'Din Eğitimi Dış Dünyayla Bütünleşmek Zorunda'
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) işbirliğiyle 17 dönüm arazi üzerine inşa edilecek olan 4 bin kişilik İlahiyat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Camii'nin temeli, Diyanet İşleri Başkanı Prof
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) işbirliğiyle 17 dönüm arazi üzerine inşa edilecek olan 4 bin kişilik İlahiyat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Camii'nin temeli, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'nun katılımıyla atıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan temel atma töreninde, SDÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Hasan Ergün tarafından Kur'an-ı Kerim okundu. Caminin özellikleri hakkında bilgi veren SDÜ İlahiyat Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Kemal Sözen, Türkiye'de ilk kez bir camide halı yerine seccade kullanımı gerçekleştirileceğini söyledi. 17 bin metrekare alan üzerine inşa edilecek camide Selçuklu mimari tarzı uygulanacağını anlatan Prof.Dr. Sözen, şöyle konuştu: "Caminin yapım işini Ankara'dan Doruk Mimarlık adlı şirket üstlendi. 880 metrekare üzerinde namaz kılınacak alanın 330 metrekarelik alanı bayanlara ait olacak. 36 metre minare yüksekliğinde, 14 metre kubbe genişliğinde olacak. Camide sosyal tesis alanı, park ve
otopark alanı yer alacak. Camide vatandaşların hijyenik ortamda ibadet yapmaları için halı yerine ahşap kaplama döşenecek ve yıkanabilir seccade kullanılacak. İbadet yapacak kişi seccadesini alacak ibadetini yaptıktan sonra geri verecek."
Vali Ali Haydar Öner ise, caminin araştırma hizmetlerine mekanlık yapacağını söyledi. İslam'ın oku emriyle insanlara iyiliği doğruluğu gösterdiğini belirten Vali Öner, sözlerine şöyle devam etti: "Çok sonra İslam'ın yücelttiği kadınlarımızla ilgili tartışmalar ortaya çıktı. İslam'ın temel esasları içinde yer almayan günahlardan söz edildi. İlk matbaayı almakta günah tartışmalarıyla 300 yıl geç kaldık. Dinimizin temel öğretilerini yaygın şekilde öğrenmekte geç kaldık. Bu mekan İslam'ın temel öğretilerini
bir yandan öğrencilere, bir yandan onlarla birlikte saf tutan mümin kardeşlerimize iyilik doğruluk olarak verecektir. Bu camide yüce makama açılan eller yüce Peygamberin erdem ve faziletine ulaşma gayreti içinde olacaklardır. Bu camide saf tutan kardeşlerimiz Hacı Bektaş-ı Veli'nin hoşgörüsüyle hareket edeceklerdir. Herkesi davet edip kimseyi dışlamayacaklardır."
TEMEL SORUN İÇE KAPANIKLILIK
Çağımız dindarlığının en önemli sorununu içine kapalılık ve dış dünyayı hep öteki olarak algılama yanlışlığına düşmek olarak tanımlayan Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu ise, "Dinimiz öncelikle bize barışı öneriyor. Dış dünyaya sevgiyle bakmayı, üzerimize düşen görevleri yerine getirmeyi emrediyor. Çağımız İslam ülkelerine baktığımızda din eğitiminin temel sorunlarından biri de yine içe kapalılıktır. İçine kapanan dış dünyada olup bitenlerle bütünleşmeyen din eğitimi dünyaya huzur ve barış
getirmiyor" dedi.
"Çizgimiz, özgüven sahibi dışarı açılan var oluşla bütünleşen bir din anlayışı ve bunun eğitime yansımasıdır" diyen Bardakoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "İslam ülkelerinde din eğitimi ayrı kampüsler halinde üniversite sisteminin dışında biraz da içe kapalı verilir. Biz ise ilahiyat fakültelerini üniversite sistemi içinde ele aldık. Üniversitenin diğer ilim dallarıyla birleştirdik. Bu bizim din eğitimi anlayışımızın kendine göre farklılığıdır ve özgünlüğüdür."
