Dışişleri Bakanı Davutoğlu Antalya'da
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bir soruya verdiği cevapta, "Türkiye Cumhuriyetinin Kürt vatandaşları var
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bir soruya verdiği cevapta, "Türkiye Cumhuriyetinin Kürt vatandaşları var. TBMM'de Kürt kökenli milletvekilleri var. Hergün diyalog içindeyiz. Meclis'teki siyasi gruplar yan yana oturup görüş alışverişinde bulunuyor. İkinci diyalog kanalımız STK'lar. Bugün ne kadar canlı dinamik tartışmalar var, Kürt meselesine dair inanamazsınız" dedi.
Davutoğlu, 11-12 Kasım tarihleri arasında Antalya'nın Belek beldesinde bulunan Susesi Deluxe Resort Hotel'de gerçekleştirilen Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Toplantıları'nın ikinci gününe katılmak üzere Antalya'ya geldi.
İKİ TÜRK GİBİ DEĞİL İKİ AVRUPALI GİBİ ÇALIŞACAĞIZ
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Toplantıları'nın ikinci gününde AKPM Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte katıldı. Davutoğlu, konuşmasına AKPM Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ailesi ile kendi ailesinin tarihi geçmişe sahip iki dost aile olduğunu belirterek başladı. Davutoğlu, Mevlüt Çavuşoğlu'nun AKPM Başkanlığı döneminde kendisinin de Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanlığı görevini yürütmekten mutluluk duyduğunu
belirterek, "Biz iki Türk gibi değil iki Avrupalı olarak görevimizi yerine getireceğiz" dedi.
ÖNCELİKLERİMİZ REFORM ÇALIŞMALARI
Konuşmasında Avrupa Konseyi'nin insan haklarının gerçekleştirilmesi, hukukun üstünlüğü ve demokrasi konularında çalışmalar yaptığını belirten Davutoğlu, şöyle konuştu: "Avrupa Konseyi, geçen 60 yıl içinde büyük katkılar sağlamıştır. Sadece bu süreci yaşamış kişiler bunu anlayabilirler. Biz önceliklerimizi belirlerken şu kararı verdik, öncelikle doğrudan kendi teşkilatımıza odaklanmalıyız. Avrupa kıtasının geleceğini belirler hale gelmeliyz. Birinci önceliğimiz Avrupa Konseyi'nin reforme edilmesi. İkinci
önceliğimiz ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin reforme edilmesi."
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Avrupa Konseyi'nin aldığı kararın sahada uygulanmasını mümkün kılan bir organ olduğunu belirten Davutoğlu, şunları söyledi: "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avrupa Konseyi kurumlarında yıllarca görev yaptı. Gül, 'Avrupa Konseyi bir siyaset okulu gibidir' demişti. Her zaman kendimizi ileriye götürmemizin yolları olacaktır. Biz melek değiliz, insanız. Gelişim sağlama fikri her zaman bizimle olacaktır. Bu ideallere ulaşmak hedefimiz olacaktır. Üçüncü önceliğimiz ise izleme
mekanizması. Nelerimiz eksik, neleri daha iyi yapmamız lazım, belirli izleme mekanizmalarının olması gerekiyor. Bir resim çekip onu ortaya koymanın ötesinde yol gösterici olmalıdır. Eleştirel yaklaşımlardan çekinmemeliyiz ama eleştirmemizin amacı müdahaleci olmak değil, ivme yakalamamıza yardımcı olmak."
MAİL ADRESİNİ VERDİ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu toplantıda soruları cevaplamadan önce temsilcilere mail adresini vererek, kendisine her zaman ulaşmalarının mümkün olduğunu ve mutlaka kendilerine yanıt verileceğini söyledi.
