Tüzük krizi CHP'yi ikiye böldü

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın CHP'ye gönderdiği tüzük değişikliğine ilişkin yazı, partiyi karıştırdı. CHP Genel Başkanı Ke

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın CHP'ye gönderdiği tüzük değişikliğine ilişkin yazı, partiyi karıştırdı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi (PM) toplantısını iptal etmesine karşın Genel Sekreter Önder Sav PM'yi toplayıp kurultay kararı aldı. Kılıçdaroğlu ise tüzük doğrultusunda yeni yönetimi belirleyip kamuoyu ile paylaştı. Yönetim değişikliğini de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Bu girişim de CHP'deki tüzük sorununa bir çözüm olmadı. Bu gelişmeler sırasında CHP yönetim ikiye bölündü ve açıklamalar birbirini izledi.

CHP Sözcüsü Hakkı Suha Okay, CHP'nin 22-23 Mayıs kurultayında seçilmiş olan PM ve bu PM içinden çıkan MYK'nın kurultay sürecine kadar görevinin devam ettiğini belirterek Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında toplanması gereken PM'nin kendisinin başkanlığında toplandığını söyledi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yazısının tek başına bir mahkeme kararı olmadığına dikkat çeken Okay, CHP'nin kurultaydan sonra en yetkili organının PM olduğunu belirterek PM üyelerinin 57'sinin imzasını içeren 3 önerge olduğunu, bunlardan birinin de Genel Başkan tarafından belirlenmiş gündeme bir madde eklenmesi yönünde olduğunu dile getirdi.

59 oyla kabul edilen ve gündeme eklenen maddenin "CHP tüzüğünün 9, 29, 31, 33, 35, 38, 42, 43 48, 51, 55, 64,74,78, 79 ve 87. maddelerinin ve kurultay hazırlık komisyonunun ve kurultayda uygun görülecek diğer maddelerin kurultayda değiştirilmesi için CHP'nin olağanüstü kurultayının 27-28 Kasım 2010'da saat 10.00'da Ankara Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonunda toplanması ve Kurultay Tüzük Komisyonuna CHP Tüzüğünün 55. maddesi uyarınca Önder Atilla Sav, Şahin Mengü ve Ayhan Yalçınkaya'nın PM tarafından seçilmesi" olduğunu anlatan Okay, bu talebin kabul edildiğini açıkladı. Bu önergenin kabul edilmesiyle Genel Başkan tarafından önerilen gündemin ikinci sırasındaki maddenin üçüncü sıraya geçtiğini ancak kullanılabilirlik ve geçerliliğini yitirdiğini savunan Okay, "Bu haliyle CHP'nin 22-23 Mayıs kurultayında seçilmiş olan PM'nin ve bu PM içinden çıkan MYK'nın kurultay sürecine kadar görevi devam etmektedir. Kurultayı PM sürdürecektir. Eğer kurultayda bir seçimli kurultay haline ilişkin bir talep olmazsa, çok doğal ki bu görev öbür kurultaya kadar devam edecektir. Şu an meşru Merkez Yönetim Kurulu hukuken tartışmasız olarak bu PM tarafından seçilen üyelerdir." dedi.

SAV: GENEL BAŞKAN DİSİPLİN HÜKÜMLERİNİ İHLAL ETTİ

Okay'ın açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Sav ise Kılıçdaroğlu'nun CHP Tüzüğünün disiplin hükümlerini ihlal ettiğini iddia etti. "CHP kimsenin babasının malı değildir. CHP Genel Başkanı disiplin suçu işlemiştir. Hukuku bilmeyenlere hukuku bildirmek bizim görevimizdir." diyen Sav, Kılıçdaroğlu'nun parti genel merkezinde 8 kat aşağıya inerek PM'yi yönetmekten imtina ettiğini ileri sürdü. PM'nin olağanüstü ve önemli bir konuyla toplandığını dile getiren Sav, "Bir tek maddenin görüşülmesi için toplandı. Parti Meclisi, o maddenin görüşülmesinden imtina edip, bu Parti Meclisi'nin yok saydığı, gündemden çıkardığı bir konuda, 'ben bu yetkileri kullanırım. Merkez Yönetim Kurulu'nu da ilan ederim' mantığı, başka partilerde yürüyebilir ancak CHP'de yürümez. CHP şimdiye kadar yaşamadığı bir Genel Başkan tasallutu ile yürütülüyor. Bu Genel Başkan tasallutunu CHP Parti Meclisi ile görevi devam eden MYK ile örgütleriyle, meclis grubuyla püskürtecektir. CHP kimsenin babasının malı değildir. 'Ben istediğim kuralı kafama göre uygularım' mantığına teslim olacak bir parti değildir. Bugün Parti Meclisi böyle bir kuralsızlığa direnmiştir. Kuralsızlığı Parti Meclisi'nin kuralları içerisinde tedavi etmiştir. Bundan sonra Genel Başkan'ın bu sorumsuz, hukuk tanımaz, aşiret devletlerinde olacak anlayışının sürüp sürmeyeceğini hep beraber görüyoruz. Ama, hukuku bilmeyenlere hukuku bildirmek de bizim görevimizdir. Genel Başkan bu davranışıyla CHP Tüzüğü'nün disiplin hükümlerini de ihlal etmiş olmaktadır."

