklı düşünen insanlar bir araya gelecek. Uç fikirler ortaya çıkacak ama bizim özlediğimiz, istediğimiz; bir
demokratik özerklik projesini ortaya çıkartmak. Halkımızın böyle bir beklentisi var. Yapacağımız bunu ortaya koymak. Bugün bir taslak bile olmayan, sadece tartışma düzeyinde olan bir olayı farklı bir şekilde yansıtılması Türkiye'de halklar arasında tedirginliğin gelişmesine neden oluyor.
Aslında önemli bir süreç ve bu süreçte halkın duygularıyla oynamamak gerekiyor."
Barışı sağlamak adına tartışmanın önemine değinen Ahmet Türk, bu sürecin hep birlikte el ele verilerek geliştirilebileceğini söyledi. Ahmet Türk, "Gönül isterdi ki CHP de, iktidar partisi de, diğer muhalefet partileri de bu konuyu tartışabilseydi, yanlışları hep birlikte tartışabilseydik. Artık bugün Türkiye'de 20 milyon insan, dili olmadan bir yaşamı kabul etmez, yönetime katılmadan bir yaşamı kabul etmez.
Artık kendi yerinde, kendi bölgesinde gerçekten yönetime katılmak ve ihtiyaçlarını kendilerinin belirlemesi ve söz sahibi olması gibi bir sürecin beklentisi içinde,
yeni bir dönemin kapılarını açmak durumundayız. Bizim istediğimiz halkların kucaklaştığı, demokratik ve çağdaş bir Türkiye'dir. Ama Kürtlerin de, farklı kesimlerin de kendisini özgürce ifade edebileceği bir Türkiye'dir" açıklamasında bulundu.
Sürece ilişkin düşüncelerini Talabani ile paylaştıklarını ifade eden Türk, bu tür konuların bir günde çözüme ulaşacak konular olmadığının altını çizdi. Ahmet Türk, herkesin birbirini anlaması gerektiğini belirterek, "Süreci rahatlatmaya çalışan bir noktadayız. Eğer empati yapamazsak, halkları anlayamazsak başarılı olma şansımız yok. İnandığımız şekilde inancımızı savunuruz fakat tüm değerleri öz önünde bulundurmak lazım. Özerkliğe hiçbir Kürt karşı çıkmaz. Bu, yeni bir Türkiye'nin de müjdecisi olacak.
Bir yerde ulus devlet mantığı yerine, dünyada egemen olan demokratik devlet anlayışı var" dedi.
Talabani'nin özerklik çalıştayına destek verip vermedielında yaptığımız çğinin sorulması üzerine Türk, "Bu konuda bir şey söyleyemem. Sayın Talabani bunun mücadelesini yıllarca verdi. Elbette ki Kürlerin adil bir yönetime kavuşması için çaba gösterecektir diye düşünüyorum" diye konuştu.
Aysel Tuğluk ise, Talabani'ye, bölücü örgüt elebaşısı Abdullah Öcalan'ın selamını ilettiğini söyledi.
kararlar alınmış gibi yansıtılması doğru değil. Taslak bile olmayan, sadece tartışma düzeyinde olan bir olayı farklı bir şekilde yansıtılması Türkiye'de halklar arasında tedirginliğin gelişmesine neden oluyor. Bugün Türkiye'de 20 milyon insan, dili olmadan bir yaşamı kabul etmez, yönetime katılmadan bir yaşamı kabul etmez" diye konuştu.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere Türkiye'ye gelen Talabani, Çırağan Sarayı'nda DTK heyetiyle buluştu. Görüşmenin ardından Aysel Tuğluk, Ahmet Türk ve BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık Çırağan Sarayı'ndan birlikte çıkış yaptı. Basın mensuplarının soruları üzerine konuşan Ahmet Türk, "Barışın sağlanması konusunda, önemli bir misyona sahip olan bir cumhurbaşkanı. Yine Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözümü konunda büyük çaba içinde olduğunu
görüyoruz. Tabii ki barışçıl bir sürecin gelişmesi için bugün yapacağı çalışmaların Türkiye'nin barışına yönelik katkılar sunacağına inanıyoruz. Barış için çaba gösteren bir insana, barış konusunda neler yapabileceğimizi düşünmemiz gerekir. Bugünkü görüşmemiz, barışın kapısını nasıl aralayabiliriz, demokratik sürecin gelişmesi için nereler yapmalıyız. Halkların kardeşliğini sağlamaya yönelik hangi adımların atılması gerektiği konusunda düşüncelerimizi ortaya koyduk. Kendileri de barışa katkı için ellerinden
gelen çabayı gösterdiklerini ve göstereceklerini ifade etti" dedi.
