Ak Parti Milletvekili Danıştay Bütçesi Hakkında Konuştu

Danıştay'ın 2011 yılı bütçesi hakkında AK Parti grubu adına TBMM'de konuşma yapan Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, "Danıştay, Hukuka Uygunluk Denetimi yapmalıdır, yerindelik denetimi yaparak, hukuk devleti ilkesini zedelememelidir, aksi takdirde 'Yargıçlar devleti' olur ki, bu da demokratik hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmaz" dedi

Danıştay'ın 2011 yılı bütçesi hakkında AK Parti grubu adına TBMM'de konuşma yapan Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, "Danıştay, Hukuka Uygunluk Denetimi yapmalıdır, yerindelik denetimi yaparak, hukuk devleti ilkesini zedelememelidir, aksi takdirde 'Yargıçlar devleti' olur ki, bu da demokratik hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmaz" dedi.
AK Parti Bartın Milletvekili Avukat Yılmaz Tunç, TBMM'de AK Parti grubu adına konuşma yaptı. Adalet hizmetlerine yapılan harcamanın temel hak ve özgürlüklerinin teminatına, toplumsal barış ve huzura yapılan bir yatırım olduğu düşüncesinde olduklarını belirten Milletvekili Tunç, "Bunun bir göstergesi olarak, AK Parti iktidarında adliyelerimiz elverişsiz apartman daireleri ve iş hanlarından, daktilo seslerinden kurtularak bilgisayarlarla donatılan saraylara kavuşmuştur. Bu güzel icraatlardan ilk derece mahkemeleri gibi Anayasa Mahkememiz ve Danıştay başta olmak üzere Yüksek yargı organlarımız da nasibini almış, yetersiz ve büyüklüğüne yakışmayan hizmet binalarından kurtulmaya başlamıştır" dedi.
Milletvekili Tunç, Sultan Abdulaziz tarafından 1868 yılında Şurayı Devlet adıyla kurulan Danıştay'ın cumhuriyet döneminde 1927 yılında yeniden çalışmaya başladığını, 1961 ve 1982 anayasalarında da "İdarelerin hiçbir eylem ve işlemi yargı denetimi dışında bırakılamaz" hükmünün gereği olarak, yürütme organına yardımcı bir inceleme, danışma organı olmasının yanı sıra, idare mahkemelerince verilen kararların son inceleme mercii olarak yönetimin yargı yoluyla denetlenmesi görevini üstlendiğini söyledi. Anayasamızın 2. maddesinde belirtildiği şekliyle, "Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik laik sosyal bir hukuk devletidir" olduğunu hatırlatan Milletvekili Tunç, "Hukuk devleti, yönetenlerin keyfi eylem ve işlemlerine karşı, yönetilenlere hukuki güvenceler sağlayan, hukukun üstünlüğüne dayanan devlettir. Hukuka uymak yalnızca vatandaş için değil, devlet için de bir zorunluluk olup, demokratik hukuk devletinin bir gereğidir. Danıştay, bir yüksek yargı organı olarak, kuvvetler ayrılığı ilkesi gereğince idarenin tüm iş ve işlemlerinin hukuka uygunluk denetimini Anayasa ve kanunlarımız çerçevesinde belli kurallara bağlı olarak gerçekleştirmekle görevlidir" diye konuştu.
Milletvekili Yılmaz Tunç, hukuk devletinin tüm kamu işlemlerinin ancak hukuka uygunlukları yönünden yargı denetimine tabi olmasını gerektirdiğini, yargı kuruluşlarının kamu işlemlerinin dayandıkları takdir yetkisini denetleyemeyeceğini, bir başka ifadeyle "Yerindelik denetimi" yapamayacağını belirterek, "Ülkemizde ise yargının çeşitli kararlarıyla yerindelik denetimi yaparak, kamu hukukunun önemli bir kuralını ihlal ediyor. Danıştay'ın, ekonomiden eğitime, sağlıktan toplu taşımacılığı kadar uzanan geniş bir alanda yönetimin takdir yetkisi içerisinde kalan bir çok kararı iptal etti. Müdahaleci bir tutum içindedir. Görev alanının sınırlarını aşarak yetki gaspında bulunuyor ve adeta yürütmenin yerine geçerek ona ait yetkileri kullanmaya çalışıyor" dedi.
Yargının yerindelik gibi siyasi sorumluluk gerektiren alanlara, ayrı uzmanlık gerektiren konulara dalmadan bütün dikkatini "hukuka uygunluk" denetimine yöneltmesi gerektiğini belirten Milletvekili Yılmaz Tunç, "Aksi takdirde, 'hukuk devleti ilkesi' yerine 'Yargıçlar devleti ilkesi' hakim olur ki, bu da kuvvetler ayrılığı ilkesini zedeler ve demokratik hukuk devleti ile bağdaşmaz. Bu değişikliğe paralel olarak, İdari Yargılama Usulü Kanunumuzda da gerekli değişiklikler yapılarak gerekli uyum sağlanmalı, idari eylem ve işlemlerin iptalinde keyfiliğe yol açan hükümler çıkarılmalıdır. Adalet hizmetlerine yapılan harcamanın temel hak ve özgürlüklerinin teminatına, toplumsal barış ve huzura yapılan bir yatırım olduğu düşüncesindeyiz. Bunun bir göstergesi olarak, AK Parti iktidarında, adliyelerin elverişsiz apartman daireleri ve iş hanlarından, daktilo seslerinden kurtularak bilgisayarlarla donatılan saraylara kavuştu. Bu güzel icraatlardan ilk derece mahkemeleri gibi Anayasa Mahkemesi ve Danıştay başta olmak üzere Yüksek Yargı organlarının da nasibini aldı. Yetersiz ve büyüklüğüne yakışmayan hizmet binalarından kurtulmaya başladı. Danıştay için de, Ankara'da Eskişehir yolu mevkiinde 62 bin metrekarelik arsa üzerinde inşa edilmekte olan, toplam kapalı inşaat alanı 72 bin metrekare olan, 22 bloktan oluşacak hizmet binası 65 milyon lira bedelle ihale edilen, geçen yıl başlayan inşaat 25 Ocak 2012 tarihinde tamamlanacak. Danıştay'ın 100 milyon lirayı aşan 2011 yılı bütçesinin önemli bölümü Danıştay hizmet binası inşaatı için harcanacak. Böylece Danıştay'da diğer yargı kuruluşları gibi modern ve geniş imkanlara sahip bir hizmet binasına kavuşacak" diye konuştu.