Kılıçdaroğlu Arınç düellosu

CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine yöneltilen 'Bülent Arınç ile polemiğe girmiş durumdasınız ilerleyen günlerde aranızda bir düello gerçekleşebilir mi?' sorusuna 'Benim açımdan sakıncası yok' yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu Arınç düellosu
Kılıçdaroğlu Arınç düellosu
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu,Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ı 'başından beri komik bulduklarını' belirterek, "Sayın Arınç, kozmik odaya kozmetik oda dediniz mi demediniz mi?" diye sordu.

Kılıçdaroğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Arınç'ın "Tümbasın mensuplarından ricam şudur, bana sorduğunuz bu soruyu Sayın Baykal'a dasorun. Sayın Kılıçdaroğlu'na da sorun. Çünkü bu olayı başından beri, 'komik'bulduklarını, 'safsata' olarak gördüklerini söyleyenler bu şahıslardır" dediğinibelirterek, şunları söyledi:"Şimdi yanıtlıyorum. Sayın Arınç, 'kozmik odaya kozmetik oda dediniz mi,demediniz mi?' Kozmik odaya, kozmetik oda diyerek olayı siz karikatürize etmiyormusunuz? Bunu bildiğimiz içindir ki biz sizi başından beri komik buluyoruz. Sorunda bu. Hala anlamadınız mı? Ama siz olayın özüyle ilgilenseydiniz size saygıduyardık.Önce suikast dediniz, sonra 'Tabii bir suikast eylemi olarakdüşünülmemeli' diyerek suikasttan vazgeçtiniz. Size suikast yapacağısöylenenlerin yanlarında suikast silahları yoktu. Size Ankara'da suikastyapılacaktı, ama siz o sırada Manisa'daydınız. Sayın Yargıcı izlediği söyleneniki askeri araçta patates, soğan çıkıyor. Araçta bulunanlar aşçı ve elektrikçi.Her olaydan sonra Genelkurmay Başkanlığı açıklama yapıp kamuoyunubilgilendiriyor. Ama konuyu yakından izlemesi gereken İçişleri Bakanı hiçbiraçıklama yapmazken, tüm açıklamaları siz yapıyorsunuz. Oysa siz, basın yayın,Anadolu Ajansı ve TRT'den sorumlusunuz. Yoksa siz AKP'nin derin karargahınınsorumlusu ve sözcüsü müsünüz?"Şüphelilerin avukatının suikast ile ilgili ihbarın Amerika üzerindenyapıldığını söylediğini, Avukatın Mahkeme kararına geçen açıklamasında,"Soruşturmaya dayanak yapılan ihbar numarası 123 06 06'dır. Bu numara Amerikaüzerinden yapılan bir ihbarı kanıtlamaktadır. Amerika'dan yapılan bu ihbardavekillerimin kullandığı araç plakaları bile verilmiştir" dediğini ifade edenKılıçdaroğlu, "Bu doğru mu? Sayın Arınç acaba bunu doğrulama gereği duydu mu?Duymadıysa, neden? Her şeyi merak eden Arınç, acaba bunu niçin merak etmiyor?"diye konuştu.

"GÖZYAŞLARINIZI BİRAZ DA BUNUN İÇİN GÖSTERİN"

Arınç'ın, "Türkiye bir hukuk devletidir" dediğini kaydedenKılıçdaroğlu, "Doğru, yasalar böyle diyor. Ama Türkiye AKP iktidarıyla birliktehızla hukuk devletinden uzaklaşıyor. Sayın Arınç'a sormak isterim: Madem kiTürkiye bir hukuk devleti, sizin bakan arkadaşınız niçin ve hangi hukuk devletimantığı ile Erzincan savcısına telefon açıp, gözaltına alınanları serbest bırakındiyebiliyor. Bunu acaba hiç vicdanınızda sorguladınız mı? Tutamadığınızgözyaşlarınızı biraz da bu olaylarda bize gösterin de samimiyetinizi görelim"dedi.Kemal Kılıçdaroğlu, emekli aylıklarına yapılacak zam için Başbakan RecepTayyip Erdoğan'a çiçek veren Türkiye İşçi Emeklileri Derneği yöneticilerini deeleştirerek, "Artık Türkiye İşçi Emeklileri derneğine üye olan emeklilerimiz yaztatillerini Kanarya adalarında geçirebilir!" diye konuştu.

