'Arafat Zehirlenmiş Olabilir' Tel Aviv
Filistin lideri Yaser Arafat'ın ölümünden 6 yıl sonra, korumalarından biri, Arafat'ın zehirlenerek öldürülmüş olabileceğini ama bunun yediği yemeklerden kaynaklanmadığını söyledi.
Filistin lideri Yaser Arafat'ın ölümünden 6 yıl sonra, korumalarından biri, Arafat'ın zehirlenerek öldürülmüş olabileceğini ama bunun yediği yemeklerden kaynaklanmadığını söyledi.
Filistin liderinin ölümüne dek 15 yıldan fazla korumalığını yapan İmad Ebu Zeki (47), Arafat'ın büyük olasılıkla zehirlenmiş olabileceğini belirtmekle birlikte, bunun yediği yemeklere zehir konularak yapıldığı iddialarını tümüyle reddetti. Ebu Zeki, "Arafat ne yerse, önce korumaları olarak biz yerdik" dedi.
Ebu Zeki, Londra'da Arapça yayımlanan El Hayat gazetesine yaptığı açıklamada, "Arafat'ın zehirlenerek öldürüldüğü" iddialarına ilişkin bir soruyu cevaplarken, "O ne yiyecekse, yemeden önce ben tadardım. Biz, korumaları olarak hiçbir zaman gelen yemekleri Arafat'ın tek başına yemesine izin vermezdik. O yemeden en az yarım saat veya 45 dakika önce yemeğinden biz yerdik" dedi.
Ebu Zeki, örnek olarak gösterdiği bir olayda, Arafat'ın bir konuğunun, yanında getirdiği çikolata kutusundan bir çikolata alarak Arafat'a ikram etmek istemesi üzerine, kendisinin hemen müdahale ederek çikolata kutusunu aldığını ve Arafat'ın huzurunda çikolataları korumalara dağıttığını hatırlattı. Ebu Zeki "Aynı şeyi, tüm çikolata, tatlı veya hediye olarak gelen tüm yiyecekler için de yaptım. Gelen tüm bu yiyecekleri önce biz, korumalar olarak tattık" ifadesini kullandı.
-AZ UYKU ÇOK İŞ-
İmad Ebu Zeki herkesin uyuduğu saatlerde Arafat'ın Ramallah'taki Mukata karargahında sabah namazına kadar çalışmalarına devam ettiğini, namazdan sonra sabah 08.00 veya 09.00'a kadar uyuyup, yeniden işinin başına döndüğünü belirtti. Arafat'ın öğle yemeği sonrasında da bir veya iki saat kestirdiğini ve yine şafağa kadar çalışma temposunu sürdürdüğünü söyleyen koruması, Arafat'ın çalışma temposunu "Az uyku, çok iş" sözleriyle tanımladı.
Arafat'ın boş zamanı olmadığını, her gün çok sayıda mektup aldığını, sabahları işini bitirdikten sonra muhafızlarını kontrol edip, onlarla sohbet ettiğini belirten Ebu Zeki,Arafat'ın en zor anlarından birini, Nisan 1992'de bir kum fırtınası sırasında uçağının Libya Çölü'ne çakıldığı sırada yaşadığını ifade etti.
Arafat'ın yalnızca hafif berelerle atlattığı kaza sırasında uçağın arka kesiminde, kendisinin ise, herhangi bir durumda kapıyı açıp "Reisi kurtarmak amacıyla" acil çıkış kapısı yanında oturduğunu anlatan Ebu Zeki, uçak yere çakıldığında Arafat'ın koltuğuyla birlikte uçak dışına fırladığını belirtti.
Düşen uçağın kokpitinde, biri Romanyalı ikisi Filistinli üç pilotu ölmüş durumda gördüklerini söyleyen Ebu Zeki, dışarı fırlayan Başkan Arafat'ın, hemen sonrasında uçaktakilerin durumunun nasıl olduğunu kontrol etmeye giriştiğini ifade etti.
-KUŞATMA ALTINDA-
Ebu Zeki'ye göre Arafat'ın en zor zamanları, kuşatma altında bulunduğu dönemde oldu.
2 yıldan fazla süren İsrail kuşatması altında, Arafat'ın çalışma odasının yakınlarını hedef alan İsrail saldırıları sırasında gerçek tehlikeler yaşadıklarını söyleyen Ebu Zeki, sürekli askeri üniforma giyen eski Filistin liderinin ölene dek sadece iki üniforması olduğunu, ayrıca 3 adet de başına sardığı, Filistin'i sembolize eden kefiyesinin bulunduğunu anlattı.
Ebu Zeki, kuşatma öncesi Arafat'ın giysilerini hemen Mukata'nın yakınındaki bir kuru temizlemeciye gönderdiklerini, ancak İsrail kuşatması altındaki dönemde elleriyle yıkadıklarını kaydetti.
Arafat'ın oldukça sade bir yaşam sürdüğünü, Mukata'daki yatak odasında tek kişilik bir yatak, bir gardırop, bir sandalye ve bir çalışma masasının bulunduğunu belirten eski korumaya göre, odanın daimi eşyaları arasında bir seccade ile Kur'an da vardı. Ebu Zeki, Arafat'ın uyumadan önce mutlaka Kur'an okuduğunu ve böyle uykuya daldığını da anlattı.
