Bbp Genel Sekreteri Destici: 'Türkiye, Ab'de Kıbrıs Rum Kesimi'nin İnsafına Terk Edilmiş Durumda'
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Sekreteri Mustafa Destici, AB ülkelerinin Türkiye'ye farklı bir şekilde baktıklarını ifade ederek, "Türkiye, AB'de Kıbrıs Rum Kesimi'nin insafına terk edilmiş durumda
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Sekreteri Mustafa Destici, AB ülkelerinin Türkiye'ye farklı bir şekilde baktıklarını ifade ederek, "Türkiye, AB'de Kıbrıs Rum Kesimi'nin insafına terk edilmiş durumda. Artık Türkiye'nin büyük tavizler vermesini biz kabul etmiyoruz. Bunu kınıyoruz" dedi. Türkiye'ye kurulmak istenen füze kalkanlarının savunma amaçlı olarak değil, savunma dışı amaçlarla da kullanılabileceğini belirten Destici, "Çok net olarak biliyoruz ki, bu füze kalkanları İran ve Suriye
için Türkiye'ye yerleştiriliyor" dedi.
Türkiye'nin AB İlerleme Raporu ile ilgili çalışmalarını değerlendiren Destici, bu konuda BBP olarak kuruldukları günden bu yana AB'nin bir hayal tüneli olduğunu ifade ettiklerini söyledi. Bu İlerleme Raporu'nun da görüşlerinin haklılığını ortaya koyduğunu kaydeden Destici, "Çünkü AB ülkelerinin Türkiye'ye bakışı diğer ülkelere bakışı gibi değil. Bunu herkes itiraf ediyor. Türkiye'ye farklı bir gözle bakılıyor. Türkiye, AB'de Kıbrıs Rum Kesimi'nin insafına terk edilmiş durumda. Fransa, Almanya'nın
insafına terk edilmiş durumda. Dolayısıyla olmayacak bir birliktelikte bu kadar Türkiye'nin fedakarlık yapması hem maddi, hem manevi, hem de birlik ve bütünlüğü bozacak anlamda büyük tavizler vermesini biz kabul etmiyoruz. Bunu kınıyoruz. AB, Türkiye'nin iyiliğini ve hayrını istiyorsa, önce 11 tane PKK elebaşını Türkiye'ye teslim etmelidir. Avrupa'nın amacı Türkiye'de terör çıkartmak, karıştırmak ve bir bölünmeye götürmek. Bu çok açık ve net" dedi.
Bunun için Türkiye'nin İlerleme Raporu'nda bir sebep gösterilerek görüşmeleri dondurması gerektiğini ifade eden Destici, "AB'nin aklı başına geldiği zaman tekrar müzakereler başlamalıdır. Zaten 30'a aşkın başlıktan 15'ini hiç açamıyoruz. Geriye kalan açılmayın 2 başlık var, oda 1-2 yıl sürer, bakalım ondan sonra ne olur. Türkiye'yi alırlar mı almazlar mı görürüz. Türkiye'de milyarlarca dolar gümrük birliği ve terör için harcandı. Türkiye'de bazı hak ve özgürlükler verildi. Bunlar AB'nin isteği üzerine
değil, Türkiye'nin ihtiyacı olduğu için verildi. Türkiye, zaten kendi insanına bu tür bireysel özgürlükleri kendi anayasasıyla teminat altına alması lazım" diye konuştu.
"FÜZE KALKANLARI İRAN VE SURİYE İÇİN TÜRKİYE'YE YERLEŞTİRİLİYOR"
Son günlerde konuşulan füze kalkanı ile ilgili soru üzerine Destici, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun birçok politikasını beğendiklerini ifade ederek, "Maalesef NATO şemsiyesi altında Türkiye'ye yerleştirilmeye çalışılan ve savunma amaçlı olduğu ifade edilen füze kalkanlarının savunma dışı amaçlarla da kullanılabileceğini herkes biliyor. Bu füze kalkanlarının Suriye ve İran'a karşı kullanılmak üzere Türkiye'ye yerleştirildiğini bütün dünya biliyor. Çok net olarak biliyoruz ki, bu füze kalkanları İran
ve Suriye için Türkiye'ye yerleştiriliyor. Sadece savunma amaçlı değil. Burada amaç İsrail'i korumak. Bizi burada üzen hükümetin bu tavrını sürdürmesidir. İkincisi de, milliyetçilerin BBP'nin verdiği tepkiye ortak olmamasıdır. Bu konuda bazı Müslüman yazarların bu konuya ses çıkarmamasını kınıyoruz" dedi.
