Statükonun kibirli mensupları artık halkı ikna edemiyor

Tüm toplumlarda özgürlük ve demokrasi isteklerinin yükseldiğini belirten Kılıç, 'Buna cevap veremeyenler yıkılıp gitmekte. Statükonun kibirli mensupları artık halkı ikna edemiyor' dedi



Tüm toplumlarda özgürlük ve demokrasi isteklerinin yükseldiğini belirten Kılıç, 'Buna cevap veremeyenler yıkılıp gitmekte. Statükonun kibirli mensupları artık halkı ikna edemiyor' dedi



Anayasa Mahkemesi üyeliğine Sayıştay kontenjanından seçilen Hicabi Dursun ile Türkiye Barolar Birliği kontenjanından seçilen Celal Mümtaz Akıncı, Yüksek Mahkeme'de yemin ederek görevlerine başladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törende konuşan Kılıç, özetle şunları söyledi: 


ÖZGÜRLÜK VURGUSU 
- Anayasa yargısı hak ve özgürlüklerin güvencesidir.
Bu yargı, gücü elinde bulunduranlara, ölçülü ve makul olmayı öğretir. 
- Tüm toplumlarda özgürlük, demokrasi ve daha çok hukuk isteklerine ilişkin güçlü sesler yükselmekte, buna cevap veremeyenler yıkılıp gitmektedir. Değişime karşı çıkan, çağın nabzını tutamayan statükonun kibirli mensupları artık halkı ikna edememektedir. 
- Anayasaların ve anayasa mahkemeleri üyelerinin toplumun bu istekleri karşısında kayıtsız kalması düşünülemez. Bizler, vereceğimiz kararlarla bu alanları genişleterek insanca yaşama arzusuna destek vermek zorundayız. Zira, özgürlük ve demokrasinin tadına varmış insanları susturabilmek, ancak zorba devletlerin işi olmuştur.

ÖTELEME HAKLARI YOK 
- Devletin asıl görevi, yükselen bu sesleri susturmak değil, farklı sesleri ahenkli hale getirerek, maskeli ve ikiyüzlü bir ahlakın oluşmasına engel olmaktır. 
- 'Kendi özgürlüklerimiz ne kadar önemli ise başkalarınınki de o kadar önemlidir' duyarlılığı ve bilinci, toplumsal çatışmayı önleyecek yegane formüldür. 
- Bir ülkede yılda 15 binden fazla dava dosyası zaman aşımına uğruyorsa, bunun çözüm yollarını ötelemeye kimsenin hakkı yoktur. ANKARA

Dünyadaki örnekler mercek altında
- 'Başta AİHM olmak üzere bireysel başvurunun uzun zamandır uygulandığı Almanya, İspanya, Avusturya ve Kore'ye beş ayrı meslektaşlarımızı gönderdik. Ay sonuna kadar bitecek olan bu incelemeler sonunda hazırlanacak olan raporlar yasal düzenlemelere esas olmak üzere ilgili makamlara sunulacaktır. Sistemin sağlıklı ve başarılı bir uygulamaya kavuşturulabilmesi için nitelikli, yetenekli, deneyimli ve evrensel hukuk anlamında gelişmeleri takip edebilecek olgunluğa erişmiş bir raportör kadrosunun varlığına acil ihtiyaç olduğu açıktır.'