Hsyk Başkanvekili Özbek İle Birlikte 7 Üye İstifa Etti

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek ile birlikte toplam 7 üye kurul görevinden istifa etti.

Özbek, istifa eden kurul üyeleriyle düzenlediği basın toplantısında Kurul'un bir süredir kamuoyunun gündeminde çok yoğun bir biçimde yer aldığını söyledi. Hukukun toplum için olduğunu ve toplumla iç içe olduğunu söyleyen Özbek, ''Sürekli tartışma konusu yapılması ve bu yolla yıpratılması, topluma, hukuka ve hukuk kurumlarına zarar vermektedir. Birinin her an hukukun koruması altında olduğunu hissetmeli, hukukun herkes için aynı ve tek olduğuna inanmalı, kurallar ve kurumlardan oluşan hukuk devletinde
yaşamanın en temel hakkı olduğunu bilmeli ve bunun için de mücadele etmelidir. Hukuk kurumları ise bu süreçte kendilerine anayasa ve yasalarla verilen görevleri görev bilinci ve sorumluluğu içerisinde hukuk kurallarına göre yerine getirmek zorundadırlar. Bu bağlamda HSYK hiçbir önyargı ve hiçbir art niyeti olmadan anayasanın çizdiği sınırlar içerisinde ve kanunların kendilerine verdiği yetkilerine sahip çıkarak görev yapmak amacını ısrarla ortaya koymuş olmasına rağmen, 17 Ağustos 2010 tarihinden
itibaren fiilen çalıştırılmamaktadır" diye konuştu.
Bu hususun Adalet Bakanlığı'na defalarca ilettiklerini, sözlü ve yazılı başvurularla duruma resmiyet kazandırdıklarını, yapılamayan her toplantı için kurulun seçimle gelen üyeleri tarafından tutanak tutularak durumun ilgili makamlara iletilmiş olmasına rağmen bugüne kadar hiçbir sonuç alınamadığın belirten Özbek, Adalet Bakanlığı son olarak Adalet Bakanı imzasıyla göndermiş olduğu yazısında yeni oluşum tamamlanıncaya kadar mevcut HSYK'ya gündem yapılmayacağını, Kurul Başkanvekilliğine resmen bildirdiğini
aktardı. Özbek, bu süre içerisinde HSYK halen yürürlükte olan 2461 sayılı kuruluş kanunundan ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunundan kaynaklanan ve birçoğu ivedi olan, hiçbir görevini yapamadığı gibi bu ivedi işlerin Adalet Bakanlığınca nasıl yürütüldüğü konusunda da hiçbir bilgisinin bulunmadığını savundu. Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı HSYK kanun taslağına değinen Özbek, "Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan ve 20 ayrı kuruluştan görüş istendiği bildirilen HSYK Kanun Tasarısının ön taslağının
hazırlık çalışmaları sırasında kurulumuzun seçimle gelen üyeleriyle herhangi bir bilgi paylaşımında bulunulmadığı gibi taslak tamamlandıktan sonra bir iletişim kurulamamış, taslak hakkında görüşü istenen kuruluşlar arasında kurula yer verilmemiş, hatta kurulun bu taslak hakkında hazırladığı görüşlerini HSYK'nın kendi internet sitesinde yayınlanmasına da olanak tanınmamıştır. Bizim bugün basın toplantımızı yapacağımızı açıkladıktan sonra yaklaşık 1.5 saat kadar önce HSYK'nın internet sitesine bizim yeni
taslakla ilgili kurulun görüşlerinin eklendiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Gündemi belli olmayan, toplantı yaptırılmayan, karar verdirilmeyen, görüşlerini açıklaması dahi fiilen engellenen bir yapı içerisinde daha fazla kalmanın bir yarar sağlamayacağı görüşü ile ben ve arkadaşlarım Suna Türkoğlu, Musa Tekin, Orhan Cem Erbük, Fatma Anıl Genç, Hatice Ceyda Kerman ve Ayşe Albayrak Doğan, görevimizden ayrılma kararı almış bulunuyoruz'' dedi.