KILIÇDAROĞLU: PARTİDEKİ KORKU İMPARATORLUĞUNU YIKTIK

Okay ve Sav'ın açıklamalarının ardından bu defa basının karşısına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçti. Tüzük doğrultusunda oluşturduğu ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği yeni yönetimi açıklayan Kılıçdaroğlu, Genel Başkanın toplamadığı bir PM'nin karar alamayacağını belirterek CHP'nin 53 yıldır iktidar olamadığını vurguladı. "Parti içi çekişmelerden ne istiyoruz arkadaşlar? Koltuklar kimsenin babasının malı değildir. Birileri 'hayır ben koltuğumda oturacağım, eğer bu koltuğu benim altımdan alırsanız ben başka işler yaparım' derse buna izin vermem." diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'de korku imparatorluğu bulunduğunu, partideki korku imparatorluğunu yıktıklarını, bundan sonra Türkiye'deki korku imparatorluğunu da yıkacaklarını söyledi.

"Başbakan Kemal" sloganları arasında açıklama yapan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, CHP'nin öteden beri hukuka saygılı ve hukukun gereklerini yerine getiren bir parti olduğunu ifade etti. "Tüzük çok açık. Hukuka aykırılığa hepimizin karşı çıkması lazım. İnsanlarımızı seviyoruz, partililerimizi seviyoruz, toplanan arkadaşlarımızı da seviyoruz. Ama hep hukuka saygılı kalmak zorundayız. Parti içi çekişmelerden ne istiyoruz arkadaşlar? Beni buraya örgütüm getirdi, tek güvendiğim de örgütümdür. Onun vereceği her karara saygı gösteririm ben." diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bize statükocu yaftası yapıştırılmaya çalışılıyor. Statükodan en çok ben şikayet ettim. Korku imparatorluğu vardı Türkiye'de. Partideki korku imparatorluğunu yıktık, bundan sonra Türkiye'deki korku imparatorluğunu yıkacağız. Adımız belli, biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz, halkın partisiyiz, birilerinin partisi değiliz. Koltuklar insanlara sürekli otursunlar diye verilmez. O koltuklar halka hizmet için verilir. Oralar ne benim babamın malıdır ne de birilerinin. Biz o koltuklara halka hizmet için oturduk ve o koltukların hakkını vereceğiz. Bana verilen bir yetki, görev var. Görevi veren kurultaydır. Bana deniyor ki, sen tüzüğün verdiği yetkiler çerçevesinde görevini kullanacaksın, görevini yapacaksın. Tüzük meydanda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının yazısı meydanda, verilen süre meydanda tespitimizi saptamalarımızı yaptık, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına konuyu ilettik, olay bu kadar açık. Halkımıza şu vaatte bulunuyoruz; CHP yeni yönetimi tek ses, tek yürek olacaktır. Başarısız olduğumuz zaman hiç endişe etmesinler koltuklarımıza saplanıp kalmayacağız. Başarısız olduğumuz zaman alnımızın akıyla gideceğiz, yerine yeni arkadaşlarımızı getireceğiz, yeni arkadaşların da hizmetinde olacağız. O koltuklar bize sürekli oturalım diye verilmedi ve biz yeni yönetim olarak yeni bir anlayışla halka gideceğiz, halkımızı kucaklayacağız, hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz."

