Mtso Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut:
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, ekonomik havanın günlük güneşlik olmadığını ancak felaket tellallığı yapılacak bir durumun da söz konusu olmadığını söyledi
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, ekonomik havanın günlük güneşlik olmadığını ancak felaket tellallığı yapılacak bir durumun da söz konusu olmadığını söyledi.
2010 yılı Ekim ayında ihracatta yaşanan artışın önümüzdeki aylar için iş dünyası olarak kendilerine moral verdiğini kaydeden Aşut, söz konusu tablonun Türkiye'de üretimin var olduğunu da gözler önüne serdiğini vurguladı. Krizin hemen atlatılacak bir olgu olmadığını belirten Aşut, iyileşmenin de yavaş yavaş gerçekleşirken, buna paralel olarak da ithalatta da artış yaşandığını dile getirdi. Aşut, cari açık için her ne kadar bu gelişmenin iyi bir şey olmasa da ithalat artışının, piyasalardaki canlanmanın da
bir göstergesi olduğunu ifade ederek, burada önemli olanın yerli ara malı kullanım oranı arttıkça ithalat sıkıntısının çözüleceği olduğunu anlattı.
Türkiye'nin bu potansiyele sahip olduğuna işaret eden Şerafettin Aşut, "Ekim ayı enflasyonu hedeflenen rakamdan biraz yüksek geldi. Özellikle gıda fiyatlarındaki artışın burada etkisi var. Sektörel veya mevsimsel etkiler zaman zaman bu sapmalara neden olabilir. İş dünyası olarak bu artışın sıkıntı yaratacak bir artış olmadığı kanaatindeyiz. Yükselen piyasalarda hafif bir enflasyon artışı her zaman tolere edilebilir. Zaten Merkez Bankası'nın belirlediği hedeflerden büyük bir sapma yok. Bizim için önemli
olan şey piyasaların canlanmasıdır. Her şeye rağmen ekonomi çarklarının dönmesi gerek" dedi.
EKONOMİDEKİ CANLANMA ENFLASYONU BİRAZ TETİKLEDİ
2010 yılı başından itibaren piyasalardaki canlanmanın çok net bir şekilde görülebileceğini anlatan Aşut, artan ithalatın özellikle bankaların istikrarlı bir şekilde kredileri artırmasının da bu canlanmanın bir göstergesi olduğunu savundu. Yaşanan bu canlanmanın aynı zamanda enflasyonu da biraz tetiklediğini belirten Aşut, ancak atlatılan büyük fırtınalar göz önüne getirildiğinde yaşanan artışın hafif bir rüzgar olarak kabul edilebileceğini söyledi.
Ekonomik havanın günlük güneşlik olmadığını ancak felaket tellallığı yapılacak bir durumun da söz konusu olmadığına dikkat çeken Aşut, iş dünyasının statükocu olmadığı gibi sürekli koşmak gibi bir zorunluluğu bulunduğunu hatırlattı. Aşut, "Bu anlamda Mersin iş dünyası olarak, kentin her sektöründe ve neredeyse her kurumunda gördüğümüz hareketlilik bizleri memnun ediyor" dedi.
Aşut, konuşmasında, Ekim ayında iş dünyasına heyecan veren bir gelişmenin ise Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nca (DEİK), MTSO'nun da katılımıyla 23-26 Ekim'de Mısır'da düzenlemiş olduğu Türk-Mısır İş Forumu'nda Mersin ve İskenderiye Ticaret ve Sanayi Odaları arasında imzalanan iyi niyet anlaşması olduğunu dile getirdi. Aşut, Türkiye genelinden katılım olmasına karşın somut olarak sadece Mersin ile böylesi bir anlaşmanın imzalanmasının bir takım şeylerin de
göstergesi olduğunu savundu.
Yapılan görüşmelerde en geç 2011 yılı Mart ayında Mersin Limanı ile İskenderiye Limanı arasında bir Ro-Ro seferi düzenlenmesine karar verildiğini ifade eden Aşut, sözlerini şöyle tamamladı: "Seferi düzenleyecek olan firma yetkilileriyle yaptığımız görüşmelerde seferlerin daha da erken başlayabileceği niyeti bizleri memnun etti. Artık, Trieste ve Libya'ya ek olarak Ro-Ro listemize Mısır da eklenmiş oldu. Mersin'in lojistik projeleri, lojistik avantajları Mersin'i rakipsiz bir merkez durumuna
getirmektedir. Allah bize tarım turizm ve lojistikte büyük imkanlar bahşetmiş. Ancak unutmamamız gereken bir şey var; bu imkanları kullanacak ve yararlı hale getirecek olan bizleriz. Çalışmadan, üretmeden, tanıtmadan kısacası yorulmadan bir şey olmuyor."
