Atama krizi adalete engel

Boş bulunan 34 üye için seçim yapılamaması nedeniyle Yargıtay daireleri, davalara bakacak heyeti oluşturmakta oldukça güç anlar yaşıyor.

Atama krizi adalete engel
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, HSYK, yargı kökenli 5 üye ile Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Müsteşarı Ahmet Kahraman arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle boşalan 34 Yargıtay üyeliğine seçim yapamıyor. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve müsteşar Ahmet Kahraman’ın en az 10 üyenin kendileri tarafından belirlenmesini istedikleri, kurulun Yargıtay ve Danıştay’dan seçilen üyelerinin ise her bir seçim için oylama yapılmasını istedikleri belirtiliyor. Kurul Başkanı olan Bakan Ergin’in bu yüzden oylamaya geçmediği ve seçimin yapılmadığı belirtiliyor. Oysa Yargıtay Kanunu’na göre seçimin 8 ay önce yapılması gerekiyordu.

Üye seçiminin bu şekilde kilitlenmesi bu yıla yaklaşık 800 bin dosya devreden Yargıtay’ın bazı dairelerinde işleri durma noktasına getirdi. 21 hukuk ve 11 ceza dairesinin bulunduğu Yargıtay’da daireler temyiz incelemesini 5 kişilik heyetle yapıyor. Dosya sayısının fazlalılığı nedeniyle, dairelerin büyük bölümü, iki heyet halinde çalışıyor. Bu nedenle, dairelerde en az 7-8 üyenin görev yapması gerekiyor. Ancak 7 ve 21. hukuk dairelerinde, üye sayısının 4 olması nedeniyle, 5 kişilik heyet geçici görevlendirmelerle kurulabiliyor.

Yargıtay 4, 5, 9, 12, 15, 16, 18 ve 19. hukuk daireleri de uzun süredir sadece 5 üye ile çalışıyor. Bu dairelerde görevli üyelerden birinin izne ayrılması ya da hastalanması halinde, farklı bir daireden bir üyenin geçici görevle müzakereye girerek heyeti tamamlıyor.

Yargıtay’da seçimlerin bir türlü yapılamamasına bir tepki de Yargıçlar ve Savcılar Birliği’nden geldi. YARSAV’dan yapılan açıklamada, “Yargıtay Yasası’nın 29. maddesi uyarınca Yargıtay’da boşalan üyelik sayısı en çok 10’u bulunca en geç 2 ay içinde seçim yapılması zorunlu olmasına rağmen, söz konusu seçim işleminin tıpkı adli yargı güz kararnamesi gibi henüz sonuçlandırılamadığı anlaşılmaktadır” denildi.

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in “Üye eksikliği nedeniyle müzakere yapamıyoruz...” sözlerinin de hatırlatıldığı açıklamada şöyle denildi:

“Yargıtay ve dolayısıyla da adli yargının çalışamaz hale gelmesi, hangi çevreleri memnun eder? Yurttaşların dava dosyalarının sürüncemede kalması, ceza davalarının zamanaşımına uğraması, gecikme nedeniyle adaletin adalet olmaktan çıkması kimin işine yarar? Bu soruların yanıtı verilmelidir.

Yaşananlar göstermektedir ki, Yüksek Kurulun bu şekilde çalışamaz hale getirilmesi, bazı çevrelerin Yüksek Kurul’a TBMM’ce, yani siyasilerce üye seçilmesi yolundaki uğraşılarına zemin hazırlamak amaçlıdır.”Açıklamada “Adalet Bakanı’nın, bizatihi başkanı olduğu Yüksek Kurul’un çalışmalarını kilitleyerek, yargıyı yargıya bırakmamak konusundaki kararlılığını sürdürdüğü sonucu ortaya çıkmaktadır” denilerek Adalet Bakanı Ergin suçlandı.