"MİLLETİN ÖNCELİKLERİ HİÇBİR ZAMAN ÖTELENMEMELİ"
Türkiye'de türbanı yasaklayan bir durum olmadığını kaydeden Destici, "Fakat bu öyle bir hale getirildi ki, bu sorun anayasayla güvence altına alınmadığı sürece Türkiye'de bir takım keyfi uygulamalarla bu yasak süreci devam edecektir. Bundan bazı siyasi partiler nasiplenecektir. Bu yasak kişilere göre, iktidarlara göre değişmektedir. Bireysel özgürlük olarak inanç özgürlüğü bakımından başörtüsünün mutlaka serbest bırakılması gerekir. Hem de toplumun her alanında serbest bırakılmasını istiyoruz. Bunun ise
yasal bir güven altına alınması gerekir" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın yeni anayasayı seçim sonrasına bırakmasını da kabul etmediklerini belirten Destici, "Bunun samimi bir yaklaşım olduğuna inanmıyoruz. Maalesef Türkiye'de hükümetler, parti menfaatlerini millet menfaatlerinin önüne koymuşlardır. Bu uygulama bunlardan birisidir. Yine Başbakan Erdoğan seçimlerde 'yeni anayasa değiştireceğim' diye milletten oy isteyecektir. Bunu seçim malzemesi olarak kullanacaktır. Eğer bu böyleyse çok yanlış bir düşüncedir. Milletin öncelikleri hiçbir zaman
ötelenmemelidir" dedi.
"BBP, KENDİ AD VE AMBLEMİ ALTINDA BÖLÜCÜLER HARİÇ BÜTÜN İTTİFAKLARA AÇIKTIR"
BBP'nin önümüzdeki seçimlerde diğer partilerle ittifak yapacağı yönündeki çalışmaları değerlendiren Destici, "BBP, kendi ad ve amblemi altında bütün ittifaklara açıktır. Bölücüler hariç. Bütün siyasi partilere BBP'nin kapıları açıktır. BBP, zemininde biz buna 'Milli Demokrat Merkez' diyoruz. Burada herkesi görmek isteriz. BBP, bu seçimlere hilal ve gül ile girecektir" diye konuştu.
Pakistan'da inşa ettirilen Yazıcoğlu Köyü ile ilgili bilgi veren Destici, dünyada haksızlıkların en çok İslam coğrafyalarında yapıldığını belirterek, "Merhum Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu için Pakistan'da köy inşa ettiriyoruz. Orada ilaveten Mehmet Akif Ersoy Köyü, Şeyh Şamil Köyü, Ahmet Yesevi Köyü ve Aliye İzzet Begoviç Köyü kurulacak. Yazıcıoğlu için 24 hanelik, içinde camisi bulunan bir köy kurduk. Kurban Bayramı'nın birinci günü bu evler ihtiyaç sahiplerine teslim edilecek. Bunun için
düzenlenecek törene Genel Başkanımız Yalçın Topçu ve beraberindeki bir heyet katılacak. Bayramın birinci günü kurbanlarını orada kesecekler. Pakistanlı kardeşlerimizle birlikte bayramı kutlayacaklar. Bizim bu gibi duyarlılıklarımız artarak devam edecektir. Mazlum ve ihtiyaç sahiplerinin yanında olmalıyız. Bu anlayışımız devam ettirilecektir" dedi.
(BK-CC-Y)
için Türkiye'ye yerleştiriliyor" dedi.
Türkiye'nin AB İlerleme Raporu ile ilgili çalışmalarını değerlendiren Destici, bu konuda BBP olarak kuruldukları günden bu yana AB'nin bir hayal tüneli olduğunu ifade ettiklerini söyledi. Bu İlerleme Raporu'nun da görüşlerinin haklılığını ortaya koyduğunu kaydeden Destici, "Çünkü AB ülkelerinin Türkiye'ye bakışı diğer ülkelere bakışı gibi değil. Bunu herkes itiraf ediyor. Türkiye'ye farklı bir gözle bakılıyor. Türkiye, AB'de Kıbrıs Rum Kesimi'nin insafına terk edilmiş durumda. Fransa, Almanya'nın
insafına terk edilmiş durumda. Dolayısıyla olmayacak bir birliktelikte bu kadar Türkiye'nin fedakarlık yapması hem maddi, hem manevi, hem de birlik ve bütünlüğü bozacak anlamda büyük tavizler vermesini biz kabul etmiyoruz. Bunu kınıyoruz. AB, Türkiye'nin iyiliğini ve hayrını istiyorsa, önce 11 tane PKK elebaşını Türkiye'ye teslim etmelidir. Avrupa'nın amacı Türkiye'de terör çıkartmak, karıştırmak ve bir bölünmeye götürmek. Bu çok açık ve net" dedi.
Bunun için Türkiye'nin İlerleme Raporu'nda bir sebep gösterilerek görüşmeleri dondurması gerektiğini ifade eden Destici, "AB'nin aklı başına geldiği zaman tekrar müzakereler başlamalıdır. Zaten 30'a aşkın başlıktan 15'ini hiç açamıyoruz. Geriye kalan açılmayın 2 başlık var, oda 1-2 yıl sürer, bakalım ondan sonra ne olur. Türkiye'yi alırlar mı almazlar mı görürüz. Türkiye'de milyarlarca dolar gümrük birliği ve terör için harcandı. Türkiye'de bazı hak ve özgürlükler verildi. Bunlar AB'nin isteği üzerine
değil, Türkiye'nin ihtiyacı olduğu için verildi. Türkiye, zaten kendi insanına bu tür bireysel özgürlükleri kendi anayasasıyla teminat altına alması lazım" diye konuştu.