Ülkemizdeki ilahiyat fakültelerini bu itibarla önemsediğini ve örnek olarak gösterdiğini anlatan Bardakoğlu, şöyle konuştu: "Okutulan din, hayatla bütünleşen herkesle kucaklaşan birlikte üzülen birlikte sevinen bir anlayışı bize öğretti. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak aynı anlayışın devamını önemsiyoruz. Birkaç yıldır din hizmetinin sadece camilerin dört duvar arasına hapsedilmemesini, topluma hoşgörüyle ulaşmasını önemsiyoruz. Din görevlisi içimizden biri olmalı, bizimle üzülmeli, bizimle
sevinmeli."
Öteki kavramını zihinden çıkarmak gerektiğini anlatan Bardakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hocamızın açılışta okuduğu ayetlerde insanoğlunu önemli bir eşiği aşmakta zorlandığın bunun insanlık sınavı olduğunu söyledi. Bu eşik, borçlunun darlı olanın yanında olmak, cebimizdekini paylaşmak, yetime sahip çıkmak. Sabretmek. Bu ayetler bize dış dünyaya nasıl bakmamız gerektiğini öğretiyor." Bu caminin bu anlayışın kaynağı olacağını belirten Bardakoğlu, şunları söyledi: "Herkese gönül açan, herkese İslam'ın
sevgisini hoşgörüsünü bilgiye olan düşkünlüğü aşılayan bir araştırma merkezi olacaktır. Gönlümüzü camiler gibi herkese açık kılabilirsek kimsenin kimliğini soruşturmadan herkese İslam'ın doğru bilgisini veren mekanlar gibi olabilirsek din sorun değil, çare kaynağı olacaktır. İslam dünyası din eğitimini doğru algılayabilseydi İslam coğrafyasında din sorun kaynağı olmazdı. Elbette İslam'ın temel öğretilerine bağlı kalacağız ve din eğitimini 21. yüzyıl dindarlığını oluşturacak düzeyde insanlığa sunmak
zorundayız. İşte İlahiyat fakültelerimiz bunu yapıyor. Bu fakülteler İslam'ı kaynağından doğru şekilde öğrenmenin adresi oldular."
İl Müftüsü Mehmet Emin Avcı'nın okuduğu duadan sonra, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ve beraberindekilerin harç butonuna basmasıyla caminin temeli atıldı.
Dekanı Prof. Dr. Kemal Sözen, Türkiye'de ilk kez bir camide halı yerine seccade kullanımı gerçekleştirileceğini söyledi. 17 bin metrekare alan üzerine inşa edilecek camide Selçuklu mimari tarzı uygulanacağını anlatan Prof.Dr. Sözen, şöyle konuştu: "Caminin yapım işini Ankara'dan Doruk Mimarlık adlı şirket üstlendi. 880 metrekare üzerinde namaz kılınacak alanın 330 metrekarelik alanı bayanlara ait olacak. 36 metre minare yüksekliğinde, 14 metre kubbe genişliğinde olacak. Camide sosyal tesis alanı, park ve
otopark alanı yer alacak. Camide vatandaşların hijyenik ortamda ibadet yapmaları için halı yerine ahşap kaplama döşenecek ve yıkanabilir seccade kullanılacak. İbadet yapacak kişi seccadesini alacak ibadetini yaptıktan sonra geri verecek."
Vali Ali Haydar Öner ise, caminin araştırma hizmetlerine mekanlık yapacağını söyledi. İslam'ın oku emriyle insanlara iyiliği doğruluğu gösterdiğini belirten Vali Öner, sözlerine şöyle devam etti: "Çok sonra İslam'ın yücelttiği kadınlarımızla ilgili tartışmalar ortaya çıktı. İslam'ın temel esasları içinde yer almayan günahlardan söz edildi. İlk matbaayı almakta günah tartışmalarıyla 300 yıl geç kaldık. Dinimizin temel öğretilerini yaygın şekilde öğrenmekte geç kaldık. Bu mekan İslam'ın temel öğretilerini
bir yandan öğrencilere, bir yandan onlarla birlikte saf tutan mümin kardeşlerimize iyilik doğruluk olarak verecektir. Bu camide yüce makama açılan eller yüce Peygamberin erdem ve faziletine ulaşma gayreti içinde olacaklardır. Bu camide saf tutan kardeşlerimiz Hacı Bektaş-ı Veli'nin hoşgörüsüyle hareket edeceklerdir. Herkesi davet edip kimseyi dışlamayacaklardır."