KİMSE DİYALOG YOK DİYEMEZ
Farklı kültürlerin artık farklı coğraflarda değil aynı mahallede, aynı sokak üzerinde yan yana binalarda yaşadığını söyleyen Davutoğlu, buna karşın yabancı düşmanlığı ve ayrımcılığın da arttığını belirterek Şubat 2011'de bu konuda çalışmalara başlanacağını anlattı. Toplantıda soruları da cevaplayan Davutoğlu, İsviçreli temsilci Andreas Gros'un 'Türkiye'de Kürt vatandaşlarla diyalog' konusundaki sorusuna şöyle karşılık verdi:
"Türkiye Cumhuriyetinin Kürt vatandaşları var. TBMM'de Kürt kökenli milletvekilleri var. Hergün diyalog içindeyiz. Meclis'teki siyasi gruplar yan yana oturup görüş alışverişinde bulunuyor. Son derece sıcak ve ateşli bir siyaset içindeler. Meclisin tutanaklarını okuyun. İkinci diyalog kanalımız STK'lar. Bugün ne kadar canlı dinamik tartışmalar var, Kürt meselesine dair inanamazsınız. Etkileşimli ve dinamik bir atmosfer var. Sadece Ankara ve İstanbul'da değil, Hakkari'ye, Diyarbakır'a gidin aynı tartışma
var. 1990'larda değiliz. Artık dinlemeye hazır vaziyetteyiz. Kürtçe yayın yapan devlet kanalımız var. Ama kimse diyalog yok diyemez. Tam bir diyalog var ve devam edecektir."
AVRUPALI KİMLİĞİYLE BEN BURADA BULUNUYORUM
Bakan Davutoğlu, Avrupa Konseyi Yasal İşler ve İnsan Hakları Komitesi Başkanı Kıbrıs Rum kesimi temsilcisi Christos Porgovrides'in, yasal işlerle Komitesi olarak Starzburg Mahkemesi'nin almış olduğu kararların uygulanmasını sağlamak bizim için çok önemli. Biz bu anlamda Türkiye'de dahil 8 ülkeye ziyaretlerde bulunuyoruz. Diğer 7 ülke bu ziyaretleri hoş karşıladılar ve davetkar tutumlarıyla bizim ziyaretimizi mümkün kıldılar. Şu aşamaya kadar bu son derece önemli raporu hazırlamamıza imkan sağlayacak
ziyaretimizi Türkiye reddetmekte. Bu politikanızı değiştirmenizi ve ülkenizi ziyaret etmemiz için gerekli imkanı yaratma" talebine, şöyle karşılık verdi: "ben Bakanlar Komitesi'ni başkanı olarak burada cevap veriyorum. Bugün burada bulunma amacımız içerisinde kimliğimiz Avrupalı kimliğidir. Avrupalı kimliğiyle ben burada bulunuyorum. Avrupa Konseyi değerlerinin perspektifi içinde Komite Başkanlığı görevimi yürüteceğim. Geçen yıl Türkiye'yi bu raporu hazırlamak çerçevesinde ziyaret etmek istediğinizde
talebiniz bize ulaştırıldı. O dönemde bizim yanıtımız verilirken ben bakandım. Şu an her iki kimliğimle size cevap verebilirim. Burada sizinle açık ve dürüst olarak tartışabileceğimiz problem şudur: Burada bir menfaat çatışması durumu mevcut. Siz sadece komite başkanı olarak değil, aynı zamanda ulusal görüşleriniz çerçevesinde de, ulusal menfaatlerinizi koruma adına da son derece vokal bir yaklaşımınız var. Dolayısıyla sizin pozisyonunuz, örgüt içerisindeki sizin pozisyonunuzdan ve vokal tarzınızdan dolayı
bir menfaat çatışması ortaya çıkıyor. Siz vekil olarak ülkemize gelip ndnın olması gerekiyor. Bir rgözlemde bulunabilirsiniz, hiç bir sorun yok. Sizi kabul etmek isteriz ve geleneksel Türk misafirperverliğiyle hüsnükabul görürsünüz ve ağırlanırsınız. Ama biz Avrupa Konseyi'nde, örgütümüz içerisinde, ulusal pozisyonunuzu temsil eden bir misyonla sizi görmek istemiyoruz. Bizim endişemiz bu. Tabii ki bunu bu sorunuza yanıt vermek adına Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olarak cevap veriyorum. Bu konuyu
değerlendireceğiz ve siz bunu şahsi olarak algılamayınız. Avrupa Konseyi'nin amacına, misyonuna aykırı değildir. Fakat bahsettiğim menfaat çatışması halen mevcutur. Sizin durumunuzda bir Türk vatandaşı olduğunu düşünün. Her gün Kıbrıs meselesiyle ilgili kendi ulusal pozisyonunu her gittiği yerde kendi milli menfaatleri çerçevesinde dile getirdiğini düşünün. Sizin Avrupa Konseyi'ndeki görev tanımınız içinde hüsnü kabul göreceğinizden hiç şüpheniz olmasın."