Hiç kimsenin bir partinin içinde korku kanalları, korku koridorları yaratmaması gerektiğini ve buna izin vermeyeceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, ömür boyu koltuklarda oturanların CHP'ye ne verip vermediğinin sorulması gerektiğini söyledi. "Herkes özgürce düşüncesini söyleyecek. Buna izin verdiğimiz zaman, bu parti, demokrasiyi getiren parti, demokrasinin önündeki engel olarak ortaya çıkar. Biz demokrasiyi Türkiye'ye getireceğiz ve göreceksiniz parti içi demokrasiyi de sağlayacağız." diyen Kılıçdaroğlu, tüzük kurultayında yeni bir tüzük için söz verdiğini belirterek Türkiye'ye demokrasiyi getiren CHP'nin partiye de demokrasiyi getireceğini, var olan tüzükteki bütün eksiklikleri gidereceklerini, blok liste değil, çarşaf liste getireceklerini ifade etti.

"DESTEĞİ HALKTAN ALIYORUM"

"Genel başkan değişsin diye insanlar gelip imza atsınlar" türündeki yaklaşımları kaldıracaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, "İnsanın hakkına, düşüncesine, özgürlüğüne, özgürce düşüncesini dile getirmesine, özgürce yazmasına hep olanak vereceğiz. Yok şu benim elimin altında olsun, yok benden izinsiz konuşma, yok hareket etme, yok arabayı aldılar. Arabaya da izin vermiyorum. Bunları kaldıracağız. Yok böyle bir şey. Kararlıyım, kararlılığımı ve kararlılığımın desteğini halktan alıyorum, halkıma güveniyorum. 'İzin verin' diyorum, 'yetki verin' diyorum, Cumhuriyet Halk Partisi'ni Mustafa Kemal'in o özgür Cumhuriyet Halk Partisi haline getirelim. Yeni bir anlayışla yola çıkacağız. Ben ve arkadaşlarım beraber tek yürek olarak yola çıkacağız. Özgürce tartışacağız. Kimse 'acaba ben böyle söylersem birileri ne düşünür, genel başkan ne düşünür' diye düşünmeyecek. Onlar düşüncelerini özgürce söyleyecekler. Onların özgürlüğü benim teminatım altında bile olmayacak. Onlar özgürce düşüncelerini her yerde her platformda söyleyecekler. Özgürlükten yana olacağız." şeklinde konuştu.

CHP'ye geçmiş seçimlerde oy vermeyen vatandaşlara da seslenen Kılıçdaroğlu, Yeni Cumhuriyet Halk Partisi'nin halka hizmet etmek için yola çıkan bir parti olduğunu belirterek "Biz hiçbir zaman sırça köşklerde oturmadık. Halktan birisiyiz, halkla beraberiz, halk gibi yaşıyoruz. Onları kucaklayacağız. Onların desteğini istiyoruz. Onların desteğine ihtiyacımız var. Çünkü, Türkiye'nin demokrasiye ihtiyacı var." dedi.

SÜHEYL BATUM GENEL SEKRETER VE PARTİ SÖZCÜSÜ

Kılıçdaroğlu, yeni yönetimde Önder Sav ve ekibinden hiçbir isme yer vermedi. İlk açıklanan listede yer alan isimlerden bazıları görevi kabul etmedi. Kılıçdaroğlu, görevi kabul etmeyen Gülsün Bilgehan, Gökhan Günaydın ve Nihat Matkap'ın yerine yeni isimler koydu. Genel Sekreterlik ve Parti Sözcülüğü görevine Süheyl Batum getirilirken, Gürsel Tekin yeni MYK'da örgütlenme ve örgüt yönetimlerinden sorumlu oldu.

Saat 16.30 itibariyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen MYK listesi ise şöyle:

Gürsel Tekin: Örgütlenme ve Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

Hurşit Güneş: İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

Mesut Değer: Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

İsa Gök: Tanıtım, Basın ve Propagandadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

Alaattin Yüksel: Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

İzzet Çetin: Meslek Kuruluşları, Sendikalar ve STK'lardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

Oğuz Oyan: Dış İlişkiler ve Yurt Dışı Örgütlenmelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

Didem Engin: Kadın Örgütlenmesi ve Kadın Kollarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

Mehmet Zeki Gündüz: Gençlik Örgütlenmesi ve Gençlik Kollarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

Umut Oran: Ekonomik ve Mali Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

Mehmet Ali Özbolat: Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

Sencer Ayata: Ar-Ge BYK Platformundan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

Melda Onur: Parti İçi Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

Süheyl Batum: Genel Sekreter ve Parti Sözcüsü