TEMEL SORUN İÇE KAPANIKLILIK
Çağımız dindarlığının en önemli sorununu içine kapalılık ve dış dünyayı hep öteki olarak algılama yanlışlığına düşmek olarak tanımlayan Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu ise, "Dinimiz öncelikle bize barışı öneriyor. Dış dünyaya sevgiyle bakmayı, üzerimize düşen görevleri yerine getirmeyi emrediyor. Çağımız İslam ülkelerine baktığımızda din eğitiminin temel sorunlarından biri de yine içe kapalılıktır. İçine kapanan dış dünyada olup bitenlerle bütünleşmeyen din eğitimi dünyaya huzur ve barış
getirmiyor" dedi.
"Çizgimiz, özgüven sahibi dışarı açılan var oluşla bütünleşen bir din anlayışı ve bunun eğitime yansımasıdır" diyen Bardakoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "İslam ülkelerinde din eğitimi ayrı kampüsler halinde üniversite sisteminin dışında biraz da içe kapalı verilir. Biz ise ilahiyat fakültelerini üniversite sistemi içinde ele aldık. Üniversitenin diğer ilim dallarıyla birleştirdik. Bu bizim din eğitimi anlayışımızın kendine göre farklılığıdır ve özgünlüğüdür."
Ülkemizdeki ilahiyat fakültelerini bu itibarla önemsediğini ve örnek olarak gösterdiğini anlatan Bardakoğlu, şöyle konuştu: "Okutulan din, hayatla bütünleşen herkesle kucaklaşan birlikte üzülen birlikte sevinen bir anlayışı bize öğretti. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak aynı anlayışın devamını önemsiyoruz. Birkaç yıldır din hizmetinin sadece camilerin dört duvar arasına hapsedilmemesini, topluma hoşgörüyle ulaşmasını önemsiyoruz. Din görevlisi içimizden biri olmalı, bizimle üzülmeli, bizimle
sevinmeli."
Öteki kavramını zihinden çıkarmak gerektiğini anlatan Bardakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hocamızın açılışta okuduğu ayetlerde insanoğlunu önemli bir eşiği aşmakta zorlandığın bunun insanlık sınavı olduğunu söyledi. Bu eşik, borçlunun darlı olanın yanında olmak, cebimizdekini paylaşmak, yetime sahip çıkmak. Sabretmek. Bu ayetler bize dış dünyaya nasıl bakmamız gerektiğini öğretiyor." Bu caminin bu anlayışın kaynağı olacağını belirten Bardakoğlu, şunları söyledi: "Herkese gönül açan, herkese İslam'ın
sevgisini hoşgörüsünü bilgiye olan düşkünlüğü aşılayan bir araştırma merkezi olacaktır. Gönlümüzü camiler gibi herkese açık kılabilirsek kimsenin kimliğini soruşturmadan herkese İslam'ın doğru bilgisini veren mekanlar gibi olabilirsek din sorun değil, çare kaynağı olacaktır. İslam dünyası din eğitimini doğru algılayabilseydi İslam coğrafyasında din sorun kaynağı olmazdı. Elbette İslam'ın temel öğretilerine bağlı kalacağız ve din eğitimini 21. yüzyıl dindarlığını oluşturacak düzeyde insanlığa sunmak
zorundayız. İşte İlahiyat fakültelerimiz bunu yapıyor. Bu fakülteler İslam'ı kaynağından doğru şekilde öğrenmenin adresi oldular."
İl Müftüsü Mehmet Emin Avcı'nın okuduğu duadan sonra, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ve beraberindekilerin harç butonuna basmasıyla caminin temeli atıldı.