Balıkesir Sivil Güçler Birliği: Siyasilerin başörtüsü yasağını pazarlık malzemesi yapması kabul edilemez

Balıkesir Sivil Güçler Birliği sözcüsü Av. Mehmet Birol Şahin, eğitim özgürlüğünü ortadan kaldıran başörtüsü yasağını çözemeyen bir Türkiye'nin, aydın

Balıkesir Sivil Güçler Birliği sözcüsü Av. Mehmet Birol Şahin, eğitim özgürlüğünü ortadan kaldıran başörtüsü yasağını çözemeyen bir Türkiye'nin, aydınlık geleceğe emin adımlarla yürümesinin mümkün olmadığını söyledi. Şahin, "Bu yasağı pazarlık malzemesi yapan siyasileri kınıyoruz. Ya bu yasağı kaldırın ya da kaldıracak yeni milletvekillerine yerlerinizi terk etmeye hazırlanın." dedi.

Av. Şahin, başörtüsünün toplumda yüzyıllarca kadınların geleneksel kıyafetinin ve İslam'a mensubiyetin ayrılmaz bir parçası olarak görüldüğünü kaydetti. Birnici Dünya Savaşı'nın işgal günlerinde kadınların başındaki başörtüsünün, Kurtuluş Savaşı'nın ve istiklalin sembolü kabul edildiğini aktaran Şahin, "Ancak cumhuriyet sonrası, 'çağdaşlık' adı altında batı tarzı giyim dayatmalarıyla halk, gericilik sembolü 'başörtülüler' ve ilericilik sembolü 'cumhuriyet kadınları' gibi bir ayrımla karşı karşıya gelmiştir. Başından itibaren bu fitnenin müsebbibi olan zihniyet, başörtüsü yasağının sahibi, uygulayıcısı ve sorumlusudur. Son yıllarda başörtüsü yasağı, bir devlet politikası haline dönüşmüştür. Devletin yasakçı doğasıyla hesaplaşılmadan ve topyekûn bir özgürlük alanı açılmaksızın tüm tezahürleriyle ortadan kalkması mümkün değildir." şeklinde konuştu.

Başörtüsü mücadelesinin başörtüsüzlere karşı değil, başını örttüğü için eğitim hakkını gasp edenlere karşı yürütüldüğüne dikkat çeken Balıkesir Sivil Güçler Birliği sözcüsü, herhangi bir parti, cemaat ya da dindarların rahatlatılmasının değil, daha adil ve yaşanabilir bir ülkenin inşasının mücadelesi olduğunu söyledi. Mehmet Birol Şahin, "Başörtüsünün partiler arası bir medya malzemesi haline dönüştürülmesini reddediyoruz. Son günlerde YÖK gibi 12 Eylül artığı bir kurum üzerinden tartışılmasını ve sadece bir öğrenci sorunu olarak daraltılmasını, dolayısıyla ağızlara bir parmak bal çalmak anlamına gelen rüşvet-i hukuk tavrını kabul etmemiz mümkün değildir. Bu vesileyle şunu özelikle vurgulamak istiyoruz ki YÖK aracılığıyla birer kışlaya çevrilen üniversitelerdeki özgürlük sorunu, salt başörtüsü serbestliğiyle geçiştirilemez. Yasağın kalkmasının başörtülü öğrencilere verilen bir devlet imtiyazı ve lütfu olduğu görüntüsünü kabul etmemiz, temel hak ve özgürlüklerin bu görüntü arkasında anlamsızlaştırılarak bir lütuf halinde kamuoyuna sunulmasını onaylamamız mümkün değildir." dedi.

'CHP'NİN TAVRI SAYGISIZLIK'

Av. Şahin, CHP'nin konuya yaklaşımını ise saygısızlık olarak değerlendirdi. Meclis'teki milletvekillerine seslenen Şahin, yasağın kaldırılması çağrısında bulundu. Yeterli çoğunluğun sağlanamaması halinde tıpkı anayasa değişikliğinde olduğu gibi millete müracaat edilmesi teklifinde bulunan Şahin, şunları söyledi: "Millet, bu sorunu en doğru biçimde çözer. 2011 yılına bu gündemle ve başörtüsü yasağıyla girmek istemiyoruz. Bu vesileyle tüm halkımızı da artık inisiyatif almaya, örgütlenmeye ve taleplerini yüksek sesle dillendirerek fincancı katırlarını ürkütmeye çağırıyoruz."