Ahmet Türk, Türkiye'de artık bazı sorunların diyalogla, uzlaşıyla ve tartışarak çözülmesi gerektiğine inandıklarını söyledi. Demokratik Özerklik Çalıştayı'na yönelik tartışmalara değinen Türk, "Aslında yaptığımız çalışmalar tamamen fikir alışverişi. Ama birileri sanki kararlar alınmış gibi yansıtmaya çalışıyor. Oysaki toplantıya katılan bir çok kişi var. Burada fikir almak istediğimiz, tartışmak istediğimiz bir konu. Tamamen bu konuda neler yapılabilir, dünyadaki örnekler nelerdir bunu tartıştık. Bu ilk
çalıştaydır. Belki tartışmalar, fikir alışverişleri 1-2 yıl sürecek bir süreçtir. Dünyadaki deneyimleri önümüze koyacağız. Günümüz dünyasında demokratik özerklikler nasıl gelişti. Siyasi partilerle bunu oturup tartışacağız ama sanki kararlar alınmış gibi yansıtılması doğru değil" diye konuştu.
Ahmet Türk, siyasiler başta olmak üzere bir çok kesimin "Silahlar susmadan bir şey tartışamıyoruz" dediğini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Silahların sustuğu bir dönemde eğer tartışmaya tahammül edemezsek, barışı nasıl sağlayacağız. 'Silahlar sussun sonra bunu tartışalım' diyenler, şimdi farklı bir yaklaşım gösteriyor. Oysaki demokratik özerklik çalışmamızı halkları kucaklaştıracak bir proje olarak değerlendiriyoruz. Bizim yapmak istediğimiz, gerçekten adil, eşit olmanın projesini ortaya çıkarmaktır. Tabii ki tartışacağız. Farklı farklı düşünen insanlar bir araya gelecek. Uç fikirler ortaya çıkacak ama bizim özlediğimiz, istediğimiz; bir
demokratik özerklik projesini ortaya çıkartmak. Halkımızın böyle bir beklentisi var. Yapacağımız bunu ortaya koymak. Bugün bir taslak bile olmayan, sadece tartışma düzeyinde olan bir olayı farklı bir şekilde yansıtılması Türkiye'de halklar arasında tedirginliğin gelişmesine neden oluyor.
Aslında önemli bir süreç ve bu süreçte halkın duygularıyla oynamamak gerekiyor."
Barışı sağlamak adına tartışmanın önemine değinen Ahmet Türk, bu sürecin hep birlikte el ele verilerek geliştirilebileceğini söyledi. Ahmet Türk, "Gönül isterdi ki CHP de, iktidar partisi de, diğer muhalefet partileri de bu konuyu tartışabilseydi, yanlışları hep birlikte tartışabilseydik. Artık bugün Türkiye'de 20 milyon insan, dili olmadan bir yaşamı kabul etmez, yönetime katılmadan bir yaşamı kabul etmez.
Artık kendi yerinde, kendi bölgesinde gerçekten yönetime katılmak ve ihtiyaçlarını kendilerinin belirlemesi ve söz sahibi olması gibi bir sürecin beklentisi içinde,
yeni bir dönemin kapılarını açmak durumundayız. Bizim istediğimiz halkların kucaklaştığı, demokratik ve çağdaş bir Türkiye'dir. Ama Kürtlerin de, farklı kesimlerin de kendisini özgürce ifade edebileceği bir Türkiye'dir" açıklamasında bulundu.
Sürece ilişkin düşüncelerini Talabani ile paylaştıklarını ifade eden Türk, bu tür konuların bir günde çözüme ulaşacak konular olmadığının altını çizdi. Ahmet Türk, herkesin birbirini anlaması gerektiğini belirterek, "Süreci rahatlatmaya çalışan bir noktadayız. Eğer empati yapamazsak, halkları anlayamazsak başarılı olma şansımız yok. İnandığımız şekilde inancımızı savunuruz fakat tüm değerleri öz önünde bulundurmak lazım. Özerkliğe hiçbir Kürt karşı çıkmaz. Bu, yeni bir Türkiye'nin de müjdecisi olacak.
Bir yerde ulus devlet mantığı yerine, dünyada egemen olan demokratik devlet anlayışı var" dedi.
Talabani'nin özerklik çalıştayına destek verip vermedielında yaptığımız çğinin sorulması üzerine Türk, "Bu konuda bir şey söyleyemem. Sayın Talabani bunun mücadelesini yıllarca verdi. Elbette ki Kürlerin adil bir yönetime kavuşması için çaba gösterecektir diye düşünüyorum" diye konuştu.
Aysel Tuğluk ise, Talabani'ye, bölücü örgüt elebaşısı Abdullah Öcalan'ın selamını ilettiğini söyledi.