Porgovrides'in, "Şimdi Sayın Bakan'dan ben bir davet mi aldım? Ben bunu bir davet olarak kabul edebilir miyim?" sorusuna Davutoğlu, Bakanlar Komitesi'nin Başkanı olarak bu konuyla yakından ilgileneceğini söyledi.
BİZLER DE AVRUPALIYIZ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Hollandalı temsilci Tinx Cox'un "Avrupa Konseyi'nde iki başkanın Türk olması kimilerine göre Avrupa'yı ele geçiriyor şeklinde yorumlanıyor" şeklindeki sözleri ve limanların açılması ile ilgili soru üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:
"Beni bir Türk olarak konuşmaya provoke ettiniz aslında 'Türklerin Avrupa'yı ele geçireceği' düşüncesi önemli bir sorun. Bazı insanlar kendilerini özne diğerlerini nesne olarak görüyor. Avrupa'nın herkesi içine alma kültürüne aykırı bu. Biz hep beraberiz. Zaten 'biz' dediğimizde 'biz'in parçası olmayan bir ulus düşünülüyorsa, bu Avrupa Konseyi temel felsefesine aykırı. Biz ve diğerleri yok. Bizler de Avrupalıyız. Beni komite başkanı olarak göreceğinizi düşünmüştüm ama beni TC Dışişleri Bakanı olarak
gördüğünüze işaret ediyor. Şimdi de limanlar konusunda Türkiye olarak yanıt vermek zorundayım. Karşılıklı sorumluluklar söz konusu. Bizler limanlarımızı açmaya hazırız. Kıbrıslı vatandaşları Avrupalı olarak kabul etmeye, Avrupa'nın kapılarını KKTC açmaya hazır mısınız? Türkiye'nin limanlarını açması sorun değil. Eğer öbür sorunlar çözülürse bu sorunlar da çözülecektir. Konsey olarak KKTC ile ilgili sorunlara eşit ve hakkaniyetli tavır sergileyeceğimizi söylemek isterim."
(SK-SÇ-HO-Y)
Davutoğlu, 11-12 Kasım tarihleri arasında Antalya'nın Belek beldesinde bulunan Susesi Deluxe Resort Hotel'de gerçekleştirilen Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Toplantıları'nın ikinci gününe katılmak üzere Antalya'ya geldi.
İKİ TÜRK GİBİ DEĞİL İKİ AVRUPALI GİBİ ÇALIŞACAĞIZ
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Toplantıları'nın ikinci gününde AKPM Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte katıldı. Davutoğlu, konuşmasına AKPM Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ailesi ile kendi ailesinin tarihi geçmişe sahip iki dost aile olduğunu belirterek başladı. Davutoğlu, Mevlüt Çavuşoğlu'nun AKPM Başkanlığı döneminde kendisinin de Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanlığı görevini yürütmekten mutluluk duyduğunu
belirterek, "Biz iki Türk gibi değil iki Avrupalı olarak görevimizi yerine getireceğiz" dedi.
ÖNCELİKLERİMİZ REFORM ÇALIŞMALARI
Konuşmasında Avrupa Konseyi'nin insan haklarının gerçekleştirilmesi, hukukun üstünlüğü ve demokrasi konularında çalışmalar yaptığını belirten Davutoğlu, şöyle konuştu: "Avrupa Konseyi, geçen 60 yıl içinde büyük katkılar sağlamıştır. Sadece bu süreci yaşamış kişiler bunu anlayabilirler. Biz önceliklerimizi belirlerken şu kararı verdik, öncelikle doğrudan kendi teşkilatımıza odaklanmalıyız. Avrupa kıtasının geleceğini belirler hale gelmeliyz. Birinci önceliğimiz Avrupa Konseyi'nin reforme edilmesi. İkinci
önceliğimiz ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin reforme edilmesi."
