Sudan çıkmış balık gibi!

Sezona büyük hayallerle giren üç büyükler ilk yarının sonunda deyim yerindeyse tam da sudan çıkmış balığa...


Sezona büyük hayallerle giren üç büyükler ilk yarının sonunda deyim yerindeyse tam da sudan çıkmış balığa döndüler...
Kimse ne yapacağını bilmiyor, sersem gibi... Baksanıza hocalarının verdiği demeçlere; tutarlı hiçbir tarafı yok... Söylediklerine kendilerinin bile inandığı şüpheli...
Aykut Kocaman, "Bu takım öyle veya böyle şampiyon olacak. Lig yeniden başlayacak" diyor, arkasından ekliyor; "Kayserispor ve Galatasaray maçlarında hata yaptım. Semih'i 1-2 maçta daha erken oyuna almalıydım..."
Müthiş bir kredi ile Fenerbahçe'nin başına gelen, başarılı olması için her türlü zemin ve imkan önüne serilen Kocaman'ın bu sezon rakibi sahasına hapsettiği, nefes aldırmadığı, pozisyon üstüne pozisyon yakaladığı, taraftarını oturduğu koltukta keyiften dört köşe yaptığı tek bir maç var mı! Ya da buna yakın tek bir doksan dakika...
O zaman bu umut, bu iddia nereden kaynaklanıyor... 15 günde Samandıra'da ne değişecek? Eğer Fenerbahçe, Sivasspor önünde hem de evinde galibiyeti korumak için Niang'ı çıkarıp yerine Selçuk'u alıyorsa bu anlayışın şu an için başarılı olması mümkün mü?
Yönetimden sol bek transferi isteyip, olumsuz yanıt gelince haftalardır oynatmadığı Santos'u bir Sivas maçındaki performansıyla yeterli gördüğünü söylemek, tutarlı bir davranış mı?
Kocaman'ın iyi niyetine, dürüstlüğüne, kalitesine, Fenerbahçe sevgisine kimin itirazı olabilir ki, ancak bu sistem ve oyuncu yapısı ile şampiyonluk yarışının içinde yer alabileceğini söylemek fazla iyimserlik sanki...
Onca flaş transfere rağmen liderin 14 puan arkasında kalan Beşiktaş'ta, Schuster'in takımından memnun olması, "Büyük ilerleme kaydettik. Ligde hak ettiğimiz yerde değiliz. Aramıza yeni gelecek isimlerle çok farklı bir takım ortaya çıkacak" sözleri garip değil mi?
Evet, Schuster ile oyun anlayışı açısından Beşiktaş'ta önemli gelişmeler yaşandığı bir gerçek. Sakatlıkların ciddi bir engel teşkil ettiğini de kabullenmeliyiz. Ama Beşiktaş'ta takım olgusu kesinlikle yok. Hep bireysel patlamalar. Şu ana kadar Guti ve Quaresma'nın üzerine yıkılan bir oyun kurgusu... Yıldızlar günündeyse seyrine doyum olmayan bir takım. Onların yokluğunda sıradanlaşan bir Beşiktaş... Şimdi kadroya Almeida, Simao ve Fernandes eklenecek, ofansı belki kusursuz, defansı yine tatsız-tutsuz bir ekip ortaya çıkacak. Yani 1960 model takımlar baş ağrıtmayı sürdürecek.
Ayrıca Schuster'in bu yıldız aşkı, Guti'nin kaptan adaylığı da Ümraniye'de huzursuzluğa çıkarılan davetiye gibi... İbrahim Üzülmez'in, "Türk oyunculara sahip çıkılmalı" sözleri göz ardı edilmemeli...
Ve Hagi... Belki de ligin en kötü takımlarından birisi olan Konyaspor'u yendikten sonra büyük bir zafer kazanmış komutan edasıyla umut mesajları dağıtan Galatasaray'ın hocası... Her fırsatı değerlendiren Hagi de belli ki yönetimden ciddi takviyeler istiyor, karşılığında çok farklı bir takım ortaya çıkaracağını savunuyor... Ama Galatasaray adına yeni bir gelecek kurmak için henüz erken... En azından sezon sonunu beklemeliler. Hagi'yi biraz daha görmeden yeni bir maceraya soyunmak yönetimin elindeki son krediyi de alıp götürebilir...
Sonuç olarak; sakın üç büyüklerin ikinci yarıda bugünden farklı olacağı umuduna kapılmayın... Siz ikinciliği kim kurtaracak ona bakın...



HAFTANIN TAKIMI
Bursa
İlk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi'nin ağırlığını kaldıramamasına rağmen Süper Lig'de ayakta kalmayı başardı. Gençlerbirliği deplasmanından farklı bir skorla üç puan çıkarırken, oynadığı futbol ve özgüveni ile bu sezon da zirve yarışının en iddialı ekiplerinden biri olduğunu kanıtladı.

HAFTANIN PORTRESİ
Alex de Souza - Fenerbahçe
Yine şapkadan tavşan çıkardı, Sivasspor karşısında Fenerbahçe'yi hayata döndüren adamdı. Çalışkanlığı, kazanma arzusu, hırsı ayakta alkışlandı. Oyunu hiç bırakmadı, rakibi sürekli hataya zorladı. Attığı mükemmel frikik golü ile hem hocasını hem de takımın geleceğini kurtardı. Sambacı taraftarı bir kez daha kendine hayran bıraktı.

HAFTANIN HOCASI
Ertuğrul Sağlam - Bursaspor
Türkiye'nin en çalışkan antrenörlerinden biri. Kaybetmeyi kesinlikle hazmedemiyor, en iyiye ulaşmak için varını yoğunu ortaya koyuyor. Avrupa'daki hayal kırıklığına, onca eleştiriye aldırış etmeden takımını kısa sürede toparladı, zirve yarışına yine ortak yaptı. Başkent deplasmanındaki kadro seçimi ve değişiklikleri galibiyetin anahtarıydı.

HAFTANIN HAKEMİ
Cüneyt Çakır

Başarılı maçlarına bir yenisini daha ekledi, zorlu doksan dakikanın üstesinden kolay geldi. Kendinden emin tavırları, objektif kararları, pozisyonlara yakınlığı ile oyunu hatasız yönetti. Oyunun temposunu düşürecek düdüklerden uzak durarak karşılaşmanın seyir zevkini yükseltti.





HAFTANIN SONUÇLARI

Trabzon - Karabük:  3-0
(Engin Aktürk Dk. 83 k.k., Engin Baytar Dk. 90, Burak 90+3)

M.P.Antalya - Ankaragücü:  2-2
(Necati Ateş Dk. 41 ve 79 pen., Zewlakow Dk. 67, Sapara Dk. 70)

Kayseri - Buca:  2-0
(Ömer Dk. 79 ve 82)

F.Bahçe - Sivas:  1-0
(Alex Dk. 77)

G.Birliği - Bursa:  1-5
(Sercan Dk. 17 ve 45+3, Soner Dk. 25, Ozan İpek Dk. 28, Turgay Dk. 53, Nunez Dk. 88)

Beşiktaş - G.Antep:  1-1
(Olcan Dk. 60, Ali Kuçik Dk. 65)

Konya - G.Saray:  0-1
(Anıl Dilaver Dk. 82)

Manisa - B.Belediye:  1-0
(Kahe Dk. 50)

Kasımpaşa - Eskişehir:  0-2
(Batuhan Dk. 40, Ümit Karan Dk. 89)