"POLEMİKLERE NEDEN OLMAMAK İÇİN SEÇİMİ BEKLEMEDEN BU KARARI ALDIK"
Bugüne kadar neden bekledikleri konusuna da değinen Özbek, bugüne kadar hiçbir evrakı imzalayamadıklarını, hiçbir konuda görüşme yapamadıklarını ve hiçbir karar alamadıklarını yineledi. Özbek, ''Ancak, hep kararnamenin geri kalan kısımlarının getirileceğini bekledik, getirilmesi gerektiği konusunda Bakanlıkla sürekli yazışmalar yaptık. Ayrıca çok önemli gördüğümüz günlük ve ivedi işlerin gündem dışı olarak getirilip, bir karara bağlanması gerektiği ve bu eksikliğin, gereğin tamamlanması icap ettiği için
de görevimizi devam ettirmeye çalıştık. Fakat maalesef bugüne kadar herhangi bir kurulun işlemi, kararı, benzer bir tasarrufu olmamıştır. Ayrılmamızın en önemli gerekçesi budur, arkadaşlar'' diye konuştu.
Daha fazla beklemek istemediklerini belirten Özbek, ''Bekleyip, 17 Ekim tarihinde gerçekleştirilecek seçimden sonra gelecek arkadaşlarımızın buraya gelmesinden veya isimlerinin belli olmasından sonra ayrılmanın da bir takım polemiklere sebep olacağı, yeni oluşacak kadronun beğenilmediği veya onlarla uyumlu bir şekilde çalışılamayacağı şekilde bir takım değerlendirmeler yapılabilir endişesiyle seçim gününü beklemeden ayrılma kararı aldık'' dedi.
Kararlarının tamamen münferit olduğunu vurgulayan Özbek, ''Her bir arkadaşımız, bu yoldaki iradesini, düşüncesini kendileri ifade etmişlerdir. Bugün birlikte de bu kararın uygulanmaya konmasını uygun gördük'' diye konuştu.
Daha sonra soruları yanıtlayan Özbek, bir gazetecinin 'Daha önce yargı savunmada demiştiniz. Bu sözleriniz bugünde geçerli mi?' yönündeki sorusuna Özbek, Kurul'da Anayasa'nın 159. maddesinde yer alan hakim bağımsızlığı ve teminatı kapsamında görev yaptıklarını söyledi. Özbek, "Yargı savunma konumuna düşürülmüştür dediğimiz zaman yargıya karşı sistemli ve hissettiğimiz bir yıpratma kampanyasının başlatıldığını görmüştük. Bu sebeple bu ifadeleri kullandık. Ancak aradan geçen zaman zarfında, insanların
iradelerini fesada uğratıldığı yani serbest iradelerin sakatlandığı, hukukta yer alan ifadeyle bahsediyorum; bir yıpratma kampanyası sonucunda belli noktaya geldik. Ancak bir anayasa değişikliği yapılmıştır. TBMM'nin çıkardığı bir yasa vardır, referandum sonucunda halk oyuyla yürürlüğe girmiş bir anayasa olduğu için artık daha fazla birşey söylemek gerekmez" dedi.

"TASLAK BUGÜNE KADAR ENDİŞufe, taslak hakkında görüELERİMİZİN GERÇEKLEŞTİĞİNİN EN ÖNEMLİ KANITIDIR"
'Ali Suat Ertosun neden istifa etmedi? yönündeki soruya Özbek, "Aramızda olmayan arkadaşlarımız adına konuşmak gibi bir imkanız yok. Ancak bu değerlendirmelerimizi kendimiz yaptık. Ben teşekkür ediyorum Suat Bey şu anda yanımızda. Bizi izliyor ve bizle birliktedir. Bu soruların yanıtını kendi verecektir. Her zaman bizden desteğini esirgemeyen Kurul'da son derece yararlı çalışmalar yapmış arkadaşımızdır. Bu yönde de şahsım adına kendisine teşekkür ediyorum" karşılığını verdi.
Başka bir gazetecinin "Sizin ve istifa eden üyelerin görev sürelerinin dolmasına az bir zaman kaldı. Bu nedenle istifa etmeniz anlamlı değil" yönündeki sözleri üzerine Özbek, "Günlük yaşamda konuşma imkanımız olsaydı, biz buna ucuz kahramanlık diye bir anlam verebilirdik. Sizin dediğiniz gibi değil. Biraz önce ifade ettim 17 Ağustos'tan bu yana biz bu konuları değerlendiriyoruz. 17 Ağustos'tan önce kararname çalışması vardı. 17 Ağustos'tan öncesinden beri Kurul normal çalışmalarını yapamamıştır. Bizim
elimizde başka bir enstrüman kalmamıştır. Çünkü bugüne kadar çektiğimiz sıkıntıları bir hakim ciddiyeti içinde kamuoyu ile paylaşmaya ve onlara yansıtmaya çalıştık. Şimdi bu aşama yapabileceğimiz budur" diye konuştu.
Bundan sonra ne yapacaksınız? yönündeki soruya Özbek, "Biz Yargıtay ve Danıştay üyeleriyiz, oradaki görevlerimize geri döneceğiz. Bundan sonra Yargıtay ve Danıştay görevlerimizi sürdüreceğiz" yanıtını verdi.
Bir soru üzerine Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı HSYK taslak metnini eleştiren Özbek, "Kurulun seçilmiş üyeleri olarak taslakla ilgili hazırladığı bir metin görüş var. Ancak şunu ifade edeyim taslak içeriği ticariyle bugüne kadar endişelerimizin gerçekleştiğinin en önemli kanıtıdır" dedi.
'Yargıtay Başkanlığı'na aday mısınız?' yönündeki soruya Özbek, "Ben şu anda öyle bir soruya cevap vermek durumunda değilim. Bu tamamen buradaki çalışmalarımızla ilgili bir toplantı. Kişisel bir soruydu" yanıtını verdi.
'HSYK'da yapılan değişiklik nedeniyle mi istifa ettiniz?' yönündeki soruya Özbek "Hayır" karşılığını verdi.
Öte yandan Kurul'da bulunan Ali Suat Ertosun da basın toplantısını izledi. Tosun, gazetecilerin 'Neden isitifa etmediniz?' yönündeki sorusunu ise yanıtsız bıraktı.