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Avrupa Konseyi'nin aldığı kararın sahada uygulanmasını mümkün kılan bir organ olduğunu belirten Davutoğlu, şunları söyledi: "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avrupa Konseyi kurumlarında yıllarca görev yaptı. Gül, 'Avrupa Konseyi bir siyaset okulu gibidir' demişti. Her zaman kendimizi ileriye götürmemizin yolları olacaktır. Biz melek değiliz, insanız. Gelişim sağlama fikri her zaman bizimle olacaktır. Bu ideallere ulaşmak hedefimiz olacaktır. Üçüncü önceliğimiz ise izleme
mekanizması. Nelerimiz eksik, neleri daha iyi yapmamız lazım, belirli izleme mekanizmalarının olması gerekiyor. Bir resim çekip onu ortaya koymanın ötesinde yol gösterici olmalıdır. Eleştirel yaklaşımlardan çekinmemeliyiz ama eleştirmemizin amacı müdahaleci olmak değil, ivme yakalamamıza yardımcı olmak."
MAİL ADRESİNİ VERDİ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu toplantıda soruları cevaplamadan önce temsilcilere mail adresini vererek, kendisine her zaman ulaşmalarının mümkün olduğunu ve mutlaka kendilerine yanıt verileceğini söyledi.
KİMSE DİYALOG YOK DİYEMEZ
Farklı kültürlerin artık farklı coğraflarda değil aynı mahallede, aynı sokak üzerinde yan yana binalarda yaşadığını söyleyen Davutoğlu, buna karşın yabancı düşmanlığı ve ayrımcılığın da arttığını belirterek Şubat 2011'de bu konuda çalışmalara başlanacağını anlattı. Toplantıda soruları da cevaplayan Davutoğlu, İsviçreli temsilci Andreas Gros'un 'Türkiye'de Kürt vatandaşlarla diyalog' konusundaki sorusuna şöyle karşılık verdi:
"Türkiye Cumhuriyetinin Kürt vatandaşları var. TBMM'de Kürt kökenli milletvekilleri var. Hergün diyalog içindeyiz. Meclis'teki siyasi gruplar yan yana oturup görüş alışverişinde bulunuyor. Son derece sıcak ve ateşli bir siyaset içindeler. Meclisin tutanaklarını okuyun. İkinci diyalog kanalımız STK'lar. Bugün ne kadar canlı dinamik tartışmalar var, Kürt meselesine dair inanamazsınız. Etkileşimli ve dinamik bir atmosfer var. Sadece Ankara ve İstanbul'da değil, Hakkari'ye, Diyarbakır'a gidin aynı tartışma
var. 1990'larda değiliz. Artık dinlemeye hazır vaziyetteyiz. Kürtçe yayın yapan devlet kanalımız var. Ama kimse diyalog yok diyemez. Tam bir diyalog var ve devam edecektir."
AVRUPALI KİMLİĞİYLE BEN BURADA BULUNUYORUM
Bakan Davutoğlu, Avrupa Konseyi Yasal İşler ve İnsan Hakları Komitesi Başkanı Kıbrıs Rum kesimi temsilcisi Christos Porgovrides'in, yasal işlerle Komitesi olarak Starzburg Mahkemesi'nin almış olduğu kararların uygulanmasını sağlamak bizim için çok önemli. Biz bu anlamda Türkiye'de dahil 8 ülkeye ziyaretlerde bulunuyoruz. Diğer 7 ülke bu ziyaretleri hoş karşıladılar ve davetkar tutumlarıyla bizim ziyaretimizi mümkün kıldılar. Şu aşamaya kadar bu son derece önemli raporu hazırlamamıza imkan sağlayacak
ziyaretimizi Türkiye reddetmekte. Bu politikanızı değiştirmenizi ve ülkenizi ziyaret etmemiz için gerekli imkanı yaratma" talebine, şöyle karşılık verdi: "ben Bakanlar Komitesi'ni başkanı olarak burada cevap veriyorum. Bugün burada bulunma amacımız içerisinde kimliğimiz Avrupalı kimliğidir. Avrupalı kimliğiyle ben burada bulunuyorum. Avrupa Konseyi değerlerinin perspektifi içinde Komite Başkanlığı görevimi yürüteceğim. Geçen yıl Türkiye'yi bu raporu hazırlamak çerçevesinde ziyaret etmek istediğinizde
