Saros Körfezi'ndeki Deprem İle İlgili Açıklama
Saros Körfezi'nde sabaha karşı meydana gelen ve Çanakkale il merkezinde de şiddetli bir şekilde hissedilen 5,3 büyüklüğündeki depremin, olası Marmara depremi ile ilgisinin bulunmadığı açıklandı.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mimarlık Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tolga Bekler, Saros Körfezi'nde Gelibolu açıklarında meydana gelen 5,3 büyüklüğündeki depremin il merkezine yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta olduğunu belirterek, "Bu deprem orta şiddete bir deprem olarak tanımlanır. Mühendislik ve betonarme yapılarında hasar yapıcı etkisi yoktur. Deprem Kuzey Anadolu Fayı olarak bilinen yanal atımlı fay zonunun
Saroz Körfezi'ndeki uzanımında ve Saroz-Gaziköy Fayı'nda meydana gelmiştir. Bu fayın literatürde bilinen uzunluğu 50 kilometredir. Bu uzunluktaki bir kırıkta beklenen depremin büyüklüğü en fazla 7.1 olacaktır. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi FBE Jeofizik Anabilim Dalı'nda Çanakkale ve yakın çevresi için yapılan deprem risk analizi konulu yüksek lisans tez çalışmasında da bu bölge ve Biga Yarımadası incelenmiştir. Gerek Gelibolu gerekse Biga Yarımadası aktif ve büyük deprem üretme potansiyeline sahip
faylar barındırmaktadır. Bölgede 7,2 büyüklüğündeki 1953 Yenice Depremi'nden günümüze önemli ve ciddi hasar yapan deprem olmamıştır. 1-3 Kasım 2010 tarihleri arasında Çan-Etili arasında büyüklüğü 2.5 - 3.0 olan 30'a yakın deprem olması, bölgenin sismik aktivitesini anlamak için önemlidir. Belirtilen çalışmada da yüksek risk bölgeleri belirlenmiş olup bölgemiz de bu açıdan risk bölgesi içindedir. Risk çalışmalarından bu bölgelerin hasar yapıcı büyük deprem oluşumu dönüş periyodunun 60-109 yıl arası olduğu
hesaplanmıştır. Diğer yandan Çanakkale ili yerleşim alanının yapı stoğunun genelde alüvyon olarak bildiğimiz gevşek birimler üstüne olduğu gerçeği, bu yapıların nedenle risk altında olduğunun göstergesidir. Bu konu ile ilgili olarak da Çanakkale merkez ve yakın çevresinin zemin durumu yine Jeofizik Mühendisliği bölümü yürütücülüğündeki Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında incelenmiştir. Çanakkale ve çevresi zemin ve yer hareketleri bilgisinin daha kapsamlı bir çalışmasının yapılması gelecekte şehrin
gelişimi, sanayi merkezlerinin belirlenmesi, imar alanları ve önemli mühendislik yapılarının projelendirilmesi aşamasında yer bilimleri ve yakın disiplinlerin çalışması son derece önemlidir" dedi.
Yrd. Doç. Dr. Tolga Bekler, Saros Körfezi'nde meydana gelen 5,3 büyüklüğündeki depremin olası Marmara depremi ile ilgisinin bulunmadığın da belirterek, "Bu deprem Marmara Denizi'ndeki depremlere benzer özellikler taşıyan bir deprem. Fakat bu aynı fay üzerinde olan bir deprem değil. Bu tamamıyla münferit bir deprem" diye konuştu.
Saroz Körfezi'ndeki uzanımında ve Saroz-Gaziköy Fayı'nda meydana gelmiştir. Bu fayın literatürde bilinen uzunluğu 50 kilometredir. Bu uzunluktaki bir kırıkta beklenen depremin büyüklüğü en fazla 7.1 olacaktır. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi FBE Jeofizik Anabilim Dalı'nda Çanakkale ve yakın çevresi için yapılan deprem risk analizi konulu yüksek lisans tez çalışmasında da bu bölge ve Biga Yarımadası incelenmiştir. Gerek Gelibolu gerekse Biga Yarımadası aktif ve büyük deprem üretme potansiyeline sahip
faylar barındırmaktadır. Bölgede 7,2 büyüklüğündeki 1953 Yenice Depremi'nden günümüze önemli ve ciddi hasar yapan deprem olmamıştır. 1-3 Kasım 2010 tarihleri arasında Çan-Etili arasında büyüklüğü 2.5 - 3.0 olan 30'a yakın deprem olması, bölgenin sismik aktivitesini anlamak için önemlidir. Belirtilen çalışmada da yüksek risk bölgeleri belirlenmiş olup bölgemiz de bu açıdan risk bölgesi içindedir. Risk çalışmalarından bu bölgelerin hasar yapıcı büyük deprem oluşumu dönüş periyodunun 60-109 yıl arası olduğu
hesaplanmıştır. Diğer yandan Çanakkale ili yerleşim alanının yapı stoğunun genelde alüvyon olarak bildiğimiz gevşek birimler üstüne olduğu gerçeği, bu yapıların nedenle risk altında olduğunun göstergesidir. Bu konu ile ilgili olarak da Çanakkale merkez ve yakın çevresinin zemin durumu yine Jeofizik Mühendisliği bölümü yürütücülüğündeki Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında incelenmiştir. Çanakkale ve çevresi zemin ve yer hareketleri bilgisinin daha kapsamlı bir çalışmasının yapılması gelecekte şehrin
gelişimi, sanayi merkezlerinin belirlenmesi, imar alanları ve önemli mühendislik yapılarının projelendirilmesi aşamasında yer bilimleri ve yakın disiplinlerin çalışması son derece önemlidir" dedi.
Yrd. Doç. Dr. Tolga Bekler, Saros Körfezi'nde meydana gelen 5,3 büyüklüğündeki depremin olası Marmara depremi ile ilgisinin bulunmadığın da belirterek, "Bu deprem Marmara Denizi'ndeki depremlere benzer özellikler taşıyan bir deprem. Fakat bu aynı fay üzerinde olan bir deprem değil. Bu tamamıyla münferit bir deprem" diye konuştu.