(SNK-HO-Y)
2010 yılı Ekim ayında ihracatta yaşanan artışın önümüzdeki aylar için iş dünyası olarak kendilerine moral verdiğini kaydeden Aşut, söz konusu tablonun Türkiye'de üretimin var olduğunu da gözler önüne serdiğini vurguladı. Krizin hemen atlatılacak bir olgu olmadığını belirten Aşut, iyileşmenin de yavaş yavaş gerçekleşirken, buna paralel olarak da ithalatta da artış yaşandığını dile getirdi. Aşut, cari açık için her ne kadar bu gelişmenin iyi bir şey olmasa da ithalat artışının, piyasalardaki canlanmanın da
bir göstergesi olduğunu ifade ederek, burada önemli olanın yerli ara malı kullanım oranı arttıkça ithalat sıkıntısının çözüleceği olduğunu anlattı.
Türkiye'nin bu potansiyele sahip olduğuna işaret eden Şerafettin Aşut, "Ekim ayı enflasyonu hedeflenen rakamdan biraz yüksek geldi. Özellikle gıda fiyatlarındaki artışın burada etkisi var. Sektörel veya mevsimsel etkiler zaman zaman bu sapmalara neden olabilir. İş dünyası olarak bu artışın sıkıntı yaratacak bir artış olmadığı kanaatindeyiz. Yükselen piyasalarda hafif bir enflasyon artışı her zaman tolere edilebilir. Zaten Merkez Bankası'nın belirlediği hedeflerden büyük bir sapma yok. Bizim için önemli
olan şey piyasaların canlanmasıdır. Her şeye rağmen ekonomi çarklarının dönmesi gerek" dedi.
EKONOMİDEKİ CANLANMA ENFLASYONU BİRAZ TETİKLEDİ
2010 yılı başından itibaren piyasalardaki canlanmanın çok net bir şekilde görülebileceğini anlatan Aşut, artan ithalatın özellikle bankaların istikrarlı bir şekilde kredileri artırmasının da bu canlanmanın bir göstergesi olduğunu savundu. Yaşanan bu canlanmanın aynı zamanda enflasyonu da biraz tetiklediğini belirten Aşut, ancak atlatılan büyük fırtınalar göz önüne getirildiğinde yaşanan artışın hafif bir rüzgar olarak kabul edilebileceğini söyledi.
Ekonomik havanın günlük güneşlik olmadığını ancak felaket tellallığı yapılacak bir durumun da söz konusu olmadığına dikkat çeken Aşut, iş dünyasının statükocu olmadığı gibi sürekli koşmak gibi bir zorunluluğu bulunduğunu hatırlattı. Aşut, "Bu anlamda Mersin iş dünyası olarak, kentin her sektöründe ve neredeyse her kurumunda gördüğümüz hareketlilik bizleri memnun ediyor" dedi.
Aşut, konuşmasında, Ekim ayında iş dünyasına heyecan veren bir gelişmenin ise Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nca (DEİK), MTSO'nun da katılımıyla 23-26 Ekim'de Mısır'da düzenlemiş olduğu Türk-Mısır İş Forumu'nda Mersin ve İskenderiye Ticaret ve Sanayi Odaları arasında imzalanan iyi niyet anlaşması olduğunu dile getirdi. Aşut, Türkiye genelinden katılım olmasına karşın somut olarak sadece Mersin ile böylesi bir anlaşmanın imzalanmasının bir takım şeylerin de
göstergesi olduğunu savundu.
Yapılan görüşmelerde en geç 2011 yılı Mart ayında Mersin Limanı ile İskenderiye Limanı arasında bir Ro-Ro seferi düzenlenmesine karar verildiğini ifade eden Aşut, sözlerini şöyle tamamladı: "Seferi düzenleyecek olan firma yetkilileriyle yaptığımız görüşmelerde seferlerin daha da erken başlayabileceği niyeti bizleri memnun etti. Artık, Trieste ve Libya'ya ek olarak Ro-Ro listemize Mısır da eklenmiş oldu. Mersin'in lojistik projeleri, lojistik avantajları Mersin'i rakipsiz bir merkez durumuna
getirmektedir. Allah bize tarım turizm ve lojistikte büyük imkanlar bahşetmiş. Ancak unutmamamız gereken bir şey var; bu imkanları kullanacak ve yararlı hale getirecek olan bizleriz. Çalışmadan, üretmeden, tanıtmadan kısacası yorulmadan bir şey olmuyor."
(SNK-HO-Y)