Ebu Zeki, Arafat'ın televizyon seyretmediğini, bir kez odasına televizyon koydurttuğunu ancak bundan hoşlanmadığını, sonraki günlerde muhafızlarından televizyonu odasından kaldırmalarını istediğini, haberleri gazetelerden okumayı tercih ettiğini kaydetti.
14.11.2010 15:56:44
Filistin liderinin ölümüne dek 15 yıldan fazla korumalığını yapan İmad Ebu Zeki (47), Arafat'ın büyük olasılıkla zehirlenmiş olabileceğini belirtmekle birlikte, bunun yediği yemeklere zehir konularak yapıldığı iddialarını tümüyle reddetti. Ebu Zeki, "Arafat ne yerse, önce korumaları olarak biz yerdik" dedi.
Ebu Zeki, Londra'da Arapça yayımlanan El Hayat gazetesine yaptığı açıklamada, "Arafat'ın zehirlenerek öldürüldüğü" iddialarına ilişkin bir soruyu cevaplarken, "O ne yiyecekse, yemeden önce ben tadardım. Biz, korumaları olarak hiçbir zaman gelen yemekleri Arafat'ın tek başına yemesine izin vermezdik. O yemeden en az yarım saat veya 45 dakika önce yemeğinden biz yerdik" dedi.
Ebu Zeki, örnek olarak gösterdiği bir olayda, Arafat'ın bir konuğunun, yanında getirdiği çikolata kutusundan bir çikolata alarak Arafat'a ikram etmek istemesi üzerine, kendisinin hemen müdahale ederek çikolata kutusunu aldığını ve Arafat'ın huzurunda çikolataları korumalara dağıttığını hatırlattı. Ebu Zeki "Aynı şeyi, tüm çikolata, tatlı veya hediye olarak gelen tüm yiyecekler için de yaptım. Gelen tüm bu yiyecekleri önce biz, korumalar olarak tattık" ifadesini kullandı.
-AZ UYKU ÇOK İŞ-
İmad Ebu Zeki herkesin uyuduğu saatlerde Arafat'ın Ramallah'taki Mukata karargahında sabah namazına kadar çalışmalarına devam ettiğini, namazdan sonra sabah 08.00 veya 09.00'a kadar uyuyup, yeniden işinin başına döndüğünü belirtti. Arafat'ın öğle yemeği sonrasında da bir veya iki saat kestirdiğini ve yine şafağa kadar çalışma temposunu sürdürdüğünü söyleyen koruması, Arafat'ın çalışma temposunu "Az uyku, çok iş" sözleriyle tanımladı.
Arafat'ın boş zamanı olmadığını, her gün çok sayıda mektup aldığını, sabahları işini bitirdikten sonra muhafızlarını kontrol edip, onlarla sohbet ettiğini belirten Ebu Zeki,Arafat'ın en zor anlarından birini, Nisan 1992'de bir kum fırtınası sırasında uçağının Libya Çölü'ne çakıldığı sırada yaşadığını ifade etti.
Arafat'ın yalnızca hafif berelerle atlattığı kaza sırasında uçağın arka kesiminde, kendisinin ise, herhangi bir durumda kapıyı açıp "Reisi kurtarmak amacıyla" acil çıkış kapısı yanında oturduğunu anlatan Ebu Zeki, uçak yere çakıldığında Arafat'ın koltuğuyla birlikte uçak dışına fırladığını belirtti.
Düşen uçağın kokpitinde, biri Romanyalı ikisi Filistinli üç pilotu ölmüş durumda gördüklerini söyleyen Ebu Zeki, dışarı fırlayan Başkan Arafat'ın, hemen sonrasında uçaktakilerin durumunun nasıl olduğunu kontrol etmeye giriştiğini ifade etti.
-KUŞATMA ALTINDA-
Ebu Zeki'ye göre Arafat'ın en zor zamanları, kuşatma altında bulunduğu dönemde oldu.
2 yıldan fazla süren İsrail kuşatması altında, Arafat'ın çalışma odasının yakınlarını hedef alan İsrail saldırıları sırasında gerçek tehlikeler yaşadıklarını söyleyen Ebu Zeki, sürekli askeri üniforma giyen eski Filistin liderinin ölene dek sadece iki üniforması olduğunu, ayrıca 3 adet de başına sardığı, Filistin'i sembolize eden kefiyesinin bulunduğunu anlattı.
Ebu Zeki, kuşatma öncesi Arafat'ın giysilerini hemen Mukata'nın yakınındaki bir kuru temizlemeciye gönderdiklerini, ancak İsrail kuşatması altındaki dönemde elleriyle yıkadıklarını kaydetti.
Arafat'ın oldukça sade bir yaşam sürdüğünü, Mukata'daki yatak odasında tek kişilik bir yatak, bir gardırop, bir sandalye ve bir çalışma masasının bulunduğunu belirten eski korumaya göre, odanın daimi eşyaları arasında bir seccade ile Kur'an da vardı. Ebu Zeki, Arafat'ın uyumadan önce mutlaka Kur'an okuduğunu ve böyle uykuya daldığını da anlattı.
Ebu Zeki, Arafat'ın televizyon seyretmediğini, bir kez odasına televizyon koydurttuğunu ancak bundan hoşlanmadığını, sonraki günlerde muhafızlarından televizyonu odasından kaldırmalarını istediğini, haberleri gazetelerden okumayı tercih ettiğini kaydetti.
14.11.2010 15:56:44