"FÜZE KALKANLARI İRAN VE SURİYE İÇİN TÜRKİYE'YE YERLEŞTİRİLİYOR"
Son günlerde konuşulan füze kalkanı ile ilgili soru üzerine Destici, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun birçok politikasını beğendiklerini ifade ederek, "Maalesef NATO şemsiyesi altında Türkiye'ye yerleştirilmeye çalışılan ve savunma amaçlı olduğu ifade edilen füze kalkanlarının savunma dışı amaçlarla da kullanılabileceğini herkes biliyor. Bu füze kalkanlarının Suriye ve İran'a karşı kullanılmak üzere Türkiye'ye yerleştirildiğini bütün dünya biliyor. Çok net olarak biliyoruz ki, bu füze kalkanları İran
ve Suriye için Türkiye'ye yerleştiriliyor. Sadece savunma amaçlı değil. Burada amaç İsrail'i korumak. Bizi burada üzen hükümetin bu tavrını sürdürmesidir. İkincisi de, milliyetçilerin BBP'nin verdiği tepkiye ortak olmamasıdır. Bu konuda bazı Müslüman yazarların bu konuya ses çıkarmamasını kınıyoruz" dedi.
"MİLLETİN ÖNCELİKLERİ HİÇBİR ZAMAN ÖTELENMEMELİ"
Türkiye'de türbanı yasaklayan bir durum olmadığını kaydeden Destici, "Fakat bu öyle bir hale getirildi ki, bu sorun anayasayla güvence altına alınmadığı sürece Türkiye'de bir takım keyfi uygulamalarla bu yasak süreci devam edecektir. Bundan bazı siyasi partiler nasiplenecektir. Bu yasak kişilere göre, iktidarlara göre değişmektedir. Bireysel özgürlük olarak inanç özgürlüğü bakımından başörtüsünün mutlaka serbest bırakılması gerekir. Hem de toplumun her alanında serbest bırakılmasını istiyoruz. Bunun ise
yasal bir güven altına alınması gerekir" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın yeni anayasayı seçim sonrasına bırakmasını da kabul etmediklerini belirten Destici, "Bunun samimi bir yaklaşım olduğuna inanmıyoruz. Maalesef Türkiye'de hükümetler, parti menfaatlerini millet menfaatlerinin önüne koymuşlardır. Bu uygulama bunlardan birisidir. Yine Başbakan Erdoğan seçimlerde 'yeni anayasa değiştireceğim' diye milletten oy isteyecektir. Bunu seçim malzemesi olarak kullanacaktır. Eğer bu böyleyse çok yanlış bir düşüncedir. Milletin öncelikleri hiçbir zaman
ötelenmemelidir" dedi.
"BBP, KENDİ AD VE AMBLEMİ ALTINDA BÖLÜCÜLER HARİÇ BÜTÜN İTTİFAKLARA AÇIKTIR"
BBP'nin önümüzdeki seçimlerde diğer partilerle ittifak yapacağı yönündeki çalışmaları değerlendiren Destici, "BBP, kendi ad ve amblemi altında bütün ittifaklara açıktır. Bölücüler hariç. Bütün siyasi partilere BBP'nin kapıları açıktır. BBP, zemininde biz buna 'Milli Demokrat Merkez' diyoruz. Burada herkesi görmek isteriz. BBP, bu seçimlere hilal ve gül ile girecektir" diye konuştu.
Pakistan'da inşa ettirilen Yazıcoğlu Köyü ile ilgili bilgi veren Destici, dünyada haksızlıkların en çok İslam coğrafyalarında yapıldığını belirterek, "Merhum Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu için Pakistan'da köy inşa ettiriyoruz. Orada ilaveten Mehmet Akif Ersoy Köyü, Şeyh Şamil Köyü, Ahmet Yesevi Köyü ve Aliye İzzet Begoviç Köyü kurulacak. Yazıcıoğlu için 24 hanelik, içinde camisi bulunan bir köy kurduk. Kurban Bayramı'nın birinci günü bu evler ihtiyaç sahiplerine teslim edilecek. Bunun için
düzenlenecek törene Genel Başkanımız Yalçın Topçu ve beraberindeki bir heyet katılacak. Bayramın birinci günü kurbanlarını orada kesecekler. Pakistanlı kardeşlerimizle birlikte bayramı kutlayacaklar. Bizim bu gibi duyarlılıklarımız artarak devam edecektir. Mazlum ve ihtiyaç sahiplerinin yanında olmalıyız. Bu anlayışımız devam ettirilecektir" dedi.
(BK-CC-Y)