talebiniz bize ulaştırıldı. O dönemde bizim yanıtımız verilirken ben bakandım. Şu an her iki kimliğimle size cevap verebilirim. Burada sizinle açık ve dürüst olarak tartışabileceğimiz problem şudur: Burada bir menfaat çatışması durumu mevcut. Siz sadece komite başkanı olarak değil, aynı zamanda ulusal görüşleriniz çerçevesinde de, ulusal menfaatlerinizi koruma adına da son derece vokal bir yaklaşımınız var. Dolayısıyla sizin pozisyonunuz, örgüt içerisindeki sizin pozisyonunuzdan ve vokal tarzınızdan dolayı
bir menfaat çatışması ortaya çıkıyor. Siz vekil olarak ülkemize gelip ndnın olması gerekiyor. Bir rgözlemde bulunabilirsiniz, hiç bir sorun yok. Sizi kabul etmek isteriz ve geleneksel Türk misafirperverliğiyle hüsnükabul görürsünüz ve ağırlanırsınız. Ama biz Avrupa Konseyi'nde, örgütümüz içerisinde, ulusal pozisyonunuzu temsil eden bir misyonla sizi görmek istemiyoruz. Bizim endişemiz bu. Tabii ki bunu bu sorunuza yanıt vermek adına Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olarak cevap veriyorum. Bu konuyu
değerlendireceğiz ve siz bunu şahsi olarak algılamayınız. Avrupa Konseyi'nin amacına, misyonuna aykırı değildir. Fakat bahsettiğim menfaat çatışması halen mevcutur. Sizin durumunuzda bir Türk vatandaşı olduğunu düşünün. Her gün Kıbrıs meselesiyle ilgili kendi ulusal pozisyonunu her gittiği yerde kendi milli menfaatleri çerçevesinde dile getirdiğini düşünün. Sizin Avrupa Konseyi'ndeki görev tanımınız içinde hüsnü kabul göreceğinizden hiç şüpheniz olmasın."
Porgovrides'in, "Şimdi Sayın Bakan'dan ben bir davet mi aldım? Ben bunu bir davet olarak kabul edebilir miyim?" sorusuna Davutoğlu, Bakanlar Komitesi'nin Başkanı olarak bu konuyla yakından ilgileneceğini söyledi.
BİZLER DE AVRUPALIYIZ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Hollandalı temsilci Tinx Cox'un "Avrupa Konseyi'nde iki başkanın Türk olması kimilerine göre Avrupa'yı ele geçiriyor şeklinde yorumlanıyor" şeklindeki sözleri ve limanların açılması ile ilgili soru üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:
"Beni bir Türk olarak konuşmaya provoke ettiniz aslında 'Türklerin Avrupa'yı ele geçireceği' düşüncesi önemli bir sorun. Bazı insanlar kendilerini özne diğerlerini nesne olarak görüyor. Avrupa'nın herkesi içine alma kültürüne aykırı bu. Biz hep beraberiz. Zaten 'biz' dediğimizde 'biz'in parçası olmayan bir ulus düşünülüyorsa, bu Avrupa Konseyi temel felsefesine aykırı. Biz ve diğerleri yok. Bizler de Avrupalıyız. Beni komite başkanı olarak göreceğinizi düşünmüştüm ama beni TC Dışişleri Bakanı olarak
gördüğünüze işaret ediyor. Şimdi de limanlar konusunda Türkiye olarak yanıt vermek zorundayım. Karşılıklı sorumluluklar söz konusu. Bizler limanlarımızı açmaya hazırız. Kıbrıslı vatandaşları Avrupalı olarak kabul etmeye, Avrupa'nın kapılarını KKTC açmaya hazır mısınız? Türkiye'nin limanlarını açması sorun değil. Eğer öbür sorunlar çözülürse bu sorunlar da çözülecektir. Konsey olarak KKTC ile ilgili sorunlara eşit ve hakkaniyetli tavır sergileyeceğimizi söylemek isterim."
(SK-SÇ-HO-Y)