"SİZİ YETİM BIRAKTILAR"

4-C uygulaması konusundaki sözleri nedeniyle de Arınç'ı eleştirenKılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi:"Sayın Arınç, şimdi 4-C'yi savunuyor. Yani 'işçilerin çalışırken sahipolduğu hakları ellerinden alınsın, aylıkları yarıdan fazla indirilsin' diyor.Sayın Arınç'a gerçekten de sormak isterim. Meclis Başkanı iken kendisinimilletvekillerinden ayırıp 2 kat daha yüksek bir aylığa layık gören Sayın Arınç,aylığı üçte bire iner ise bunu kabul edecek mi? Bunu adaletli bir uygulama olarakgörecek mi? Eğer kendisi çıkıp bunu kabul edecekse, bunun adaletli bir uygulamaolduğunu söyleyecekse işçiler için düşündüklerini de biz doğru kabul edeceğiz.Kendisine layık görmediği bir uygulamayı niçin işçilere, hangi vicdanla uygungörüyor?Buradan işçi arkadaşlarıma, emekli yurttaşlarıma sesleniyorum: Sizinönünüze düşenler, sizi köşe başına kadar getirip, yetim bıraktılar. Sizi açlığa,yoksulluğa, işsizliğe, 4-C denilen çağdaş köleliğe mahkum ettiler ve etmeye dedevam ediyorlar. Sizi köşe başında açlığa yoksulluğa mahkum edenlerin kendileri,bugün artık köşeyi döndüler. Hiç unutmayın, bu çifte standardı da, köşe dönmeyide 'din iman adına' yaptılar. 'Kul hakkı yedirmem' diyenler, kul hakkınıyiyenlerin sırtını sıvazladılar. Onlara arka çıktılar.

"BUNLAR ERKEN SEÇİMİN İŞARETLERİDİR"

Soruları da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, AK Parti Grup Başkanvekili BekirBozdağ'ın "Anayasa değişikliklerinin halkoyuna sunulması için öngörülen 120günlük süreyi, 45 güne indiren yasa teklifi verdiğinin" anımsatılması üzerine,anayasaların ciddi belgeler olduğunu ve değiştirilmesinin özel prosedüre tabiolduğunu ifade etti.Kılıçdaroğlu, toplumsal uzlaşma sağlanmadan anayasa değişikliği yapmanındoğru olmadığını belirterek, "Ama AKP anayasayı da diğer yasalar gibi yol geçenhanına döndürdü. 120 günü getiren kim? AKP. Halka götüren kim? Yine AKP. Olaykabul edildi. Şimdi AKP bundan vazgeçiyor. Niçin vazgeçiyor? Sayın Bekir Bozdağ,'halkımız daha bilinçli oy kullansın diye 120 günü 45 güne indiriyoruz', diyor.Halkın bilincine niye güvenmiyorsunuz? Böyle bir gerekçe olabilir mi? Çocuk mukandırıyorsunuz. Bunlar erken seçimin işaretleridir" şeklinde konuştu.Bunun anayasa değişikliği için hazırlık olup olmadığının sorulmasıüzerine ise Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in "mini bir pakettensöz ettiğini", Bozdağ'ın ise "bundan haberimiz yok" dediğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, "Doğrusunu isterseniz neyin ne olduğunu daha henüz çözmüşde değiliz. Anayasa değişikliği için Sayın Mehmet Ali Şahin neden ve hangigerekçeyle bu açıklamayı yaptı? Onu da bilmiyoruz. Bu ayrıntılar sanıyorumönümüzdeki günlerde biraz daha net ortaya çıkar" dedi.

"DÜELLO"

Kemal Kılıçdaroğlu, "Bülent Arınç ile polemiğe girmiş durumdasınız.Arınç ile bir düello yaşanabilir mi?" sorusuna da, "Benim açımdan bir sakıncayok. Kendisi kabul ederse niçin olmasın" karşılığını verdi.Kılıçdaroğlu, bir başka soru üzerine ise her partinin, gelinen noktada,kendisini erken seçime endekslemek durumunda olduğunu söyledi.